hesabın var mı? giriş yap

  • yara bandını bir seferde çekip çıkarıyor, soğuk denize hiç tereddüt etmeden atlıyordur. içkiliyken midesi çok bulanırsa da beklemez kendini kusturur. kendisini tanıyorum, sınavlarda soruları bitirdikten sonra cevaplarını kontrol etmezdi. otobüse binmeden önce akbilini çıkarır, sonra da ortalarda oyalanmaz, kesinlikle en arkaya giderdi. hayat çok kesin değildir onun için aslında. her şey bir bulamaç halinde olduğu için bazı sıkıntıların hızlıca aşılmasını istiyordur. o sıkıntılar ise kendileriyle hızlıca yüzleşilse de, bir türlü aşılamıyordur.

  • dönel kavşağa giren araç dosdoğru giden araçlara yol verirse, bir süre sonra dönel kavşağın içi dolup dosdoğru yolu da kapatır.

    bu nedenle dönel kavşağın içinin mümkün olduğunca boş kalması gerekir.

    dolayısı ile dönel kavşaktaki araca yol verilir.

  • vice'ın belgeselini izleyip geldim.

    pembe kokain veya tuci olarak bilinen tucibi, kolombiya'da son dönemde acayip popüler hale gelen bir uyuşturucu. toz olarak satılan tucibi, psikedelik etkilere sahip.

    kokainin modasının geçtiğini, ayağa düştüğünü düşünen kolombiyalılar için yeni moda bu tuhaf pembe uyuşturucu. tucibi ismi, 2cb olarak bilinen, mdma - lsd arasında bir şey olarak tanımlanan bir uyuşturucudan geliyor.

    peki ne var bu tucibi'nin içinde? aslında ne yok ki diye sormak daha doğru olabilir. pembe kokain diye anıldığına bakmayın; kokainle hiç alakası yok. tarifi ustadan ustaya değişse de tucibi genel olarak mdma, ekstazi, ketamin ve fentanilin bir karışımı. pembe renk versin diye de gıda boyası karıştırılıyor.

    bu pembe uyuşturucuyu kolombiya'da popüler hale getiren kartelin lideri, neden böyle bir karışım olduğu sorulduğunda ''pazarlama'' için diyor. tucibi için pembe renk tercih edilmesini de pazarlama üzerinden açıklayan kartel lideri, pembenin zararsız göründüğünü ve albenisi olduğunu söylüyor.

    satıldığı bölgeye göre gramı 40 ila 80 dolar değişen ve kokainden daha pahalı olan tucibi için ''elit/zengin uyuşturucusu'' deniyor. içine kimin ne koyduğunu bilmeyen ve güven problemi yaşayan bazı kolombiyalılar, yapımı nispeten kolay olduğu için evde kendi tucibilerini üretmeye başlamışlar bile.

    kartel liderinin söylediğine göre, tucibi artık yalnızca kolombiya'da değil, avrupa ve abd'de alıcı buluyor.

    kaynak: vice

  • bu virüse inanmayan pezevenkler. şu yaşanan kapanmalar, insanların işsiz kalması, ölümlerin artışı... hepsi sizin sorumluluğunuzdur. hepsine siz sebep oldunuz. olmaya da devam ediyorsunuz.

    avustralya, g. kore, japonya, tayvan örneklerine bakın. insanlar önlemlerini toplu şekilde aldığında hiç bir sorun olmadan normal yaşantısına devam ediyor. ama o maske var ya maske. sanki ırzınıza geçiyorlar. sanki bir yerlerinize sokun diyorlar. namusunuzu ondan daha az korursunuz. sanki özellikle bir yerden bu hastalık yayılsın diye finans alıyorsunuz. bu kadar boş beyinler olamaz çünkü. sanki caddede fosur fosur sigara içmeden duramıyorsunuz. sanki o sıçtığımın sigarası ağzınıza girip mikrobunuzu milletin suratına suratına üflediğinizde size para veriyorlar. bu kadar mal millet başka yerde yoktur. okumuşundan okumamışına kadar.

  • kopya çekeceğimi bildiği için, sınav esnası sürekli yanıbaşımda duran hoca uzaklaşsın diye osurmamdır. ve hakikaten kokuyu aldıgında yüzünü ekşitip masasına gitmişti. şu an düşünüyorum da bundan daha vahim bir anı olamaz. okulun pilav günlerinde yüzüne bakıyorum ben bu adamın.

  • hırsızın elinde silahı görür görmez karşı tarafa belli etmeden elinin usulca silahına gitmesinin, tabancasını belinden çektiğinde silahın halihazırda kurulu olmasının, hırsız etkisiz hale gelip yere düştükten sonra yanına giderek ayağıyla hırsızın silahını elinden uzaklaştırmasının ve hırsızı etkisiz hale getirdikten sonra dışarı çıkarak hırsızın yardımına gelen kimse olup olmadığını kontrol etmesinin olayın ana karakterinin de bu tip durumlara yabancı olmadığını gösterdiğini değerlendiriyorum.

  • "öss haftası ailen ne kadar da iyi davranmıştı hatırlasana. işte ben sana bi ömür öyle davranacaktım.."