ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
üstünde coca-cola yazan bomba
zor okunan kitaplar
-
(bkz: müsameretname)
tek geçerim bu kategoride. tam bir inception, hikaye içinde hikaye. soğuk bir kış gecesi evde toplanarak eğlenme çabasında olan bir grup gencin birbirlerine anlattığı 7 hikaye ve bu hikayelerin her birinin hem kendi içerisinde bağ oluşturması hem de temel bir çerçeve etrafında birleşmesinden müteşekkil emin nihat bey eseri. hikayecilik alanında batılı tarzda yazılan ikinci eserimiz. 19. asrın son çeyreğinde yayımlandığını göz önünde bulundurursak oldukça da başarılı.
yaran sevgili diyalogları
-
- canım biliyo musun bu hafta bizim beraberliğimizin 4. yılı
- napalım pilav mı dağıtalım
ankara semtlerinin ingilizce karşılıkları
mezun olur olmaz 3500 tl maaş isteyen mühendis
-
11000 tl'lik maaşına zam isteyen milletvekilinden daha makul istekleri olan mühendistir.
abdullah öcalan'ın ablasının vefat etmesi
-
güldürürken düşündüren haber.
rabbim sıralı ölüm versin diyor, aciliyet diliyoruz.
yaran kişisel iletiler
-
14 yaşındaki oğlunuzun msn'inde görünce yarma potansiyeli ikiye katlanan iletiler.
"arnold kadar güçlü, pacino kadar karizmatik, di caprio gibi yakışıklı değilim ama lassie gibi yalayabilirim..."
allahım ben nerede yanlış yaptım? bu nasıl bir çocuk?
sıçtık kelimesinin mesleklerdeki terminolojisi
gezi olayları başlı başına bir hataydı
-
http://m. sabah'tan sonrasını okumadım.
bir mekanın kazıkçı olduğunu gösteren detaylar
-
masaya konan peçetenin kalınlığına bakın. o kalınlığın karesiyle doğru orantılı para ödersiniz.
trabzonspor
-
grup lideri olarak çıkarak juventus'u çeken takım. lazio da grup ikincisi olarak ludogorets'i çekti.
(bkz: bülbüle tuzak kurarım bahtıma karga gelir)
bebeği uçurumun kenarına bırakıp fotoğraf çekmek
-
batıyla aramızda çocuk yetiştirme anlayışı bakımından devasa fark olduğunu biz de kabul ediyoruz elbette.
ancak "düşmezse senindir, düşerse zaten hiç senin olmamıştır" şeklindeki bir tavrın, çocuğa birey olarak davranmakla ne ilgisi var mınako. çocuk düşseydi "o bir birey, kendi kararını kendi verdi" mi diyecektik anlamıyorum ki.
sonradan not: tehlikeli bir durum olmadığı, bebeklerde yükseklik korkusunun doğuştan geldiğini söyleyen bir arkadaş olmuş. tehlikesiz olduğuna katılmıyorum. o yaştaki bir bebeği kanepede, yatakta tek başına bırak bir bakalım; bir yolunu bulup düşüyor mu düşmüyor mu. yoksa yükseklik korkusu bir tek bizim bebelere mi doğuştan gelmiyor?