ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kredi kartı borçlarından kurtulma taktikleri
-
bir yil once uygulanmis ve basariya ulasmis yöntem:
1) kredi kartını yanınızda taşımamak, eğer will save'inize güvenmiyorsanız, evdeki büyük gardrobun arkasına atmak.
2) belli bir geliriniz varsa, bu gelirin yaşamsal ihtiyaçlarınız (kira, fatura, sigara, yemek) kısmını ayırıp, kalanı her ay kredi kartina yatırmayı dustur bellemek, ve bu miktar eger kart borcunun tamami degilse, yatirmak icin "son odeme tarihini" beklememek!, ekstre kesilir kesilmez o gun yatirmak (zira ekstre kesim ve son odeme tarihi arasinda da faiz isletilir ki az değildir bu sürede gelecek rakam)
borcun tamamı kapanana kadar bu maddelerden odun vermemek.
ve bu durumu korumak için 1 yıldır uygulanan ve başarıyla devam edilen yöntem.
kredi kartınıza, internet bankacılığından, harcama miktari şu kadarı geçince cebime mesaj at talimati vermek. ve bu "şu kadar" miktarını, daha önce her ay yapabildiğiniz ödemeler ile paralel belirlemek.
her ay elinize gecen parayı, fon'a yatırmak. ve harcamanız gerektiginde teker teker bozdurarak harcamak.
kredi kartınızdan harcamalari ekstre kesim tarihinden sonra yapmak.
bu yukaridaki yöntemle, senelerce size giydirelen faizleri geri kazanıyorsunuz. ve para fonda durursa, özelliklede ihbarlı fonlarda durursa, hem siz daha az harcıyorsunuz, hemde bazen harcamaya üşeniyorsunuz (bankamatik bul, fon boz, çek et)
yine ve önemle belirtmek isterimki, eğer son odeme tarihinde tum tutar kapatılamıyorsa, kesinlikle odeme için son odeme tarihini beklememek, ilk kesildiği gun parayı yatırmak, kalanını tamamladığınız anda yatırmak.
albayrak'ın istifasına vatandaşın müthiş yorumu
-
ekşicilerin buraya bile yazmaya korkacağı şeyleri çatır çatır söylemiştir. kılışdar bile bir sefer böyle konuşamamıştır
kızlık zarını diktirirken dikkat edilecek hususlar
-
ten rengi iplik kullanın.
her partiye bir şişe perwoll siyah sihir'le gitmek
-
dünyanın en mantıklı işi. biri olur da "bu gömlek niye böyle siyah aman ne güzel" derse eğer lapsss diye çıkarıp şaşırtırsın herkesi. normal. evet.
polis bariyerini aşıp ayasofya'ya koşan güruh
-
hafta içi işinde gücünde olan insanların ödediği vergilerin sırtından geçinen, ne kadar asalak tip varsa hepsi orada.
1 aralık 2018 paris protestoları
-
1500 avro maaş alan fransızlar benzin fiyatlarının 1.5 avro olmasını protesto ediyor. 1600 tl maaş alıp benzine 6.2 tl veren yurdum çomarları da avrupa karışıyor diye seviniyorlar. önce oturup kendi halinize ağlayın.
adamlar belli ki fransız devriminin ruhunu kaybetmemişler. hakkını arıyorlar. macron'u seçtik, 5 yıl istediği şekilde bizi yönetebilir demiyorlar. arada rot- balans ayarı yapıyorlar ki yolundan şaşmasın.
saniyelik salaklıklar
-
metal dedektöründe öttüğünü bildiğim güneş gözlüğünü gözümden çıkarıp kafama takmak.
irem derici'nin üniversitelilere attığı tweet
-
her linçte yeni bir insan tanıyoruz. bu hafta bir linç bir insan'ın konuğu kendisidir. irem derici'ye baktım. düğün şarkıları yapan, samimi birine benziyor. çok yüklenmeyelim.
evde kadın varken erkeğin yemek yapması
-
evde kadın varken yemek yapmak israfa girer. önce dolaptaki dünden kalan kadın tüketilip ardından yemek yapılması çok daha makuldür.
arif v 216
-
filmin yarısında çıktım. bir sonraki seansın ikinci yarısında girdim filmi bitirdim. neden mi böyle yaptım çünkü amcam sinemanın sahibi. kafama göre istediğim filme giriyom çıkıyom.
şeb-i arus biletlerinin 235 tl olması
-
zenginsen, ne olursan ol gel; fakirsen, sen gelme ulan ayı.
öğrenci evinde yaşanabilecek en dumur olaylar
-
digiturk alıp televizyonu bi türlü alamamak ve bir sene boyunca digiturk kutusuna boş boş bakmak.
kişinin yaşlanmadığını anladığı an
-
süper bir an'dır. geçen gün taksiyle bi yere gidiyorum, taksi ışıklarda durdu. selpak satan bi kız yanaştı yanıma:
-işşallah üniversiteden mezun olursun, dedi. (bilgi üniversitesi'nin önündeyiz.)
-ee ben zaten mezunum ki, mezun olalı 10 yıl oluyo, dedim. (çocuğa da açıklama yapıyorum, nasıl sevindiysem)
başka bi gün benim çağırdığım taksiye bir teyze de el etti. "gel teyze, seni de bırakalım yol üstünde bir yere gidiyosan?" dedim. teyze, fiti fiti koştu geldi, bindi. ineceği yere geldik, inerken bana dönüp para uzattı.
-gerek yok teyze, zaten yol üstündeydi, lütfen, rica ederim, dedim.
-aaa olur mu, sen talebesin, dedi.
bana "talebe" didi. canım deyzem <3
(bkz: bana su verdi)