ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
lost
-
anamı ağlatan dizidir bu.
iki tane uyku nedir bilmez uykuyu sevmez 10 aylık bebeğimle zaten gecelerin gündüzden farkı yok. bir de aralara lost sıkıştıracağım diye anam ağlıyor. evdeki masraflar dizboyu ona rağmen gittik laptop aldık, iş dönüşü serviste lost izliyorum. hayvan gibi kulaklıklarım var, hiç kibar görünmüyor. omzuna müzik seti koyup müzik eşliğinde yaylanan zencilerden hiçbir farkım yok.
geceleri rüyamda aaron' u görüyorum, meğerse benimkiler uyanmış ağlıyor oluyor.
uyku sersemi yataktan fırlıyorum, mutfağın ışığı yanmıyorsa kapının oradaki havlunu gölgesi şerefsizim ki eko' nun kafaya benziyor, ödümü koparıyor.
gün geliyor yatakta bi yandan ekrana bakıyorum bi yandan oğlanı emziriyorum. ekranın ışığı oğlanın yüzüne gelmesin diye bi yastıkla da gölge yapmaya çalışıyorum.
insanlıktan çıktım yarabbim!
maymun oldum bütün şirkete, daha dün akşam ineceğim durağa geldim, bölüm bitmedi diye revirci abi bizim şöförü oyalamaya çalışıyordu.
servisten bir inişim var elimde kulaklık, çantamın fermuar açık, şarj aleti çantadan sarkmış.
computer açık kalmış, bi yandan acaip sesler çıkıyor...
3. sezona gelsek de şu işkence haftada bire düşse, iki gram uyusam, sabah sabah aysuna "keeeeeyttt" diye seslenmesem.
bu arada serviste bi adam var aynı john locke, işin garibi adamın hangi bölümde çalıştığını bilmiyorum, fabrikada da hiç karşılaşmadım;ulan?
evde kalmış kızlara tavsiyeler
24 bin lira aylıkla ülkene geri dön programı
-
100 bin de verseniz gene dönmez bu adamlar.
hukuk yok.
güven yok.
can güvenliğin yok.
eğitim yok.
sevgi yok.
saygı yok.
yoklar ülkesiyiz amk resmen neden gelsin adam.
deconstructing harry
-
hayalle gerçeğin birbirine karıştığı, yazarla karakterlerin birbiri ile atıştığı ve bu haliyle pirandello'nun six characters in search of an author unu hatırlatan ve tüm filmin deconstruction üzerine kurulması ile "aha işte postmodernizmbudur" mesajı veren aşmış woody allen filmi. ayrıca ölüm ile konuşma sahnesiyle bergmanın seventh seal'ine, ödül almaya gitme olayı yine bergman'ın wild strawberries'ine ve hayatına bir şekilde girmiş tüm kişileri gördüğü hayal sahnesiyle de bob fosse'nin all that jazz'ine yapılan göndermeler de dikkat çekicidir.
favourite line: he had long ago come to this conclusion all people know the same truth: our lives consist of how we choose to distort it.
ayrıca: (bkz: deconstruction) (bkz: jacques derrida)
atv'nin atın malafatını sansürlemesi
hepsiburada.com'da satılan tanga
yaran facebook durum güncellemeleri
-
chp'li arkadaşımı kızdırmışlar;
chp'nin iktidar sorunu var diyorsunuz, en yaşlı üye deniz baykal'ın kasedi var !
yaran facebook durum güncellemeleri
-
öyle bir ülkede yaşıyoruz ki; 7 kez evlenip boşanmış seda sayan evlilik programı, 3 kez din değiştirmiş tuğçe kazaz din eleştirisi yapıyor. sonra vay efendim benim cumhurbaşkanım neden rte?
rem uykusu
-
rüyaların görüldüğü ve uykunun alındığı dönem. eğer ki rem uykunuzun ortasında uyanır ve rem uykunuzu tamamlamadan kalkarsanız, uykunuzu alamazsınız. misal alarmla uyanıyorsunuz ve alarm sizin rem uykunuzun nerde başlayıp nerde bittiğini bilmediğinden, rem in ortasında çalıveriyor, siz de uyanıyorsunuz ve hala uykunuz var. bunun sebebi yeterince uyumamanız değil, rem uykusunun yarıda kesilmiş olmasıdır. işte bu sebeple insan sabah uyanacağı saati beyninde şartlamalıdır ki, vücut da kendini ona göre ayarlasın ve kalkmanız gereken saatte rem i tamamlayıp sizi uyandırsın. bilim dünyası bunu her insanın başarabileceğini söylemektedir. ama alarmı da yine de kurmakta fayda vardır, olur da vücut ve beyin sizi uyandırmayı başaramazsa diye...
uyku döngüsünün son halkası olan ve 1 buçuk - 2 saatte bir tekrar eden rem i 2 kere tamamlamanın uykuyu almak için yeterli olduğunu öne süren bir görüş de yok değildir. bu da 4 saat uykunun yeterli olduğu anlamına gelmektedir. lakin bu bildiğim kadarıyla kesin bir bulgu değildir.
stajyer
-
staj süreleri boyunca siklenmeyen, onlara laptop dahi verilmeyip kendi getirdikleri laptopta amanın kartvizit düzenletmek yok bilmem excel ile ilgili bir iki ufak tefek düzeltme yaptırmak, fotokopi çektirip zımba bastırmaktan öteye şeyler verilmeden kendi başlarına staj defterlerine ne yalanlar yazmak zorunda bırakan işverenlere dert olmuş sanırım.
o stajyer bok var gibi sabahın 6'sında kalkıp dizi, film izlemeye geliyor değil mi sıcak yatağından kalkıp?
aldıkları maaşmış. beyim beyim o maaşı sen ödüyorsun zaten değil mi? bu arada maaş denilen ücret asgari ücretin %30'una tekabül ediyor. ben vereyim o parayı da yatağımdan kaldırmayın beni diyecek o kadar çok stajyer var ki.
karın tadını çıkaransa her zamanki gibi miniklerdi
-
bir türk haberciliği klişesi. her kış kar yağdığında ''beyaz kabus ülkeyi esir aldı'' tandanslı bir giriş yapılıp yurdun dört bir yanından kaza yapmış araç manzaraları gösterilir, bunu takiben yolda kalmış sinirli vatandaşlar ekrana gelir, ardından ise okulların tatil olduğu yerleşimler liste olarak verilir. ve tabii ki bu haberin olmazsa olmazı ''karın tadını ise minikler çıkarttı'' ana temalı kar topu oynayan, kızakta kayan çocuklarla ilgili kapanıştır. her kar yağdığında sanki çocuklar kar topu oynamayı veya kızakla (çoğunluk için daha ziyade poşetle) kaymayı o yıl keşfetmiş gibi bu haberler yapılır.