hesabın var mı? giriş yap

  • o zaman ilk türklerden olan asya hunlarına saygı gereği, seçmeli olarak da; hunca öğretilsin...

    nasıl olsa modern çağda ikisi de işe yaramayacak. bari "asıl" atalarımızın dilini öğrenelim.

    ek olarak : hunca diye bir dil olmadığını, onun yerine göktürkçe olması gerektiği söyleyen arkadaşlar da sonuna kadar haklı.

  • --- spoiler ---
    tek olumsuz yönü üstündeki hindistan cevizleri yerken biraz dökülebiliyor.
    --- spoiler ---

    illa bir yerden not kıracak.

    ne yapsınlar kardeş, hindistan cevizlerini tek tek japonla mı yapıştırsınlar yani?
    kibar kibar yersen dökülmezler.

    editanım: gerçek bir dh yazarına mahsustur.

  • 21.07.2013 tarihinde şiddetli ishal, kusma, halsizlik ve yüksek ateş ile üniversite hastanesi aciline başvurmam neticesinde, uzun uzun incelemeler sonucu şahsıma konulan teşhistir.

    crohn, inflamatuar barsak hastalığı'dır ve kalıcı bir tedavisi bulunmamaktadır. aynı zamandaotoimmün bi hastalık olduğu için bağışıklık baskılayıcı ilaçlarla tedavi edilirsiniz. uygulanan tedavinin amacı daha çok hastalığın gösterdiği ve hayatınızı zehir eden etkileri olabilecek en düşük seviyelere indirmek ve yaşam kalitenizi arttırmaktır. 5 aşamalı bir tedavisi bulunmaktadır. ilaç tedavisinin işe yaramadığının anlaşıldığı vakitler cerrahi müdahale zorunluluğu ortaya çıkar ki hiç tavsiye edilmez.

    hastalık aşırı zayıflığa sebep olabilmekte ve bunun sonucu olarak psikolojik sorunlara yol açabilmektedir. çoğunlukla terminal ileum denilen ince barsağın son kısmını tutan bu hastalık, hayati öneme sahip b12 vitamini emilimini de imkansız hale getirebilmektedir. bu sebeple de olası bütün b12 vitamini eksikliği sonuçlarını da yaşatmaktadır. psikolojik sorunlar biraz da bu yüzden meydana geliyor sanırım.

    en önemli kısım ise, yandaşı olan ülseratif kolit'e göre kanser riskiniz biraz daha azdır. diyet gerektirmez. yarayan yaramayan gıdalar kişi tarafından belirlenir ve kullanılmaz. çoğunlukla baharat, acı, sigara, alkol ve stres ile vuku bulur.

    velhasılı dostlarım çile çektiren bir hastalıktır, ihmale gelmez varsa şüpheniz mutlaka bir gastroenterolog ile konuşunuz. hepinize sağlıklı günler dilerim.

  • çocukluk-bebeklik amnezisi, ing. childhood amnesia ya da infantile amnesia, yetişkinlerin belli bir yaştan önce (2-4) yaşanılan deneyimlerin hatırlayamamasına verilen addır.

    bu durumun oluşmasının nedenlerini açıklayabilecek öneriler:
    - freud'un görüşü: çocukluk döneminde yaşanmış olan travmaların bastırılması için bu durumun gerçekleştiğini savunan görüş.
    - nörobiyolojik görüş: basitçe, bu durumun nörotransmitterlerle alakalı olduğunu öne süren görüş.
    - nörolojik görüş: bebek beynindeki gelişimin henüz tamamlanmamasının bu durumun nedeni olduğunu öne süren görüş.
    - gelişimsel görüş: bu dönemlerde öz bilişin tam gelişmemesinden ötürü bu döneme denk gelen anıların hatırlanamadığını savunan görüş.
    - dilsel görüş: çocukların, bebeklerin hafızaya anıları kodlayabilmek için yeterli dilsel kabiliteye sahip olmamalarından dolayı bu döneme denk gelen anıları hatırlayamadıklarını savunan görüş.
    - duygusal görüş: bu dönemde yaşanan duyguların yeterince "kaliteli" olmamasından (yeterince özellik barındırmamasından) dolayı hatırlanmadığını savunan görüş.

  • araba kaçakçılığından hapis yatmış, hülya avşar'la tüm türkiye'nin gözü önünde karısını aldatmış, kumarhanelerde basılmış, hiçbir işte dikiş tutturamayıp sürekli kirli işlerle adı anılan, belki paçayı kurtarırım diye önce mhp'den, olmayınca akp' den aday olmuş, o da olmayınca akp'deki kazanç kapısını görüp şansını zorlamaya devam eden örnek karakter tanju çolak'tan müthiş bir jest. tam bir vatan sevdalısı gerçekten.

  • saha içinde ne kadar nefret ediyorsam, dışarıda yaptıklarını duydukça bir o kadar sevdiğim eski kaleci. soma’da maden faciası sonrası ailelerin kredi kartı borçlarını sessiz sedasız kapatmış, kimseye reklam yapmamıştı. hatta o aileler sonradan söylemişlerdi bu durumu, volkan demirel de böyle şeyler haber yapılmasın lütfen demişti. şimdi de gözleri doldurmuştur kaptan. yine hatay’da reklam yapmadan elinden gelenin fazlasını yapacağına eminim.

  • her anlamda üzen olay.
    "oh olsun" diyenler lütfen okusun. fenerbahçeli bir arkadaşımdan enfes bir olayla tarihi bir ayar geliyor:
    7 haziran 1932 günü şimdilerde fenerbahçe şükrüsaraçoğlu stadı'nın bulunduğu papazın çayırı ve kulüp binası yandı.yangın sırasında birçok fenerbahçeli futbolcunun evleri de yangından etkilendi.yangından önce ise selanik mütelliti isimli bir yunan takımıyla maç ayarlanmıştı ve maçı iptal etmek için çok geçti. fenerbahçeli futbolcular borç aldıkları formalarla stada geldiler ancak birçoğu yangının söndürülmesine yardım ettikleri için bitkin ve yorgun durumdaydı.maçın başlamasına dakikalar kalan galatasaray'ın efsane kaptanı aslan lakaplı nihat bedik ve galatasaray'ın a takımından 6 as futbolcu soyunma odasına geldi. nihat soyunma odasına girdikten sonra "bu zor gününüzde sizi yalnız mı bırakacağız, kabul ederseniz arkadaşlarım ve ben sizinle birlikte fenerbahçe formasını terletmeye hazırız" der. fenerbahçeli'ler bu teklifi kabul eder ve galatasray ve fenerbahçeliler'den oluşan bu takım maçı 4-0 kazanır.

    ben de koyu bir fenerbahçeli olarak, tarihten yapılan bu alıntıyı, galatasaray üniversitesi'nin yanmasıyla dalga geçen, bana göre özde sporsever olmayan fenerbahçelilere ithaf ediyorum

  • paris'te sıradan bir gece, bir taksinin içindeyiz:

    taksi şoförü: körler genelde siyah gözlük takmazlar mı?
    kör müşteri: öyle mi? bilemem, ben hiç kör görmedim ki!

    night on earth

  • çok değil bundan 1.5 sene önce rusya'nın ankara büyükelçisi aleksey yerhov s-400'ler hakkında ne demiş beraber bakalım.

    'türkiye'nin bizden satın almak istediği ürünü biz sattık. bu sistemlerin sahibi türkiye'dir. tamamen ülkenin kararına bağlı bir durum. duruma basit bir örnekle bakalım: ben bir aracın distribütörüyüm siz de benden araç almak istediniz. satış yaptık. sizden parayı aldım, aracı verdim. araç sizin. ister plaja gidin, ister patates taşıyın, isterseniz üstüne makineli tüfek monte edin savaşa katılın,onu garajda saklamak sizin doğal hakkınız.'

    kaynak

    bu açıklama ışığında ukrayna isterse sihaların üzerine makineli tüfek takıp taraya taraya bile gidebilir, isterse de marş şarkı yazar ve bundan türkiye'nin sorumlu tutulması gibi saçma bir mantık olamaz.

    (bkz: senin adamın gol diyo)

  • yazılanlardan görebildiğim kadarıyla çok da gerekli olmayan bir eleştiriye ayarsız bir cevap vermiş olan işletmecilere sahip otel.

    sorun "üç kuruş fazla verdim otel benim" diyen misafirlerden çok, "sen kimsin lan benim butik otelim var" diyen işletmecilerden kaynaklanıyor gibi.

    zira misafirini beyoğlu'nun arka sokak otellerinde kalmaya layık görmenin başka bir açıklaması yok.

  • yalan haber.
    başlığı açanın anında uçurulmasını gerektiren haber.

    emekli kendi maaşını onyıllar boyunca ödediği primle kendine ödüyor emekli olduktan sonra. hiç bir çalışan hiç bir emeklinin maaşını ödemiyor.