hesabın var mı? giriş yap

  • aynaya baktığında kendi yüzünü değil, birtakım boyalar ve hilelerle yaratılmış sahte bir sureti görünce mutlu olanlar tarafından kendine saygısı olmamakla itham edilen kadındır.

  • türkçe karakter kullanmadan iki üç kere tekrarlayınca hissettiğim gubik his.

    hee hee birlesik yazılıyor bre mimarlik nokta kom.

  • 2002'de türkiye krizin etkisinden yeni yeni çıkmışken erken seçim lafını ortaya atıp bunalmış halkı "yeni umut" akp'nin kucağına atan,

    2007'de cumhurbaşkanlığında akp'ye destek çıkan,

    2015'te daha seçim akşamı akp'nin 13 yıldır ilk defa iktidardan düşürülebileceği gün çıkıp yine erken seçim isteyip halkın, "bunlar bi bok yapamayacak biz yine akp'ye verelim" diye düşünmesini sağlayıp kasımda akp'yi tek başına iktidara taşıyan,

    ve nihayet ortada uzun zamandır lafı bile dolanmayan başkanlığı durduk yere gündeme getiren devlet bahçeli'nin atacağı düşünülen kazık :)

  • ''yakın tarihimizden o kadar bihaber büyüdüm ki, geçen seneye kadar adnan menderes'i bir çeşit bulvar zannediyordum. havaalanıymış.''

  • eğer karşılıklı bir savaştan bahsediliyorsa dc'nin rahatça kazanacağı karşılaşma. ama işte tam da bu nedenle marvel insanlara daha sıcak gelir. batman'in son 20 yıldaki açılımını bir kenara koyacak olursak marvel 60lardan beri hep daha özdeşleşilebilir karakterler yaratmıştır (dc'nin bir spider'ı, wolverine'i olamaz mesela.)

    dc bu yüzden hep sanal şehirler yaratır. gotham, metropolis, star city vs. oysa marvel kahramanları bildiğiniz şehirlerde gezer dururlar. bunlar da onları özdeşleşilebilir kılar.

    dc evreninde tutarsızlık da vardır. mesela superman'in gücü fazla abartılıdır. sırf bu yüzden ortak maceralarında tutarsız güçler olur hep. justice league'in bir avengers olamaması da bu yüzdendir. yani superman, hatta green lantern'in olduğu yerde batman ve green arrow nedir mesela?

    bir de nedense sözelciler marveli, sayısalcılar dc'yi sever gibi bir izlenim var bende. fantastikçiler marveli, bilim kurgucular dc'yi severler diye de uzatabilirim konuyu.

  • ben hep beta kaset kiraladığım için düşmanlarımızın yaptığı aktivite.
    yaşı yetmeyenler bilmez ama o zamanların türkiyesindeki vhs ile beta video kullananların arasındaki savaş, dünya savaşlarından beterdi.
    beta ulan. şaka lan şaka. ben de sonradan vhs'ye döndüm. beta çöpmüş.

  • polinomlar ile tanışılan andır. o günden sonra matematik ile sadece merhaba merhaba.

    bu arada şimdi hatırladım o polinomlarla degil fonksiyonlar ile tanışılan an olacak, polinom nedir hiç bir fikre sahip değilim, buraya neden yazdım onu da bilmiyorum.

    edit: (bkz: taban carpi yukseklik bolu iki) polinomlar ile fonksiyonlar aynı şeymiş. artık matematiğe ne kadar kafam basmıyorsa, konuları bile anlayamamışım.
    editin editi: polinom ile fonksiyonlar aynı şey degilmiş, polinomlar lineer fonksiyonmuş.

    cahillik editi: lise 1 de fonksiyonlarla tanıştıgım anmış.

    isabetli karar editi: bu entry üzerine aldıgım mesajlardan sonra, anladım ki, matematiğe veda etmekle çok isabetli bi karar almışım.

  • olumlu yönden bakmak lazım artık direkt 4 ile çarpabileceğiz. küsürat yok. büyük resmi görün.

  • istediği hakkı istediği yerde arar. fakat bulamaz. bahsi geçen ülkede önce insan güvenliği geldiğinden, havuza beden ağırlığını arttıracak kıyafetlerle girilmesi boğulma riski taşıdığından yasaktır.

  • yenildikleri bir maçtan sonra televizyonculara röportaj verirken şöyle bir diyaloğa girmiştir:
    coulibaly: (düzgün bir türkçeyle) abi hep onlara penaltı, bu hakâmler manyak ya..
    spiker: coulibaly, ceza almayasın sen de, manyak diyosun da..
    coulibaly: (bozuk bir türkçeyle) ban turkşe bılmiyor, manyak ne demek bılmiyor..

  • cebine koysalardı uyuşturucuyu daha uygun olurdu, böyle bir sakil bir anlamsız olmuş.
    artık adam nasıl bir yükselişteyse, tabağına domuz pastırması, cebine eroin, adım adım karalamalar kumpaslar.