hesabın var mı? giriş yap

  • ruhuna sağlık ruhsarcığım ölmemiş
    elalem utansın o beni terk etmemiş
    gel şöyle otur ruhsar yanı yanı başıma
    görsün millet hayal gerçek yan yana

    not: bunu ezbere yazmak da varmış. üstünden yıllar geçmesine rağmen beynimin bir yerlerini hala dolduruyor olması çok acaip

  • çalışmak için sabah 7:10'da uyanıp 20 dakikada hazırlanıp 8:30 mesaisine kıl payı yetişiyorum.
    akşam ofisten 18:30 çıkış eve varmam 19:30'u buluyor iş için harcanan süre 12 saat.
    7 saat uyku = 19
    kalan 5 saat yemek hazırla, çocukların ihtiyaçları vb. akşam bir filmi izlemek için 3 gün harcıyorum resmen.
    hayatımı bu 5 saate sığdırmaya çalışıyorum.
    neredeyse haftanın 3-4 günü bu döngüyü sorguluyorum o otoparkın içinde.
    güzel günler göreceğim, güneşli günler umuduyla 20 yıl oldu

  • kimi zaman kisinin kendisini oldurebilecegi sekillerde bile olabilir.

    bir ornek verelim hemen...

    bilindigi gibi, normal sartlar altinda, hicbir ozel cabaya gerek duyulmaksizin suyun ustunde/askida batmadan durabiliriz. bunun en buyuk sebebi de cigerlerimizdeki havanin -ki ortalama bir kisi icin 3 litre civarinda olan akciger kapasitesi, sporcularda 7 litreye kadar varabilmektedir- vucut yogunlugumuzu dusurmesidir.

    bu bilgilerden yola cikarak, cok merakli ve de akilli ben, "ulen akcigerlerimde hic hava birakmadan suya atlarsam bakalim ne olacak?" seklindeki bir soruyu -ki cevabi da belli- kendime sordum. sormakla yetinsem gene iyi... cigerlerimdeki tum havayi son damlasina kadar ufledim... ama arastirmaci bir kisi olarak burada duracak degildim ya... ardindan hemen havuza atladim. yani iyi bok yedim. ahaaa...

    aklima gelen ikinci soru*;
    "hani havuza altadin ama niye gidip en derin yerine atladin be adam?" 5 metre, boru degil ki!!

    evet dogru tahmin. dogal olarak tas gibi dibe coktum... eee cigerlerde de hava yok. yani nefes tutayim desem o da mumkun degil. kol bacak desen onlar da kar etmedi. dedik "buraya kadarmis"... ama benim gibi salaklari dusunduklerinden midir, yoksa malzeme bol geldiginden midir nedir taa havuzun dibine kadar inen korkuluklar vardi. ben de sans eseri o korkuluklara yakin atlamisim. (bunu da suya atladiktan sonra ogreniyorum ha.) onlara tutunup cikabildim yukariya. kisacasi kasla goz arasinda kendimi olduruyordum... sorsan muhendisiz bir de ha. hesap, kitap, mantik... lafmis hepsi...

    hikayemizden cikan sonuc;
    kulaga ters gelecek ama bunu evinizde deneyin. kuvette falan...

  • sinema konusunda gerçek bir sanat eseri ve başyapıt olduğu konusunda şüphesiz herkesin hemfikir olduğu filmdir. bazı sahneleri şahsımı neredeyse ağlatacak kadar etkilemiştir. ben-hur'un 3 yıl boyunca kürek mahkumu olduğu halde ölmemesi, annesi ve kardeşinin zindanda 4-5 yıl yaşaması ve cüzzama yakalanması yürekleri dağlamıştır. hz. isa'nın siluetinin gösterildiği sahneler görkemlidir ve çok etkileyici olmuştur.

    başrolü oynayanlardan ester karakterini canlandıran haya harareetin imdb de ki kariyerine bakınca çok az filmde rol aldığını görmek beni üzmüştür zira güzelliği hayran bırakacak cinstendir keşke ben hur karakterini canlandıran charlton heston kadar çok filmde rol alsaydı.

  • kesinlikle açıklayamadığım olaydır. akşamın ilerleyen saatlerinde özellikle hol bölgesinde sıklıkla duyulan sestir. arkadaş içinden çıkamıyorum! üst katta oturanların çocuğu yok. koca adamla kadın oturup kuyu ya da üçgen oynayamayacağına göre en sonunda "noluyo lan?" dedim. araştırmacı gazeteci kimliğimle etrafıma sorup soruşturdum, bundan muzdarip başkaları da var mı diye. bir kaç arkadaş benzer sesler duymuş ama hiç kimse bunun üzerine kafa yormamış. düşündüm düşündüm ben de bir şey bulamadım. anca rizeli müteahhitlerin eksik koydukları demir yerine betona misket karıştırıyor olmalarıyla açıklayabiliyorum.

  • belli ki marifettir. burada gururla anlatıldığına göre hırsızlar tarafından yönetiliyor olmamız şaşırtıcı değil. hırsızlar yönetici olarak kimi seçecek ya? tabii ki içlerinde en becerikli olanları. yazık benim annem çağ dışı kalmış, bize hırsızlık yapmamayı öğretti, sonra biz kopya bile çekmedik hırsızlıktır diye. meğer ahlak algısı değişeli çok olmuş, hırsızlık marifet olmuş. zavallı annem, zavallı ben. siz burada yediğiniz küçük (!) boku böyle keyifle anlatırsanız başka hırsızlar tabii övünür gemicikleriyle. aranızda hiçbir fark yok, biliyor musunuz? sizin çaldığınız küçük bir şey değil, onların imkanları sizde olsa aynı boku yiyeceksiniz. midem bulandı...

    edit: hiç gençlik aklı demeyin, ben de genç oldum. koca üniversiteyi bir tane kot pantolon, iki çift ayakkabı ile bitirdim. ama böyle şeyler yapmadım. ahlaksızsınız sadece.

  • "güzel kadınlar her şeyi çok kolay elde ediyo yeaa, güzel kadınsan tamam abi bu ülkede" diye sözlükte bilumum başlık altında ağlayan erkekler, videodaki kadın güzel bir kadın olduğu için "dershanelerde sürünme, gel evimin baş köşesine otur" minvalli iç geçiriyor, bir diğeri "ofiste iş yapmadan takılsa gene maaş ödenir" diye tespit yapıyor. e ama hakikaten, eğer bu durum gerçekten "kolaylık" sağlıyorsa bunu sağlayan sizlersiniz? sizin dışınızda, görünmez bir el falan düzenlemiyor canlarım bunu?

    zaten boşuna dememişler, kişi kendinden bilir işi. o yüzden gördüğünüz bütün güzel kadınlara "kesin güzelliğiyle geldi bi yerlere" gözüyle bakıyorsunuz, çünkü size bıraksalar "getirirsiniz".

  • bütün şubelerini tek tek ziyaret ettiğine yemin edebilirim ama kanıtlayamam. kodumun al sat fırsatçıları. aman vatandaşa ucuz bir şey yedirmeyin amk

  • dünyanın en büyük yapay zeka atılımını yapan nvidia'ya karşı suserlerın yalanlamalarını okuyacağımız iddia. üzgünüm jensen hiç şansın yok…