ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
metrobüste öpüştüler diye deliren adam
-
"kim namus ve ahlâk şövalyeliği yapıyorsa, bilin ki en namussuzu o' dur." -friedrich nietzsche
beyin ameliyatı geçiren japon balığı
-
10 yaşındaymış, 20 yıl daha yaşaması daha bekleniyormuş. ulan benimkiler en fazla 10 gün dayandı anca. neyse geçmiş olsun diyelim kendisine.
yazarların favori bilgisayar komutları
ak-saray'ın maliyeti
-
mehmet şimşek, ak saray'ın maliyetinin 1 milyar 370 milyon lira olduğunu açıkladı.
erdoğan'ın makam uçağı tc-tur için de "satın alma bedeli ile toplam maliyeti 185 milyon dolardır" dedi.
evet ak saray'a harcanan parayla neler yapılabilirdi?
- bütçe açığının yüzde 7’si kapanırdı.
- 40 kişilik 2740 yaşam odası yapılırdı.
- 13 bin işsiz 12 yıl boyunca asgari ücretten maaş alarak istihdam edilebilirdi.
- 1 günde 550 bin aracın geçtiği boğaz köprüsü’nden 391 milyon araç ücretsiz geçebilirdi.
- 800 okul yapılırdı.
- 400 yataklı 13 hastane yapılırdı.
edit: imla
bohem
-
sanat yapiti uretebilmek icin gerekli yasam bicimi.
şöyle: sabah sekiz bucuktan aksam dokuza kadar pc basinda hesap kitap yapip, eve dondugunde de sadece tv izleyecek enerjin kaliyorsa suc ve ceza'yi yazamazsin
bilimle sanatla uğraşırken bulgur pilavı yemek
-
bir şey icat etmesi an meselesi olan bir bilim insanı ya da müthiş bir sanatçıyım. twitter'dan bi' arkadaşıma ''naber lan yarrağım. yok mu akşama 3 banko'' yazsam 4 bin rt alıyor ve bunu aforizma zannedenler de her platformda altına ismimi yazıp paylaşmaktan imtina etmiyorlar. kişi başına 1.3 metre fular düşen ortamların vazgeçilmez tartışma konusuyum. arada sırada saçma sapan konuşuyorum ve ekşi sözlükte de ''x(298)'' şeklinde sol frame'den düşmüyorum. benim bir hıyar olduğumu düşünler de çok, müthiş bir herif olduğumu düşünenler de. yalnız otisabi beni çok seviyor. başlığıma gelip, ben dahil hiç kimsenin anlayamayacağı türden, 9 paragraflık bir yazı yazıp beni övüyor. bir yandan tezle falan da uğraşıyorum. konferanslara katılıyorum, söyleşilere katılıyorum, uzaklara bakmalı filmlerde 5 dakikalık yan rollerde oynuyorum, twitter'da zeki demirkubuz falan takip ediyor beni. acayip bir yaşam.
sonra bir gün, annem arıyor:
- oğlum hiç uğramıyorsun unuttun bizi.
- anne vakit bulamıyorum. boynuma fular geçirdim geçireli ebem sikildi. o söyleşi senin, bu söyleşi benim, memlekette adam kalmamış gibi kolumdam tutan çekiyor.
- yarın akşam gel bi görelim.
- programa göre gelirim anne, programıma bakmam lazım.
- gelirsin gelirsin..
sonra gidiyorum eve. yemekte bulgur pilavı var.
sanatmış, bilimmiş, aykırılık, farklılık, bienal, tez, kadife ceket, kirli sakal, aralara aklar serpiştirilmiş saçlar. hiçbirinin bir önemi kalmıyor o bulguru kaşıklarken. bariz olarak soğanla bulgur pilavi yiyorsun. 3 saat sonra habertürk'te murat bardakçı ve ilber ortaylı'nın karşısında bir sürü acayip şeyler anlatacak olmamın hiçbir değeri yok.
bilmiyorum, kafam çok karışık. bulgur pilavı çok acayip bi yemek. insanın tüm sanat hayatını sikip atabilir gibime geliyor.
bak oğlum, şimdi bienalde falan böyle ilginç insanlara denk geliyorsunuzdur. kadına bakıyorsun, melankolik, suskun ve hüzünlü. siyah giyinmiş, zarif bir yürüyüşü var. sanattan anlıyor. bu kadının bulgur pilavı yediğine kim inanır ya. hayal edemiyorum lan ben.
hayallerimin sınırını bulgur pilavi çiziyor. inanılmaz bir olay.
arda turan
-
yürümeyi alışkanlık haline getirmiş kişi. şimdi de gazetecilerin üstüne yürüyor.
allah kimseye kültürü, birikimi, ahlakıyla kaldıramayacağı şöhret ve para vermesin.
yaran fıkralar
-
“fıkra değil... gerçek
osmanlı dönemi... herkes rüşvetten şikâyetçi.
sadrazam (başbakan) koca yusuf paşa... bürokrasinin tepe isimlerini toplamış:
- rüşvet almayanlar yemin etsin.
herkes... yemin etmeye başlamış.
salonda... dönemin ünlü şairi... nüktedan... haşmet de varmış.
sadrazam, haşmet'e dönmüş:
- haşmet, sen de önemli görevlerde bulundun... yemin etmeyecek misin?
- efendimiz...
halk arasında yaygın bir inanç var... yalan yere yemin eden çarpılır... bekliyorum... salondakilerden kimse çarpılmazsa ben de yemin edeceğim.”
debe editi: debe editi'ne karşıyım.
12 haziran 2016 türkiye hırvatistan maçı
-
maçı izlerken 6 yaşındaki kızım geldi ve baba kırmızılar tombul o yüzden koşamıyorlar değil mi dedi, başka yorum yok.
ünal aysal
-
kendisi hakkında en güzel tespiti mehmet demirkol yapmıştır:
''bir belçikalı için bile batılı''
ahu yağtu'nun ayakları
-
"bu ne lan? ebu leheb'le halay mı çektin be kadın?"
van'da polislerin vahşice dövdüğü vatandaş
-
hem seçtiğin adam alınsın hem de üstüne dayak ye. işinize gelince adalet , özgürlük arıyorsunuz ancak işinize gelmeyince bunlara müstehak diyorsunuz.sorarlarsa demokrasi var dersiniz , hepiniz ikiyüzlüsünüz.
edit : düzeltme