ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hepsiburada'da 1 tl'ye satılan bilgisayar
-
hemen fiyat alarmı butonuna tıkladığım bilgisayar. fiyat düşünce haber verecekler.
istanbul metro'sunun ambleminin değişmesi
-
al sana kapı gibi algı oyunu. metroyu chp'li belediye yapınca olmaz tabii. ulaştırma bakanlığının u'su olacak ki hükümet yapmış gibi görünsün.
akılları bu tarz alavereye iyi çalışıyor.
falsetto
-
normal bir insanın göğüs sesi ses tellerinin birbirine sürtünmesi sonucu çıkar.falsettoda ses telleri* birbirinden tamamen ayrılır ve bu şekilde tiz ve yüksek, yankılı ses üretilir. bu sebepten ötürü nefes çabuk tükenir. falsettonun ses tellerine zarar verebileceğini düşünen hekimler vardır.
kafa sesinde ise ses telleri birbirinden ayrılmazlar, sürtünmeye devam ederler, sadece kaynağı kaslarımız olan sesin rezonansını yukarıya kafa boşluklarına taşınır ve kafadaki sinüs boşluklarında bu sesin ekolanması sağlanır.
24 ocak 2020 corona virüsünün türkiye'ye gelmesi
-
bize gelmeyecek olmasının imkanı yok zaten kötü bir şey olacak ve biz yaşamayacağız öyle mi?
istanbul emniyet müdürlüğü'nün kaz açıklaması
-
çevir kazı yanmasın
masum türbanlı yerine domuz yemiş kızla evlenmek
-
anlamadım. şimdi bu kız, masum türbanlı yememiş de domuz mu yemiş?
kendini yalnız hissetmek
-
sanki doğar doğmaz "siz hepiniz ben tek" demişim gibi, bi kere ağzımdan çıkmış da geri alamıyormuşum gibi. birinin hayatına da dahil olmak, biri için de pek değerli olmak ne güzel duygudur kim bilir, ben bilmem! bir türlü sığamadım kimsenin hayatına gibi, o kadar da büyük değilim aslında yer bile kaplamam sanki. yalnızlığını seveni çok kıskanıyorum, ben sevmiyorum, sanki bütün insanlar birlikte ve çok mutlu beni aralarına almıyorlarmış gibi!
saçların ütülendiği karanlık dönem
-
liseliler bilmez. biz ergenliğe yeni adım attığımız yıllarda saç düzleştirici denen gavur icadı yoktu. belki de vardı ama sadece zenginlerde.
ilk kez benden birkaç yaş büyük bir kızın dümdüz saçlarına bakıp "aa naaptın saçlarına??" demiştim. "ütüledim" dedi. "ütü sıcakken mi soğukken mi?" dedim. annemin "bu kızı iyi de besledik niye böyle mal oldu" bakışını hala görür gibiyim. öyle de salak bir ergendim işte.
sonra bu moda hızla yayıldı ve zavallı kızcağızların boyunları omuzları eşek kadar ütü yanıklarıyla doldu. saçlar çatır çatır kırılıyordu ama ütüden vazgeçmiyorduk. o düz saçlar ne pahasına olursa olsun bizim olmalıydı.
sonra saç düzleştirici çıktı ve kirlendi dünya...
valla 83 yaşındayım oyum yine tayyip'e diyen dayı
-
boş yapmaması gereken dayıdır. önümüzdeki seçimlere kadar hakkın rahmetine kavuşması dileğiyle.
lotr serisinin en bahtsız karakteri
-
kesinlikle faramir'dir.
filmde kendisine büyük haksızlık yapıldığını düşünüyorum açıkcası. evet filmde kendisi heybetli, görkemli ve ailenin gözde evladı boromir'in arkasında kalıyor. filmde faramir'i öylesine kısıtlamışlar ki utanmasalar figüran yapacaklar adamı. babası tarafından ikinci plana atılmış faramir'in hakkı büyük yenmiştir.
hakkında peregrin took şöyle der;
-işte zamanla ortaya çıkan aragorn gibi yüksek asaletli bir havası olan, belki daha az yüksek ama aynı zamanda daha az hesaplanamaz ve uzak. daha sonraki bir zamanda doğmuş, bir insan kralı ancak eldar'ın bilgeliği ve üzüntüsüne dokunmuş. şimdi neden beregond'un adını sevgi ile söylediğini biliyordu. insanların takip edeceği, siyah kanatların gölgesinde bile olsa takip edeceği bir komutandı.
kendisi öyle bir komutandı ki sözleri dillere pelesenk olmalı, cücüler kalkanlara elmaslarla işlemeli;
-ben yalanla bir orku bile tuzağa düşürmeye kalkmam!
faramir: o halde, onun yerine benim ölmüş olmamı mı diliyorsunuz?
denethor (babası olacak puşt): evet, gerçekten de bunu dilerdim.
ulan aragorn kadar bilge, mağrur ve oturaklı karaktere sahip, sevgiye aç, hakir görülmüş bir evlada yapılır mı lan bu dedirtmiştir aq filmi..
gondor'un vekilharçı ulu faramir..
abisinden daha bilge olduğunu mağarada frodo ve sam'i kıskıvrak yakaladığında yüzüğe ulaşması için önünde hiçbir engel yok iken onları salıvermesi, yüzüğün frodo'ya ne denli ağır geldiğini sezmesi aragorn düzeyinde bir bilgeliğinin olduğunu gösteriyordu aslında. fakat sağolsun filmde karaktere tecavüz ettiler.
şerefi için canından vazgeçen bir ulu..
abisi öldürüldüğünde faramir ithilien'de bulunuyordu ve ölüm haberini alır almaz osgiliath'a yapılan saldırının savunmasına dört nala gitti.
bin atlı, akınlarda çocuklar gibi şendik;
bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik! dizelerine mazhar olurcasına gitti hem de...
orada büyük bir zafer kazandı ve abisinin koruduğu osgiliath'ı ve ithilien ile beraber korumaya başladı. mordor'un saldırısına rağmen babasının "oradan sakın ayrılmayın" emrinden dolayı nazgullerin efendisi tarafından zehirlendi ve bedenini dayısı ve dol amrothlu imrahil tarafından kurtarıldı. yetmedi, deliren babası tarafından yakılmaya çalışıldı. babasının aksine kaderi onu seviyordu.
niccolo machiavelli, hükümdar adlı romanında bir şahsın kral, hükümdar, sultan vb olması için önünde (3) üç seçeneğinin olduğunu söyler.
1. hile ile
2. kaderi ile
3. gücü, mağrurluğu, soğukkanlılığı ile.
faramir bu seçeneklerden onurlu olanların ikisine de sahipti..
yazgısı ve tabiatı ona gondor'u bahşedecekti.
aragorn'un şifalı elleriyle yaralı bedenini ve rohan'ın kalkan kızı eowyn ile yaralı ruhunu tedavi etti faramir. rohan'ın ulu vekilharçı faramir.
selam ve minnet ile...