hesabın var mı? giriş yap

  • evet bu da olmuştur. her türlü adam kayırmanın, fişlemenin, yolsuzluğun döndüğü bir sınav sisteminde; rabia'nın "kolunda unuttuğu saat" yüzünden hayallerini, umutlarını, geleceğini ve emeklerini elinden almıştır eğitimin yüz karası kurum ösym.

    tek kişilik sınava girdiği sınıfında gözetmenleri tarafından da kolundaki saati fark edilmemiş, uyarılmamıştır bu genç kız.

    haber linki

    --- spoiler ---

    bu azimli ve başarılı genç kız, sistem tarafından desteklenmesi gerekirken engellendi.

    --- spoiler ---

    edit: twitter'da #otizmlirabiayasahipçık hashtagi ile destek başlamıştır.

  • -evet sayin seyirciler, simdi de televizyonunu yeni acanlar icin haber bultenini tekrar sunuyoruz.
    - a-aa!
    - saka lan saka. sokayim televizyonunu yeni acanlara..
    - oha
    - hele televizyonu hala kapali olanlara iyice kafam girsin!
    - yuha!

  • adamlar sonunda evdeki saatleri bile ayrıştırdı amk.

    ak party nin son icraatıdır.

  • 1348-1350 yılları arasında avrupa nüfusunun üçte birinin yok olmasıyla sonuçlanan insanlık tarihinin en büyük salgını. black death de denmektedir. etiyolojik olarak yersinia pestis bakterisinin fareler tarafından taşınmasıyla yayılmıştır.

    italyan bir vakanüvis olan agnolo di tura, salgından şöyle bahseder,

    "yüzer yüzer öldüler, hem sabah hem de akşam ve hepsi hendeklere atıldı ve toprakla örtüldü üzerleri. kısa sürede hendekler dolduğu gibi, daha fazla hendek kazıldı. ben, agnolo di tura... 5 çocuğumu ve karımı kendi ellerimle gömdüm... ve çok daha fazlası öldü ve herkes inandı ki, dünyanın sonu gelmişti."

    "siena'da ölüm mayıs ayında başladı. merhametsizce ve vahşice... bu acıyı gören herkes şaşkına dönmüştü. bu iğrenç gerçeği dillendirmek imkansızdı. gerçekten bu vahşeti görmeyenler kutsanmış sayılabilirlerdi. vebaya yakalananlar çok çabuk öldüler. koltuk altları ve makat bölgeleri şişti ve konuşurken öylece yere yığıldılar. baba, oğlunu terketti; karı, kocasını; kardeş, kardeşi. hastalık, solunumu ve görmeyi etkiledi. ve sonunda hepsi öldü. hiç kimse ölülerini bir başkasına gömdüremedi, ne arkadaşına ne de parasına. kendi yakınlarını kendileri gömdüler, papaz olmaksızın, kazı elemanları olmaksızın. siena'da büyük hendekler kazıldı, derin hendekler. ve ölüler, toplu toplu atıldılar o hendeklere ."

    kaymak: http://en.wikipedia.org/wiki/agnolo_di_tura

    ayrıca,

    1353'te giovanni boccaccio'nun yazdığı, salgından kaçmak için bir araya gelen 10 arkadaşın hikayelerini anlatan decameron eserini okumanızı tavsiye ederim.

  • silinmesi gereken ve bir süreliğine çaylağa dönüştürülmesi gerektiğini düşündüğüm bir yazarın açtığı başlık. yapmayın, açmayın şu kalıpta başlıklar. "istanbulda deprem olması ihtimali" vs deyin. burada ben ve benim gibi deprem şoku yaşayan, yakınlarını kaybeden kişiler var. sizi bilmiyoruz ama biz gerçekten tırsıyoruz gerçekten oldu mu diye.

  • iki öğretim üyesi, yaz okulunda dertleşirlerken duyduğum konuşmanın tam metni şöyledir:
    +hocam, ders anlatamıyorum, devamlı saatlerine bakıyorlar. dikkatim dağılıyor.
    -seninkiler iyiymiş, benimkiler saate vuruyor, durdu mu diye.

  • sene 1998 ali sami yen'de galatasaray - trabzonspor maçı.. trabzonspor bize 5 tane çaktı, haliyle isyan eden galatasaray taraftarlarının arasında 5-6 saniye kadar, özellikle beni çekmiş cine 5. buraya kadar her şey güzeldi ancak şöyle bir sorun vardı; ağzımda sigara ile isyan eden ben, ilk kez canlı yayında babasına sigara içerken yakalanan mal olarak tarihe geçmiştim.

  • açıkçası benim anneannem hiç bir şey öğretmedi bana. kadının hayat felsefesi şu şekilde:

    ''yi, iç, sıcak tut kendini, yi, yat, bismill, yi, çay iç içini ısıt, yimek yi, sıcak tut kendini tirrik olma, bismilll, yi, yavrım, çay iç, bismill, yavrım, foksu aç, bismill...''

    anneanne ne lan öyle? modern gibi takılmalar. bildiğimiz nene bu işte.

  • sanırım dünya tarihine geçmiş en ilginç olaylardan biridir. patates 1845 yılı ve sonrasında irlanda'da 1.000.000 insanın ölümüne neden olmuş, on binlerce insanı göç ettirmiş, ülke nüfusunu %25 düşürmüş, adanın demografik, siyasi ve kültürel yapısını değişmiştir. adada irlandaca'nın kullanımı azalmış ve çoğunluk ingilizce konuşmaya başlamış, ülke britanya'ya bağlı kalmayı savunan birlikçiler ve bağımsızlığı savunan ulusalcılar olarak iki gruba ayrılmıştır.

    evet tüm bunlar patates adını verdiğimiz bitkiye phytophthora infestans adlı bir mantarın bulaşması ve aynı yıl içinde tarladaki ve depolardaki patateslerin %40'ının, ertesi sene ise %100'ünün zarar görmesi nedeniyle olmuştur.

    irlandacada gorta mór adıyla bilinen bu büyük kıtlık bize aslında ilerde nelerle yüzleşebileceğimiz konusunda da iyi bir örnek olmalı. şuan sadece dünyada buğday'ın yetişmediği bir yıl düşünün. durum patatesten çok daha vahim olacak ve belki de on milyonlarca insanın ölümüne neden olacak. bilinçsizce çoğalıp tüm kaynakları sonuna kadar sömürürken yerine yenisini koymayı düşünmüyoruz. tüm sistemimiz dünyanın bugünkü kaynaklarının devam edeceği üstüne kurulu. bu denklemden tek bir öğeyi çıkardığımızda milyonlarcamızın yok olacağını biliyor ve büyük bir kumar oynuyoruz... hadi bakalım hayırlısı.