hesabın var mı? giriş yap

  • istanbul sıcağı falan değildir. adana mı, antalya mı artık kiminse gelip alsın lütfen.

  • "diyanet'in 2015 bütçe teklifi 5,7 milyar liraymış. o parayla hala bir peygamber çıkartamazsak haram zıkkım olsun valla.."

  • su iki grup istatistik arasındaki ilişkiyi yorumlayınız:

    1) twitter takipçi sayıları:

    leonard nimoy (live long and prosper kardeşim) = 1.2 milyon
    hakan hepcan denen ne idüğü belirsiz = 750 bin (michio kakunun iki katı)
    cem yılmaz = 8.7 milyon (neil degrasse tysonın 2.5 katı)

    2) global endüstri harcamaları

    film: 100 milyar dolar civarı
    tüm "eğlence" endüstrisi: 2 trilyon dolar ( film, kitap, gazete, dergi, müzik, internet reklamcılığı, radyo, bilgisayar oyunları)

    nasa bütçesi: 18 milyar dolar.
    dunyanin en buyuk biyomedikal arastirma kurulusu nih butcesi: 30 milyar dolar.
    oecd ulkeleri icinde gmsh'sina oranla en buyuk sivil ar-ge payina sahip israilin yatirimi: 40 milyar dolar.

    ***

    insanoglunun eline daha fazla zaman ve kaynak verince, bunları harcadıgı seyler belli. hükümet zoru olmasa, daha da kötü olacak.

    o yüzden "sensin salak ashadhasdh" atışmalarını izleyen, izlemekle kalmayıp taraf tutan, "ayar" oldugunda takımı gol atmışcasına sevinen, çizgiyi gecmeyen topları "tarihi ayar" diye bloglara yazan dijital yerlilerin, michio kaku gibilerini taş plaktan dahi dinleyecek dijital göçmenlerden katbekat fazla olmasına şasıramıyorum.

    çare skynet!

    ***

    edit: burdaki isimler ve twitter örneği birer sembol tabii, mesela bu entryi yazdiktan sonra terry pratchettin (kesssssin okumanız lazım) öldüğünü öğrendim, onu da yazabilirdim, illa ilim bilim olmasına gerek yok.

    milletler ve endüstriler ölçeğinde de, bireyler ölçeğinde de esktra kaynakların çoğunu boş işlere harcıyoruz, ben de dahil. spock gibi düşünmek veya mütemadiyen verimli olmak derdinde değilim, ama zeki bir canlı türünün ar-ge harcama oranı %2-3 ise, onun da yarısı birbirini daha çabuk öldürebilmenin yollarını bulmaya gidiyorsa, ona hala zeki bir tür demek mümkün değil. tatava yapmadan bir an önce skynet'i bitirelim, o da bizi bitirsin.

  • pandemi hastanesinde çalışan bir sağlık çalışanıyım ve istifa etmek istiyorum... neden mi?

    1. herkes söylüyor bende tekrar etmek istemiyorum ama 2 hafta oldu hala koruyucu ekipman yok. kendi imkanlarımla 2 kutu cerrahi maske 1 tane n95 maske bone ve siperlik alabildim. tek kullanımlık olması gereken çıkar at önlüğü ve maskeyi üstüme zimmetlediler 2 haftadır mecburen kullanıyorum.

    2. geçen cuma 38.5 ateş ve soğukkanlı şikayetlerim oldu test yaptırmak istedim sağlık çalışanına tarama yapma durumumuz yok dediler. corona mıyım bilmek istiyorum aileme ve hastalarıma karşı sorumluyum dedim, kendini corona virüsü kapmış farzet çift maske tak çalışmaya devam et dediler.

    3. okullar tatil edildi 6 yaşındaki oğlumu bakacak kimsem olmadığı için 17 yaşındaki yeğenime bırakıp çıkıyorum. izin almam bir çözüm sunulmadan yasaklandı.

    soruyorum size bu koşullarda nasıl çalışmalıyız? oluşturdukları çaresizliğin farkındalar ve biz pes etmeye başlamadan onlar önümüzü kapattı. mecbur bırakılıp bu koşullarda çalışsamda süreç biter bitmez diplomamı yırtıp atacağım lanet olsun sisteminize...

    edit: öncelikle özelden destek mesajı atanlara canı gönülden teşekkür ediyorum.

    1. koruyucu ekipmanlar konusunu biraz açmak istiyorum malzemeler çok kısıtlı 2 haftadır sabırla ekipmanların gelmesini bekledik ama hala imza karşılığı günde 1 cerrahi maske veriliyor ve ısrarlarımız sonucu kullan at önlüğü 1 defalığına alabildik. acil servis ve klinikte tanı konulmuş hastalara müdahale edenler dışındakilere koruyucu ekipman verilmiyor ama hastanenin diğer bölümlerinde de hastaya temas ediyoruz etmeyede devam edeceğiz daha dün bile 2 gün boyunca tedavisiyle ilgilendiğim hasta corona pozitif çıktı pandemi kliniğine alındı halbuki hasta böbrek taşı düşürüyor risk taşımıyor gözüyle bakılıyordu. virüs yayılımı bukadar yaygınken kimin taşıyıcı kimin hasta olduğunu tespit etmek mümkün değildir buyüzden hastanede çalışan hastaya temes eden herkese koruyucu ekipman sağlanmalı. işten kaçmak gibi bir niyetim hiç olmadı yasal zorunluluktan ötürü değil işime karşı hissettiğim sorumluluktan dolayı zaten çalışıyorum ama çalışırken kendimi güvende hissetmek istiyorum.

    2. sağlık durumumu soranlara teşekkür ederim şuanda iyiyim, ateşim sadece 1 gün oldu belkide sıradan bir soğukalgınlığıydı yada coronayı böyle geçirdim bilemiyorum ama hastalık konusunda çok baskı var tek akciğer lobu olmayan sürekli öksüren ve ateşi yükselen iş arkadaşıma dahi rapor verilmedi gebe olan çalışma arkadaşımız göreve çağrıldı. tek istediğimiz insanca muamele fazlası değil .

    3. koruyucu ekipmanı hadi kendim birşekilde temin etsem hissettirdikleri değersizlik duygusunu içselleştirmeden aşmanın yolunu bulsamda çocuğumun bakımı konusu beni çaresizleğe iten en önemli etmen maalesef ve benimle aynı durumda olan birçok sağlık çalışanı var. eşimde özel sektörde sağlık çalışanı ve yayınlanan genelge bizi kapsamıyor kapsasa dahi yıllık izin kullan diyor senede 20 gün izin hakkımız var okulların açılıp açılmayacağı belli değil. özel kamu üniversite ayırımı yapılmaksızın ilk okul çağında çocuğu olan her aileden birine talebi doğrultusunda idari izin verilmeli. buna başka nasıl bir çözüm yolu bulurum inanın bilemiyorum.

    destek veren herkese teşekkür ediyorum.

    bu başlıklara da destek vermenizi rica ediyorum.

    (bkz: sağlık çalışanlarına ekipman sağlansın)

    (bkz: sağlık çalışanlarına covid-19 testi yapılsın)

  • şimdilerde öğretmenler yerden yere vuruluyor. eskinin öğretmenleri ise sürekli övgü alıyorlar.

    manyak mısınız millet?

    bundan 15-20 yıl öncenin öğretmenleri için "dayak" sıradan bir ders anlatma aracıydı. yaşım 39, benim ve benden daha yaşlı neslin ilkokul ve ortaokul yılları tokat ve sopa manyağı olarak geçti.

    çok uslu ve uyumlu bir öğrenci olsanız bile, ortalama hafta 1-2 kere sıra dayağı yiyordunuz.

    sıra dayağı nedir bilir misiniz? ana babanıza sorun, anlatsınlar.

  • daha bir iki gun once, ulkenin basbakani "krizi fetoculer cikardi" anlaminda konusmamis miydi? bu durumda fetoculer iyi bir sey mi yapmis oluyorlar? ben tam anlamadim...

  • skordan bağımsız belki de abartıyorum bilmiyorum ama bütün sporcularımız çok güzel değil mi? yani fiziksel güzellikten bahsetmiyorum, hepsinin yüzüne bakınca “ne kadar iyi bir insana benziyor” diyorum içimden istisnasız. hareketlerde, mimiklerde en ufak bir kibir, kendini beğenmişlik hissetmiyorum. birbiriyle olan iletişimlerine baktığımda o kadar samimi ki kimseyi birbirinden ayırt edemiyorum. takım olmak, aynı hedefe bütün olarak yürümek bu olsa gerek. gerçekten skordan bağımsız gurur duyuyorum. şu pazar sabahı ekstra duygulanmış bile olabilirim.