hesabın var mı? giriş yap

  • karsiniza gecip baskalari hakkinda atip tutmasi ve arkasindan atip tuttugu kisilerle yuzunuze baka baka kanka olmasi.

    sizin de arkanizdan atip tutuyordur kesin.

  • kastedilen oyunu sevmekle beraber izlemeyi ve ziklemeyi bırakmaksa, sihirli bir değnek değmesiyle aşağıdaki mevzularda idrak güncellemesidir.

    - 22 baldırı çıplağın peşinden koştuğu topun fakirlik, gerilik, yokluk gibi gerçek dertleri unutturmaktan başka hiç bir zike yaramaması

    - bi zike yaramayan bu işe harcanan zirilyonların ilime, irfana, kültüre, edebiyata harcanabilecek olması

    - o zirilyonları alınca neresine sokacağını bilemeyen topçuların yaptığı çok da ufak olmayan şımarıklıklardan gelen tiksinme hissi

    - o topçuların üzerinden ün ve para kazanmaya çalışan bir takım hatunlar

    - bu topçuları ve hatunları zorla gözümüzün içine içine sokan medya

    - hepi topu bir top tepiklemekten ibaret bir oyunu, izlemeyi bırak tartışmak için harcanan zamanda kuantum mekaniğinin anlaşılabilecek olması

    - futbol tartışırken çıkan hır gür, düşen seviye

    - stadlarda hiç olmayan seviye

    - medyada futbol tartışmak üzerine kariyer yapan heriflerin tırışkalığı

    - böyle heriflere "hocam hocam" deyip çanak tutup ego şişiren daha da tırışka sunucu zevat

    - kulüp yöneticisi kimselerin iğrençliği

    - futbol üzerinden çıkar sağlamaya çalışan politikacıların iğrençliği

    - her nedense mor-yeşil renklere gönül verenlerin her nedense eflatun-sarı renklere gönül verenleri öldürmek istemesi ve dahi ara sıra bunu gerçekleştirmesi

    - şike

  • profesyonel fitness eğitmeni olarak bunu yapıyorum hıyar olduğumu buradan öğrenmek güzel oldu

  • vosvoslu başkan jose mujica'nın bugün bir yerde çay içerken herkesin samsung'larıyla onun fotoğrafını çekmesi üzerine yaptığı espri. adam tek cümleyle teknolojik kalkınmadan dışa bağımlılığa, üretimsiz tüketimden gereksiz lüks sarfiyatına öyle bir eleştiri yapmış ki, insan hayret ediyor.

    türkler kapıyı tok sesle kapatıyor, almanlar kazanıyor.
    türkler kanepeyi monte ediyor, isveçliler kazanıyor.
    türkler bombalıyor, amerika kazanıyor.
    ulan hatta türkler evlenmeye niyetleniyor, bulgarlar kazanıyor.

  • erdoğan'ın kılıçdaroğlu karşısında 35.4 alırken mansur yavaş karşısında 41.4 alması bu güne kadar yapılmış en başarısız manipülasyon denemesidir.

  • how i met your mother karakterleri arasında açık ara farkla en orijinal en tatlı ve en maalesef gerçek olamayacak kadar karakterli olandır.

    lily'nin, hangisi önce ölecek olursa diğerinin okuması için bir mektup bırakması beklentisinde olduğunu öğrendiğinde hemen bir şeyler yazmalıyım lily mektupsuz kalmasın diye telaşlanması ve barney ve ted'in "evet, yazana kadar ölmezsen lily mektupsuz kalmaz" "ama yazmadan ölmeyeceğini biliyoruz zaten" "tanrıya meydan okuyorum ki bu sağlıklı genç adam mektubunu yazmadan ölmeyecek" tarzı cümleler kurduğunda deli gibi korkması

    lily'nin yazdığı mektubu merak edip hemen okuması ve banka şifrelerinden ve dergi aboneliğini iptal etme uyarısından başka bir şey bulmayıp sinir olması çünkü kendisinin duygu dolu edebi bir mektup yazmış olması bunun için lily'yle tartışıp kapıyı çarparak gitmeye yönelmesi ve lily'nin "aa evlendikten sonraki ilk kavgamız" dediğinde anlık bir mod değişimi ile gülümseyip lily'ye sarılması ve 1 sn sonra eski sinirli moda dönüp kapıyı çarpması, bu mod değişiminin inanılmaz doğal olması

    barney'i herkese kötüleyip kısmetini kapatan kızı bulmak için kurdukları oyunda barda her şey normalmiş gibi zaman geçiriyor havası vermeleri gerektiği halde bunu başaramadıkları için "tamam, burada konuşuyor olmamız gerekir... kelimeler.. kelimeler... kelimeler... tanrım hiç bu kadar zor olmazdı!" demesi

    sadık olması

    ile dikkat çeker.

  • bunlardan biri bana uçakta denk gelmişti. hem de 10-11 yaşındayım; ilk defa uçağa biniyorum, annemlerden ayrı oturcam, gökyüzünü seyredicem falan hepsinin heyecanıyla girmişim uçağa. geliyorum koltuğa, yerimde yaşlıca bi emmi oturuyo. hostese söyledik geldi uyarmaya, amca kulağım duymuyor ayağına yattı, anlamazdan geldi, kem küm etti kalkmadı ya la. hostes de ezikledi beni "kalkmıyor napym" falan diye uğraşmadı. tarrak gibi koltuğa kalmıştım. ulan aynı sıra bile değil, nasıl bi yüzsüzlükle oturdun anlamadım. uçakta dolmuşçuluk yapmanı geçtim ufacık çocuğun hayalleriyle oynamak nedir amk. travma resmen. bütün yol ağlamamak için zor tuttum kendimi. belki pilot olacaktım şimdi, uçaklara küstürdün beni. belki insan sevecektim biraz, soğuttun amk. o zaman da emindim duyduğundan, hala da eminim dayı. sen gençsin daha çok oturursun cam kenarına diye mi düşündün bilmiyom ama yakışmadı bro, hiç yakışmadı.