hesabın var mı? giriş yap

  • aslına bakarsanız çok karışık değil. bisiklete binmek gibi bir kere ne olduğunu araştırıp öğrenirseniz gerisi kolaylıkla geliyor.

    masaüstü için üretilen cpu örneğinden yola çıkalım: i7 7700k
    ana akım masaüstü ve oyun pcleri için en yayın olan core markası kullanılır. core standartlarında ilk ikilik kısmı marka niteleyicisinin belirtildiği kısım. düşükten yükseğe doğru ikinci satır 3, 5, 7, 9 ikişerli şekilde artan bir şekilde ilerliyor.
    i3 - en ekonomik giriş işlemcisidir.
    i5 - orta sınıf niteleyicidir. f/p oyunculara hitap eder.
    i7 - oyunculara ve cpu ağırlıklı yazılımla çalışanlara hitap eden üst sınıf işlemci.
    i9 - teknoloji tutkunu denebilecek kişilere ihtiyaç üstü performans vermek ve iş istasyonu işletenlere yönelik işlemcidir.

    core haricinde intel'in kullandığı farklı markalarda bulunuyor. xeon işlemciler yüksek çekirdek ve iş parçacığı ile iş istasyonu ve sunucular için kullanılır. pentium bütçe dostudur ve gündelik basit işlemlere ihtiyacı bulunan kişilere yöneliktir. celeron giriş seviyesidir ve bütçesi kısıtlı kişilere hitaben en düşük gücü sunan markadır. atom enerji dostu ve genelde mobil cihazlar için kullanılan işlemcidir.

    bir sonraki dörtlük kısmın ilk kısmı küçükten büyüğe doğru, en güncel olanı en büyük sayı olacak şekilde işlemcinin ait olduğu jenerasyonu belirtir. örn: 7700k veya 7600k gördüğümüzde ikisi de 7 ile başlıyor. bu 2017 yılında çıkan kaby lake ailesine ait olduğunu belirtir. 8 ile başlayan işlemcinin 7 ile başlayandan daha sonra çıktığını anlatır.

    geriye kalan üçlük kısım ise aslında en başında birbirinden farklı işlemcilerin stoklarının tutulması amacıyla kullanılmış, sonrasında ise kullanıcıların bu bilgiye ulaşmasıyla beraber genel bir kullanım haline gelmiş. kısaca kullanımına gelirsem eğer ait olduğu jenerasyon hiyerarşisi içindeki pozisyonunu belirlemek için kullanılıyor. örn: i3 - 10100, i5 - 10600, i7 -10700. görüldüğü üzere son üç hanesi düşük işlemci gücünden, yükseğe doğru sıralanmış.

    işlemci alırken işlemci isimlendirme sırasını takip edersek aslında kendi içinde basit bir mantığı olduğu anlaşılıyor.

    peki sonundaki k nedir? aslında öncesinde böyle sınıflandırmalara ihtiyaç duyulmazken, bilgisayarların farklı kullanım alanlarının ortaya çıkmasıyla beraber bu kodlama sistemi geliyor. eğer hiyerarşi üçlüğünden sonra harf ile bitmiyorsa standart bir işlemcidir. masaüstü bilgisayarlar için en çok önünüze gelecek olan k dır. işlemci çarpanının kilidinin olmadığını belirtir, overclock yapılabilir demektir. f görürseniz eğer dahili grafik çipsetinin olmadığını belirtir. kf görürsek ne olur? işlemci çekirdeği hız aşırtma yapılabilir haldedir ve dahili grafik çipseti yoktur. bu kodlandırma laptoplar için kullanılıyor. h nin anlamı üst düzey grafik desteği sunduğunu gösterir. hk olarak birlikte gelir genelde grafik alanında kuvvetli ve hız aşırtma yapılabilir anlamına gelir, çoğunlukla laptoplarda kullanılır. u düşük güç tüketimini(tdp) belirtir. y nin anlamı u dan bile daha fazla düşük güç tüketimine sahip demektir. g1-g7 sıralaması düşükten büyüğe göre grafik performansının hangi seviyede olduğunu belirtir. t genelde kasa içi donanım tümleşik geldiği bir işlemci kullandığını belirtir, all-in-one pc dir. p de aynı h gibi dahili grafik çipsetinin bulunmadığını gösteriyor ancak masaüstü versiyonu olduğunu belli ediyor. x ise üst düzey çarpan kilidi açık işlemciyi belirtiyor. bunu gördüyseniz o jenerasyonun en iyi kartlarından birisi olduğunu anlayabilirsiniz. örn: i9 7980xe

    şimdi harflendirmeleri yazınca biraz karışıkmış gibi oldu ama aslında öyle değil. en çok satılan işlemciler genelde i5 ve i7 olduğu için oradaki 2-3 kartı bilseniz yetiyor. laptop veya all-in-one vs. alırken zaten kullanılabilen kart çok kısıtlı. örn i9 all-in-one yok. laptop için de en güçlü işlemci şu an için mayıs ayında çıkan i9 - 11980hk olarak geçiyor. şu anda tr'de yok bildiğim kadarıyla ama bir nesil önceki versiyonuna sahip laptoplar 27k dan başlıyordu.

    ben bunlarla mı uğraşacağım diyenler için de işlemcilerin listelendiği websiteleri bulunuyor. passmark performans testine göre sonuçları veren bu site fena değil.

  • üç çeşit kurabiye, yeterince demli çay, 10 sezon friends ve büyük lcd televizyonlardan biri ile dünyada cenneti yaşamanın en güzel yollarından biridir.

  • ne kadarı doğru ne kadarı yanlıştır bilmiyorum ama benim tanıdığım kadarıyla aslan kadını sevince gerçekten deli gibi sever. hani sevildiğine inanırsa bir de gurur dediğiniz şey falan çok arka plandadır. öyle çocuksu sever ki sürekli pohpohlar, karşısındakini şımartır ve mutlu etmek için etrafında pervane olabilir. aynı ilgiyi tabi ki karşısındaki insandan da bekler. ilişkide eşitlikten yana olduğu için veremeyeceği bir şeyi karşı taraftan da beklemek istemez. bu onun gururunu kırar. ya daha üstün ya eşit olmalıdır ilişkilerinde her zaman. sevdiği insana gerçekten iyi davranır. düzdür. düşündüğünü söyler bu nedenle anlaşılması o kadar zor değildir. düşündüğünü söylemiyorsa da düşüncelerinden tam emin olamadığı içindir o an. sevdiklerini ölümü pahasına korur. aptaldır bu konuda, gereksiz fedakarlıklar yapmaktan çekinmez. eli boldur. para onun için değerli olsa dahi sevdiği insan için bütün parasını gözünü kırpmadan harcayabilir.

    çoğu zaman kendini haklı görür çünkü her şey için haklı bir açıklaması vardır. kendi mantığına oturttuğu şey için mantıksız açıklamasını kabul etmez. başkalarının hayatlarına müdahaleci olabilir çünkü onları seviyordur ve onların iyiliğini istiyordur. onlar için en iyisini istiyordur. bu nedenle bazen kendisinden bezdirebilir insanları. bir tartışma içerisinde ise gerçekten çok tehlikeli olabilir, birden öfkelenebilir, ateşler saçarak şiddet içeren davranışlarda bulunabilir, hele ki sinirlendiren kişi karşısında gülüyor ve "sen sinirlensen nolur yea" davranışları içeriyor ise orayı kelime anlamıyla yıkar. kendi kafasında uzaktan kumandalı bomba planları yapmaya başlayıp karşıdaki kişinin soyunu yok etmeye karar verebilir. ama öfkesi geçtiğinde bunun uzun zahmetli bir iş olduğuna ve dahası öyle bir şey yapma durumda kendi hayatını sevmediği bir insan için zora sokma düşüncesinin saçma olması nedeniyle bu düşüncesinden vazgeçer. yani tembeldir, evet. bazen tembel olması cidden iyidir.

    kinci bir yapıları olduğu söylense de aslan kadınının öfkesi başladığı gibi çabuk biter. genel anlamda her zaman küçük meydan okumalardan hem hoşlanır hem sinir olur, her şeyi kazanmak ister, bir aslan kadına bak şuraya kadar kim daha hızlı koşacak deseniz ilgilenmiyor görünse de kazanacağına inanıyorsa topuklu ayakkabılarıyla koşmaya başlar, kaybedeceğine inanıyorsa neden kaybedeceğine dair detayları size sunar ve şartlar eşit olsa kazanacağını açıklar.

    kendisine yapılan kötü şeylerin çoğunda kendisine kötü davranılmasını nedensiz buldukları için yanlış anlaşılmaya kurban gittiklerine inanır. çünkü sevdikleri kimseye bilerek ve isteyerek üzmezler. sevmedikleri biri için bir duygu beslemediklerinden ve onlarla muhatap olmayı dahi zaman kaybı olarak gördüklerinden o insanlar için de kötü davranışlarda bulunmazlar. bu nedenle başlarına gelen kötü şeyler için öncelikle o insanı suçlamamayı yeğlerler. ama ki kasıtlı olarak kötü davranıldığını kabul ederlerse (ki nedenleri vardır böyle kabul etmek için) o zaman iyi niyetlerinin kötüye kullanıldığını düşünür gerçek birer düşmana dönüşürler. ancak kötü davranan kişiyi küçümser ve değersiz bulurlarsa tırnaklarını çıkarmaya gerek duymadan aslan uykularına devam ederler. bir yerde fare-aslan hikayesi gibidir. aslanların en kötü huylarından biri küçümsemektir evet.

    bunun dışında bir şeyi çok istiyorsa ama kaybetme olasılığı varsa, bir şeyi kaybetmiş olarak yaşayamacakları için hiç denememeyi yeğlerler. isteklerini kaybetmiş gibi görünseler de asıl olan, kendilerine güvenlerinin zedelenme olasılığı olduğu gerçeğidir. bu nedenle reddedileceğini düşündüğü birine açılması neredeyse imkansızdır.

    ellerinde olsa bütün dünyayı kurtarmak isterler.
    gene ellerinde olsa kendileri için köle çalıştırır bütün gün hizmet beklerler.

    gördüğünüz gibi bir yerde çelişkiler insanıdır. hep bir huzursuzluk, mutsuzluk vardır içlerinde. bu sanırım hayatı istedikleri gibi yaşıyor olmadığı içindir. mesela evereste tırmanmak istiyorsa, tırmanana kadar tırmanmadığı gerçeği onu rahatsız eder. bu anlamda takıntılıdır biraz.

    burada yazdıklarım ne kadar doğrudur ne kadar değildir bilmiyorum tabi. sonuçta burçlara inanma burçsuz da kalma insanıyım ben.

  • bir deha olmasinin yanisira, sakaci ve cocuk ruhlu bir adamdi. bir keresinde kiz kardesiyle odada otururken gurultulu bir sekilde gaz cikarip kardesinin disarda patlayan bisey oldugunu sanmasina neden olup kikir kikir gulup egleniyordu.kim bilir bu kadar guzel eserler yaratabilmesinin bir gizli nedenidir belki cocuk ruhu. cok genc goctu gitti, o baska. nadir nadi'nin dostum mozart adli kitabi guzeldir.

  • tehdit edilmesi suç kesinlikle. maraş dondurmacısı gibi gezen biriyle en fazla dalga geçilir. niye bu kadar ciddiye alıp, tehdit eder ki insan?

  • merkel'in bir röportajı vardı; "evinizde yardımcınız var mı, kaç kişi" diye bir soru sordular.
    çok net hatırlıyorum "yardımcım yok, bütün işlerimizi eşimle birlikte yapıyoruz" diye cevap vermişti.
    "bu ceketi daha önce giymiştiniz" denildi, "ben devlet görevlisiyim, modacı değilim" dedi.
    bazı ülkelerin oldukları, geldikleri yeri anlamak adına inanılmaz bir röportajdı.
    bu da onun gibi, elbisenin fiyatı zerre anlam ifade etmez kendini bilen insanlar için.
    "itibarın tasarrufu olmaz" gibi sözler, lüks yaşam sevdası vs tamamen geri kalmış ülkelerde oluyor.

  • attığımız gol ofsayt , rakibin penaltısı verilmemiş. ikinci yarı beşiktaş tek başına top oynuyor. bu halimizle puan almak kul hakkına girerdi zaten. tebrikler beşiktaş . defol git aziz yıldırım