hesabın var mı? giriş yap

  • soru cevap etkinliğinde yaptığı şu gençlik tanımını kierkegaard okusa arda kural'ın modern filozof olduğunu iddia ederdi kesinlikle.

    --- spoiler ---

    gençlere tavsiyem, gençlik; buldugun şeyleri yaşadığın bir zaman degil arayışlarınla kendini olgunlaştıracagın ve günün birinde 'başlıyorum' dediginiz zamana kadar olan süreç.

    gençken olan düşünceler ve arayışlar ince düşünülüp doğru yaşanırsa başlayacağınız yaşa geldiginiz zaman sizi çok tatmin edecek. gençlik bir fırsattır.
    --- spoiler ---

  • en önemli sebebi rock müziğin 90’lar ve 2000’li yılların ortalarındaki popülaritesini kaybetmesi. müzik pazarındaki en önemli rakibi olan pop müzik zaten adı üstünde her zaman popülerdi ama artık başka bir müzik tarzı da popülerleşti. yeni nesil ağırlıklı olarak rap dinliyor. bu durum da rock müziğin tüketimini azalttı. kârlılık düştüğü için rock albümleri yapımcıların tercih ettiği albümler değil.

    türk rock’ı 2010’a kadar çok kaliteli albümler çıkardı aslında. mor ve ötesi’nin gül kendine, pentagram’ın bir, duman’ın belki alışman lazım, dorian’ın yeniden hayata adlı albümleri gibi... o dönemler çok sayıda iyi grup vardı ve düzenli olarak içerik üretiyorlardı. şimdi bu grupların bir kısmı dağıldı, bir kısmı müziklerini arabesk ve pop gibi türlere kaydırdı, bazıları kendini tekrara düştü. şu an çıkan albümler deli gömleği grubunun demo albümü olan soytarı’dan iyi değiller ki deli gömleği grubunu çoğu insan bilmez bile. durum o kadar acınası kısacası. ne yazık ki kaliteli içerik üretmedikleri sürece de bu gidiş devam edecek.

  • yavaş yavaş lezzetlenmeye başlıyor namussuz. palamut güzeldir gençler. bol bol tüketin, tükettirin. ama akdeniz-ege civarı palamutları nispeten tatsız olur, onu belirteyim. şahsi kanaatim, çanakkale tarafına doğru lezzetini bulmaya başladığı yönünde. şu ara tanesini de 10 lira civarında satıyorlar ki, ben bunu fazla buluyorum. ederi 5 liradır (otoriteyim amk). bu fiyata aldığınız palamuta acımayın.

    gelelim lezzetli ve pratik bir tarife.

    bu arkadaşı alıyoruz. keyfinize göre ister balıkçıda, ister evde dilim haline getiriyoruz. ideal bir palamuttan kuyruk kısmı fileto halinde iki parça olmak üzere 4-5 parça çıkar. çıktı mı? güzeell..

    şimdi, bir baş soğanı rendeliyoruz. genişçe bir kaba bu rendelenmiş soğanı, yarım bardak zeytinyağı, yarım bardak limon suyu ve bir miktar tuzla birlikte koyup, palamut dilimlerini bu karışıma bir güzel buluyoruz. sonra da buzdolabına koyup 2 saat kadar bekletiyoruz.

    efendime söyliim, kızartma aşamasında da palamutlarımızı alıp, hafif tuzla karıştırılmış mısır ununa bulayarak önceden kızdırılmış zeytinyağında kızartıyoruz. bu işlem sırasında kendinizi kaybetmemeniz gerektiğini, az pişmiş palamutun, kıtır kıtır kızarmış halinden daha evla olduğunu hatırlatmak gerek. ama bilhassa kadın kısmı bunu anlamaz, anlamak istemez. illa çok pişsin ister. ısrar edip gerginlik yaratmayın. onlara iyice pişirin anasını satiim, tahta gibi palamutu yesinler. kendinizinkini rengi hafif sarardığı zaman tavadan alın, afiyetle tüketin.

    ha, bir de, adettendir. insanoğlu balık görünce hemen rakı şişesine saldırır. fekat, ben yukarıdaki tarifi buz gibi bira ile birlikte denemenizi hararetle öneriyorum.

  • sgk müfettişlerinin bu açık ihbarı değerlendirmesi gerekir. burada çalışan garsonlar sigortalı mı, öyleyse kazançları 8400 tl net üzerinden mi beyan ediliyor yoksa asgari ücretten gösterip sahtekarlık mı yapıyorlar ortaya çıkarmalılar.

    kadıköy işkur'a uğrayan işsiz kardeşlerim de doğrudan buraya başvuru yapabilir. nasıl olsa kimse iş beğenmiyormuş.