ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
internet gazetelerinde aldatıcı başlık ekolü
-
gazeteciliğinin sonunu getirecek olan şey budur aslında. yandaş gazetecilik falan değil. 2 tık uğruna lağıma çevirdiler güzelim mesleği. birkaç derleme yaparsak:
*inanılmaz kaza! (bildiğin araba arabaya çarptı)
*böyle dostluk görülmedi! (16 milyonuncu kedi köpek dostluğu. lan bizim evde 24 saat kıç kıça yatıyor bunlar)
*chp'de toplu istifa! (aydın'ın nazilli ilçesinin gümbeti kasabasının chp belde teşkilatında 3 üyenin istifası)
*kredi kartı kullananlar dikkat! (işte şifrenizi falan çalıyorlar. evet, bu haberi 3 sene önce de yapmıştık. 3 senedir yine çalıyorlar. durmadılar hiç)
*turist kıza fethiye'de şok! (laf attılar, diskoda etrafında dans ettiler falan)
*bunu da yaptılar! (bi bok yapmadılar aslında. bu başlığı her şeye kullanıyoruz biz)
*galatasaray'da flaş gelişme! (ronaldinho'yu ya da 35 yaşında bir futbolcuyu alacak gibi oldular)
*cem yılmaz'ın herkesten sakladığı sırrı! (sabahları kepek ekmeği yiyormuş sadece)
*stüdyoda müthiş şok! (kadın eltisi hakkında atıp dururken kaynının görümcesi telefonla bağlanıp onu yalanladı)
*yok böyle bir olay! (çok sikindirik bir haber bu, emin olun)
*mucize kurtuluş! (kaza yaptı ama ölmedi. bugün kaza yapan 12bin insan gibi)
*kanserin tedavisi bulundu mu? (bulunmadı)
*bu ünlüyü tanıyamayacaksınız! (kıvanç'ın lisedeki hali)
*denizden bu da çıktı! (klozet falandır kesin)
*sosyal medyayı salladı (twitter'da 70 iq seviyesinde espri yapan bir ünlü)
*bilimin cevap veremediği 10 fenomen (hepsinin koca bir meydan laroussee serisini dolduracak kadar açıklaması var aslında ama kime anlatıyorsun?)
*memura müjde (hiçbir memurun aslında bir bok anlamadığı ek ödenek ve taban maaş katsıyılarında düzenlemeye gidilmiş. mayışlar 2 lira artmış)
* bakın ne dedi (merak etme, dediği şeyi öğrenmen sana hiçbir şey kazandırmayacak)
şems-i tebrizi
-
mevlana'nın batıni yönünü tamamlayan can dostu. bir anlamda hocası da diyebiliriz. aralarındaki sevgi-aşk ilişkisini anlatmaya sözcükler yetmez. aşağıdaki anekdot fikir verir sanırım:
şems birgün kaybolmuş ortadan.
mevlana "şems" deyu deyu ağlar olmuş.
birgün uzun yoldan bir adam gelmiş.
"şemsi gördüm, şems'ten haberlerim var" demiş.
adam mevlana'nın huzuruna çıkmış
ve anlatmaya başlamış
ipe sapa gelmez tutarsız şeylermiş ama anlattıkları.
mevlana çıkartıp hırkasını vermiş adama
"anlamadın mı adam yalan konuşuyordu" demiş yanındakiler
niye hırkasını verdiğini merak ederek.
"ben" demiş
"yalan haberine hırkamı verdim"
"doğru olsaydı anlattıkları canımı verirdim"
bu durumda lafı kesmek düşüyor bana.
türklere sorulan salak sorular
-
camel sigara paketleri üzerinde bir deve vardır, hani arka plandaki piramitlerle poz verir profilden. hani altında da "turkish blend" yazar gocemen. en çok soru bu manzaradan çıkar işte. öyle bir kafaya kazınmış ki, "deve ile mi seyahat ediyorsunuz?", "çölde mi yaşıyorsunuz?" sorularının filan temelinde bu hafıza yatar.
oraya deve yerine andromeda galaksisinin bir ilüstrasyonunu koysan gelip "uzay gemisine mi biniyorsunuz", "uzayda mı yaşıyorsunuz" filan diye soracak adamlar çıkar kesin.
on tane eurovision kazansak bu imajı temizleyemeyiz herhalde.
allah belanı versin camel.
..
eurovision, allah senin de belanı versin.
izlanda'ya yeni isim önerileri
-
(bkz: buzulcahamam)
pkk'lıların almanya'da türk yolculara saldırması
-
dünyada hava alanında böyle bir ilkellik yapacak başka bir siyasi hareket yok.
velev ki oldu, herhangi bir avrupa ülkesinin, kendi hava alanında böyle bir gösteri yapmasına izin vereceği başka bir siyasi hareket yok.
sadık bir fino olmanın getirileri işte.
osmanlı'da kardeş katli yoktu
-
çok yerinde açıklama. öldürüldü gibi gösterilen şehzadeler ise yurt dışına okumaya gönderildi. ama orada karıya kıza alkole verdiler kendilerini ve geri dönmediler.
bugün pek çok avrupalı da aslında bu şehzadelerin torunu.
ayrıca osmanlı'da hiç taht kavgası da yaşanmamıştır. şakacıktan onlar hep, gavur kafir ülkeleri yanıltmak için.
şehir dışına okumaya giden kızın asıl amacı
-
okumaktır.
edit: başlık başa kalmış...
şarap saklama koşulları
-
şarap saklama olayının ne kadar uzun süre ve ne amaçla yapılmak istendiğine göre değişir. yıllandırmak üzere alınan kaliteli bir şarap öyle heryerde düzgün saklanmaz. salon vitrininde dik vaziyette sergilenen şarap yıllanmaz, daha ziyade sirke olmak için bekletiliyordur.
birincisi, şaraplar ideal olarak, yatay vaziyette saklanmalıdır. şişenin yatık olmasının amacı, mantarın şarapla temas ederek ıslanması, böylece gözeneklerinden gereğinden fazla hava geçirmesine engel olmaktır.
ikincisi, şarapların güneş ışığına ve hatta yoğun yapay ışığa bile maruz kalmaması gerekir. kimyasal kokuların olmadığı, fazla ışık almayan bir ortamda saklanmalıdır.
üçüncüsü, şarabın muhafaza edildiği ortamdaki nem oranı ortalama %70 olmalıdır.
dördüncüsü, saklanan ortamın sıcaklığı ortalama 15°c olmalıdır. en az 12°c, en fazla 20°c olmalıdır.
yani yıllandırmak amacıyla şarap satın alınıyorsa, mutlaka evde kiler gibi kullanılabilecek ve güneş almayan, nem oranı ve sıcaklığı söz konusu koşullara uyan bir yerin olması gerekir.
diyelim ki, yıllandırmak için alınmadı, yemeğin yanında içmelik bir sofra şarabı alındı, açıldı, içildi ama bitmedi, sonra tekrar içilecekse, 1-2 gün buzdolabında saklanabilir. ama yıllanmış bir şarap için böyle birşey söz konusu değildir. çünkü yıllanmış şarap açıldıktan sonra okside olmaya başlar ve hemen tüketilmelidir; aksi takdirde artık sirkeden bir farkı kalmaz.