hesabın var mı? giriş yap

  • belli bir yaşa gelmiş ve ailesinden sürekli evlilik baskısı gören kızdan günün birinde duyabileceğiniz bir söz.

    bu ülkede her kadın, 20'li yaşlarında, aile başta olmak üzere tüm çevresinden evlilik konusu ile ilgili baskı görmeye başlar. bu en modern çevreye sahip kadınlar için bile geçerlidir. en okumuş ailelerde bile bu baskı yaratılır. en açık fikirli ordinaryus profesör baba bile, kızının "yalnız ölmesini" istemediği için farkında olmadan bu konuda baskıcı olabilir.

    çünkü bizim kültürümüzde kadın aciz olarak görülür ve korunması gerekmektedir.

    kızın kendisi de evliliğe inanmıyor olabilir. kendini hazır hissetmiyor olabilir. ama çevre onu öyle bir noktaya getirir ki, bunu erkek arkadaşıyla paylaşmak durumunda kalabilir.

    bu durumda sevgili beyler, mallığınızı ve "ben özgür yaşarım" bencilliğini bir süreliğine rafa kaldırıp, bu noktaya neden gelindiğini ve alternatif çözümleri düşünün.

    zira karşınızdaki kız muhtemelen, canı her istediğinde, istediği kadar dışarı çıkamayan; her gittiği yeri ailesine bildirmek zorunda olan, belki bir ilişkisi olması sebebiyle ailesinden baskı gören ya da en azından mahalle baskısı yaşayan biridir.

    amsterdam'da değil türkiye'de yaşıyoruz. bu coğrafyada kadın olmak zor.

  • hey gidi hey.

    liseliler bilmez.

    bu eylemin sonucunda, müzik çaların oyunun müziklerini tıkır tıkır çalması olasılığı %90 gibi bir şeydi.

  • homer simpson ve ailesinin yasadigi eyalet. malumunuz simpsonlar springfield sehrinde yasiyor ama dizi boyunca hicbir zaman dizinin hangi eyalette gectigi soylenmiyor. abd'de 32 farkli eyalette "springfield" adinda sehir oldugu icin simpsons'un hangisinde gectigi diziyi uzun zamandir takip edenler tarafindan surekli tartisilan bir konuydu. aslinda bir cok ipucu illinois'i veya indiana'yi gosteriyordu. zaten springfield illinois'in baskenti oldugu icin ayri bir oneme sahipti ve dizideki sehre benzeyen bir cok yani vardi.

    aslinda dizinin baslangicinda ufukta bazi daglar gozukuyordu ve illinois ve indiana gibi eyaletlerin tepsi gibi duz olmasi ve buyuk bir daga ev sahipligi yapmamasi bu sehirleri kisa surede elemeliydi ama dizinin hayranlari tarafindan buna pek dikkat edilmedi. genelde o donemde ortaya cikan aile konulu komedi dizileri midwest bolgesinde gectigi icin (ornegin married with children) bu dizinin de burada gectigi dusunulmus.

    dizinin yapimcisi ve yazari olan matt groening ne zaman bir konferansa veya tv programina katilsa kendisine ilk sorulan sorulardan biri hep "simpsons dizisinin gectigi springfield hangi sprinfield?" oluyordu ve kendisi her zaman bu soruyu yuvarlak cevaplarla gecistiriyordu. en sonunda kisa bir sure once cevabin "oregon" oldugunu ortaya cikartan net bir ipucu geldi. bay groening "springfield benim dogup buyudugum memleketimin cok yakininda" diyerek ipucu verdiginde hersey artik cok acikti cunku kendisi portland'da dogup buyumustu ve en yakindaki springfield oregon'daydi.

    bu gercek ortaya ciktiktan sonra oregon eyaletindeki springfield kasabasi ziyaretcilerin akinina ugramaya basladi. sehri ziyaret edenler "harbiden de benziyormus" demeye basladi. birazdan sehirdeki esnaf da uyaniklik yapip bir cok mekani simpsons temali olarak yeniden dizayn etmeye baslayinca sehrin ekonomisi bir anda yeniden canlandi. ornegin bugun sehrin duvarlarinda simpsons grafitileri ve her yerde simpsons temali heykeller mevcut. bolge halki kisa sure icinde cinlik yaparak olayi paraya cevirmek icin ne gerekiyorsa yapmis.

    su sayfa olay fotografli olarak aciklanmis ve dizideki cesitli mekanlarin gercek hayattaki versiyonlari gosterilmis: http://goo.gl/ti54bm

    sunu da ekleyeyim, dizideki bir cok olay homer'in calistigi nukleer elektrik tesisinde geciyor ama oregon'da buyuk olcude temiz enerjiye gecildigi icin 1992'den beri hicbir nukleer elektrik tesisi bulunmuyor. zaten tartismalar surerken cogu insanin oregon'daki springfield'i direk listeden elemesinin en buyuk sebeplerinden biri de buydu.

    hazir baslamisken biraz daha bilgi vereyim. matt groening daha lise yillarindayken "bart simpson" adinda bir roman yaziyor ve afacan bir cocugun basindan gecen olaylari anlatiyor. yillar sonra diziye konu olan bart ile kitaptaki bart arasinda epeyce paralel mevcut.

    ------------------

    bu arada oregon'da gecen bir baska populer kultur ogesi de twilight film serisi. her ne kadar kitaba ve senaryoya gore olay washington eyaletinde gecse de filmdeki tum manzarali sahneler oregon'da cekilmis. ornegin plaj sahneleri cannon beach kasabasinda cekilmis ve orman sahnelerinin cogu da tillamook ve clatsop ormanlarinda cekilmis. yine de bunun reklamini springfield kadar iyi yapamamislar cunku bu filmin turizmi buyuk olcude washington'daki forks kasabasina akiyor. demek ki springfield esnafi cannon beach'e gore daha cinmis.

  • milyorlarca insanın her gece yaptığı şeydir. kimse kimseyi yemesin şimdi. ilk önce yataktayken ayaklarımızı havaya kaldırıp yorganın ayaklarımızın altına girmesini sağlarız. ardından sağa doğru çullanıp sol tarafımıza battaniyenin sokulmasını sağlar, ardından sola doğru çullanıp sağımıza battaniyenin doluşmasını sağlarız. kafamız açıkta kalmıştır evet. bunun çözümü ise basittir. battaniyeyi; ayaklarımızdan sıyrılmayacak kadar yukarı çekip kana tere batacak da olsak; battaniyeyi kafamıza kadar örtmektir. evet. cinlerden kurtulmak bu kadar basit işte. afiyet olsun.

  • ne zaman uyuduğu belli olmayan biyonik bakkaldır.

    20 seneden beri gözlemlerim.

    bir fiil, 365 gün bu şekilde çalışır.

    arasıra, bazı bazı, oturdğu yerde uyukladığını gördüysemde, biri içeri girer girmez doğrulur.

    ulan ben kafayı yicem, beni uykususuz bıraktı. sabah kalkıyorum bunun için bakıyorum. orada akşam uzatıyorum kafamı, bazı zaman 3'leri buluyor kapatması.

    bir insan günde 2.5 saat uykuyla 20 seneden beri yaşar mı?

    enyştayn mı bu amk.?

    2 tane çocuğu var bide. ne ara o çocukları yaptı anlamış değilim.

    edit; bir fiil değil bilfiilimiş..

    yeter ulan debe editi; anladık bir fiil deil. siz büyük resme bakın? kimden ulan bu çocuklar?

    debe editi; hepbirlikte bir fiil bi el atalım

    (bkz: taşlıdere ilköğretim okulu yardım kampanyası)

  • frodo'nun bir tık önde olduğu versus.
    öncelikle ikisi de kendi iradeleriyle bırakamamıştır yüzüğü. bilbo'nun gandlf'a hırsız demesini ve gandalf'ın esip gürlemesini unutuyorsunuz anlaşılan. ki bilbo yüzükle 60 sene rahat bir yaşam sürerken ve sauron'un iradesi yüzük üstünde yok gibiyken yaptı bu hareketi. gelin bi de frodo yüzükle geçirdiği 18 yılda başına neler gelmiş onları hatırlayalım.

    garibim frodo'yu yüzük tayfları mı bıçaklamadı, devasa örümcekler mi deşmedi böğrünü, orklara mı tutsak olmadı, yolculuk sırasında arkadaşlarının ölümlerini mi görmedi? **

    ha derseniz ki lan sam'e hırsız demedi mi bu piç diye. haklısınız, sam orta dünya'nın en taşşşaklı hobbitidir.** lakin yukarıda saydığım şeyler başından geçen, mordor'un yaban topraklarında aç, susuz üstüne mordor'un zehirli karanlığı, mordor'a yaklaştıkça sauron'un nefesini ensesinde hissetmesi ve yüzüğün sauron'a yaklaştıkça etkisinin daha da büyümesi ve gollum'un beyin yıkamaları ile kafayı yemiş frodo'nun bunları yapması çok şaşırtıcı değil. adam dünyanın tüm yükünü üstünde yüklenmiş beyler, haksızlık etmeyin. ki frodo gandalf'a da, galadriel'e de kendi isteğiyle sundu yüzüğü bunu da unutmayalım.

    bilbo'nun da hakkı yenmemeli tabi; zeki ve cesurdur. bir çok kahramanlığı mevcut. bu yönleriyle bakıldı mı frodo'dan üstündür. lakin karşılaşmak zorunda olduğu olaylar frodo'nunkine nazaran çocuk masalı gibidir. gibidirden öte hobbit bir çocuk masalıyken yüzüklerin efendisi serisi destansı bir kahramanlık eseridir.
    birinin yazarı bilbo baggins'tir, diğerini frodo baggins yazmış ve son sayfalarını bitirmesi için samwise gamgee'ye teslim etmiştir.

  • çok imrendiğim insan.

    yaşım inşallah doğacak çocuklarımın büyüdüklerini görmeye yeterse mutlu bir şekilde, huzurlu yuvamda yapmayı o kadar çok istiyorum ki anlatamam.

    düşünsenize... bodrum'da sıcak bir yaz akşamı, denizden gelinmiş hafif yorgunluk var hanımla bahçede koltukta keyifli keyifli oturuyoruz. çocuklardan oğlan olan mangalı almış eline yakmış ızgarayı, kız olan sofranın son rötuşlarını yapıyor. sonrasında oğlanla kız ''yemekler hazır hadi gelin'' demişler. şahane bir deniz manzarası var, rakılar konulmuş, sohbet gani. yaşlılığın da vermiş olduğu ağırlıkla 2. dubleden sonra hafiften kafalar güzelleşmiş bizim çocuklarla hayatı konuşuyoruz. bir insan başka ne ister ki?

    tek sıkıntılı tarafı, çocuklar yemeğin sonlarına doğru kalkacaklarını hissettirecekler o çok can sıkacak. malum bodrum gecelerine akacaklar. inşallah öyle güzel anlaşırım ki onlarla, bu tarz muhabbetlerde hep evde kalmayı yeğlerler.

    yaşlandık ulan, daha çocuklar doğmadan yaşlandık!

  • patronu klavyede selamlama buton kombinasyonu.

    - maraba gencler, nabiyonuz oyle butun bilgisayarcilar bir bilgisayarin ba$inda?...
    - alt f4, alt f4, alt f4.....