hesabın var mı? giriş yap

  • ''bizim heyecanımızı ve kararlılığımızı durduramayacaksınız'' nedir yahu? parti başkanı üslubu resmen komedi. talimatla oraya geldiğini şu cümleden bile anlayabilirsiniz.

  • insanı biber gazı altında bile güldürür.

    inönü stadı'nın orada barikat kurmak için tırı çalıştırmak isteyen bir grup "düz kontak bilen var mı?" diye ortalıkta dolandı. "hırsız var mı kızmayacağız bak valla gel" diye bağırdılar. kimseyi bulamayınca da "ne düzgün bir kitleymişiz arkadaş helal be" diyip tırdan vazgeçtiler.*

    bu kitle bir harika dostum!

  • ''güven testi'' denen zımbırtının yeni moda olduğu ya da bizim yeni duyduğumuz, benimse ''hadi şimdi güven testi yapıcaz seninle, kollarını açıp kendini bırakıcaksın, ben de seni tutucam'' diyen arkadaş sayesinde ilk kez duyduğum zamanlarda, olayı yanlış anlayıp, kollarımı açıp arkaya değil de kendimi öne doğru bırakmak suretiyle kafayı gözü dağıtmak. güven testinde yüz üstü yere yapışan başka biri var mıdır merak etmiyor değilim.

  • malatya'da düğün fotoğrafçılığı yapan onur albayrak, bir düğün için fotoğraf çekimine gittiğinde yaşı küçük görünen geline kaç yaşında olduğunu sordu. habere göre “15” cevabını alınca da “çocuk gelin fotoğrafı çekemem” diyerek duruma tepki gösterdi.

    ...ısrarla çekimin yapılmasını isteyen damat ile fotoğrafçı arasında yaşanan yaşanan kavgada damadın burnu kırıldı."

    "... evet maalesef durum bu, keşke yaşanmasaydı ama yaşandı. bir daha olsa gene çekmiyorum der miyim evet derim. kimse kusura bakmasın, çocuk gelin de çocuk istismarıdır benim gözümde ve hiç bir kuvvet bana o çocuğun gelinlikle fotoğrafını çektiremez. çocukların saçına duvak takılmaz, kır çiçekleri ile süslenmiş taçlar takılır ancak. saygılarımla"

    onur albayrak
    http://haber.sol.org.tr/…ografini-cektiremez-242285

  • hayatta hiç bir duygu kalıcı değildir. tuttuğunuz takım maç kazandığında o akşam havalara sıçrıyorsunuz ama o mutluluk hissi bir hafta boyunca devam etmiyor. mutluluk geçicidir, mutsuzluk da öyle.

    hayat süreğen bir akıştır. hayatta dip, tepe olmaz, onunla birlikte akarsınız. bazı gün coşkun bir yerinde bir batıp bir çıkarsınız, bir başka gün durgun bir yerinde keyifle yüzersiniz. hayata karşı direnmek nafile çabadır. durgun yerde kalacağım diye bir dala tutunsanız bile, yorulup akışa kapılacağınız gün gelecek.

    hayattaki seçimler elbette önemli, nehrin hangi kolundan yola devam edeceğimizi bu seçimler belirliyor ve bazen o dalgalı akışa kapılmamıza neden oluyor ama her nehir durulur.

    acı mı çekiyorsunuz? çekin, yaşayın bunu, sonra bırakın gitsin. ona tutunup kalmayın ya da ondan uzaklaşmak için çırpınmayın. acıdan kaçmaya çalışıyorsanız, hayattan kaçmaya çalışıyorsunuz demektir. kimse hayattan kaçamaz. bu nehir akar.

    ve daha önemlisi şu, en nihayetinde her nehir denize açılır. hepimizin hayatı sonlu ve tek kullanımlık. o yüzden hayatla akmak ve getirdiklerini; acıyı, mutluluğu, hüznü, neşeyi hakkını vererek ve elimizden geldiğince güzel yaşamak gerek.