hesabın var mı? giriş yap

  • izmir tulumuyla karsilastirilmasi abesle istigal olan peynir. evvela parmesan, daha dogrusu parmigiano reggiano, ab yasalariyla koruma altina alinmis bir peynirdir. protected designation of origin etiketine sahip bu urunu kimse kafasina gore uretemez. uzerinde pdo amblemi olan urun bilin ki parma taraflarinda geleneksel tarifine uygun bir sekilde uretilmistir. izmir tulumuysa herhangi bir yasayla koruma altina alinmamis bir peynirdi ve turlu hilelerle uretilebilir. kalitesinden hicbir zaman emin olamazsiniz. izmir tulumu taze peynirken parmesa yillandirilmis peynirdir. biri elmaysa digeri armuttur.

    su yozgatta kahvaltida parmesan yiyordun tarzi sig muhabbetlere gelecek olursak. bir insan zaman icerisinde kendini gelistirebilir, farkli kulturleri taniyabilir, kiyaslama yapabilir. yozgatli olmasi sabahtan aksama oturup yer sofrasinda sogan kirmasini gerektirmiyor.

    ez cumle. parmesan'i da izmir tulumunu da severim. ikisi de kaliteli ve lezzeti bol peynirlerdir. biri digerini sikip atamaz. kaliteli iki urun icin bunu iddia edenlere riayet etmeyiniz, iki peyniri de hapir hupur goturunuz.

    budut: az evvel aldigim harika habere gore izmir tulumunun tescil sureci islemekteymis. yani yakin zamanda izmir tulumunun citasi yukselecek.

  • "x tarihi x rezaleti" başlıklı ilanlar açan yazar ekibine katıldığıma inanamıyorum ama yaşadıklarım o kadar ağırıma gitti ki belki bu şekilde sesim duyulur dedim.

    31 yaşında bir kadinim ve sivas'ta yaşıyorum yaklaşık üç yıldır yürüyemiyorum sadece yüzme havuzunda yaptığım hareketler beni rahatlatıyor ve gevşeyip hareket etmemi sağlıyor.ne yazık ki burada suyla fizik tedavi uygulayan bir merkez yok ama "sana ne oldu","amaaan çok gençmiş","kızım sen bir ziyarete git","vah vaaah" diyen lüzumsuz ve meraklı teyze çok.onlardan uzak olacağımı düşündüğüm ,eşimle birlikte gidebileceğimiz tek yüzme havuzu olan hilton garden inn oteline ait havuza gitmeye karar verdik ki havuzda engellilerin suya girip çıkmasını sağlayan "engelli havuz asansörü"nün olmadığını öğrendim.muhatabımın hilton olmasının verdiği rahatlıkla,asansör yapılmasını rica ettim.ilk tepki çok olumluydu,hemen fiyat alıp taktıracaklarını söylemişlerdi ki bu olumlu hava bir hafta sonra dağıldı.
    tekrar aradığımda,konu hakkında görüştüklerini ve bana döneceklerini söylediler.döndüler de...
    "x bey,3 ay gelecek tek kişi için bu ürünü alamayacağımızı söyledi"
    ertesi gün x bey'e ulaştım,önce geleneksel cümleler sarf edildi;
    "ilginiz için teşekkür ederiz özge hanım,benim babam da felçli biz aynı taraftayız özge hanım" sonra konuya girdi,adam havuzun işletmesini onun aldığını,zamanında yapılması gereken engelli asansörünün yapılmadığı için onun başına kaldığını,masrafından dolayı da programa alamadığını ama çıkmaz ayın son çarşambasında alınabileceğini belirti ekledi "şimdi siz o halde yüzebilecek misiniz?birde cankurtaran görevlendirip para mı vereceğim?"
    bu işin havuz birimini işleten x bey ile olmayacağını anlayınca otelin müdürüne ulaştım,5378 sayılı kanunu hatırlattım,engelli hakları vs vs...müdür tam beş gündür bana dönecek..

    yanii benim yüzmem gerek,düşmeden yapabildiğim tek hareket bu,şöyleyim,böyleyim,şöyle zor durumdayım demek istemiyorum,bir şekilde hayatımı dolu dolu yaşamaya çalışıyorum ama benim yüzmem gerek ve ne yazık ki sivas'ta yaşıyorum.

  • ahmet hamdi tanpınar'ın bir yeşilçam filminde figüranlık yaptığı iddiası.

    iddianın kaynağı selim ileri'nin 2020 yılında çıkan yaşadınız öldünüz bir anlamı olmalı bunun kitabı. kitabın
    kapağında bile tanpınar’ın zümrüt filmindeki figüranlığı var.

    selim ileri o günün hatırasını çolpan ilhan’dan dinlemiş. ahmet hamdi tanpınar, çolpan ilhan’ı görmeye zümrüt filminin setine gidiyor. sette epey kalıyor. bu süreyi uzatmak için filmin rulet masası sahnesinde, çolpan ilhan masaya doğru eğilmişken yönetmen ömer lütfi akad'dan küçük bir figüranlık istiyor. selim ileri, tanpınar’ın figüranlığından ilk defa 2002’de bir röportajda söz açmış. sonra akademik merak, figüran tanpınar hadisesini büyütüyor. filmi gören bir öğretim üyesi, figüranın tanpınar olduğunu kabul etmiyor ancak daha sonra kaleme aldığı bir kitabında tanpınar’ın figüranlığından kaynak göstermeden bahsediyor

    http://web.archive.org/…nasinda-selim-ileri-3567172

    iddiaya göre sol taraftaki kişi ahmet hamdi tanpınar

    görsel
    görsel

    tabi konuyla ilgili dedikodu çok. kimileri ahmet hamdi tanpınar'ın sinema merakından dolayı figüranlık yaptığına inanıyor. bazıları paraya ihtiyacı olduğu için figüranlık yaptığını düşünmekte. en güzeli; ahmet hamdi tanpınar'ın çolpan ilhan'a hayran olduğu için sete onu görmeye gittiği ve ufak bir hatıra bıraktığı yönünde. en can sıkıcı olanı, filmdeki figüranın ahmet hamdi tanpınar olmadığı, benzer bir sinema emekçisi olduğu iddiası.

    bu da ahmet hamdi tanpınar'ın o yıllardaki fotoğrafı. filmde figüranlık yaptı mı bilinmez ama ilk selfie çeken edebiyatçı olabilir.

  • 35 bin bence çok acı ama iyimser rakam.
    daha gidilemeyen 10binlerce ev varken ben sayının maalesef 200.000 'in üzerinde olacağını düşünüyorum.
    insanlar kaderleri ile baş başa.
    yazık oldu tüm insanlarımıza.

  • kardeşim 6 yaşındayken..

    _anne bişey sorucam..
    _sor oğlum..
    _biz seninle anne tarafından mı akrabayız?
    _cin gibisin oğlum maşallah..
    _evet mi?!

  • 12 aralık 1981-08 ekim 1988 tarihleri arasında hürriyet gazetesi genel yayın yönetmenliğini yürütmüş gazeteci. emeç'in özgeçmişi şu şekilde yazılmış: çetin emeç, 1935 yılında, istanbul'da doğdu. galatasaray lisesi'nin ardından, istanbul üniversitesi hukuk fakültesinden mezun oldu. gazeteciliğe, 1952 yılında babası selim ragıp emeç'in son posta gazetesi'nde başladı. 1972 yılına kadar hayat ve ses dergiler'inde yazı işleri müdürlüğü yaptı. 1972 yılında hürriyet grubuna geçti. hürgün yayınları genel yönetmenliği'ni yaptığı sırada, hürriyet gazetesi genel yayın müdürlüğü görevini üstlenen emeç, 1984 yılında genel yönetmen olarak milliyet'e geçti. 10.04.1986 yılında genel koordinatör olarak hürriyet gazetesi'ne döndü. bu görevden 09.10.1989 yılında genel koordinatörlük görevinden ayrılarak yönetim kurulu üyesi oldu. öldürüldüğü tarihte (7 mart 1990) 38 yıllık gazeteci olan emeç, hürriyet gazetesi yönetim kurulu üyesi ve yazarıydı. çetin emeç evli ve iki çocuk babasıydı.