ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ihsan oktay anar
-
“benim asıl kimliğim yazarlık değildir. yarın belki bütün elyazmaları, notları, kütüphanemi terkederek ortalama bir kemancı olmaya çalışırım. fakat kemana da bağlı kalamam. yani bir insanın kendini yazar, öğrenci, genel müdür kimliği içine sıkıştırmasını ve bununla kıvanç duymasını anlayamıyorum. dünya o kadar büyük ve seçenekleri o kadar fazla ki keman çalmak bize zevk veriyorsa niye yazar olarak kalalım, bu dünyaya eğlenmeye geldik.”
(bkz: e dergisi)
menemen yaparım yanına da çay demleriz diyen kadın
-
canını yediğimdir. halihazırda evli olduğum güzelliktir.
akşama kadar evdeki 2.5 yaşındaki fırlamanın peşinde koşmaktan yemek yapamamıştır.
yapar bi menemen, çayımızı demleriz, evladımız menemene "memmeniç" diyerek ekmeğini bandırırken oturup onu seyrederiz.
"menemen yaparım yanına da çay demleriz diyen kadın" cümlesinin öznesi menemen değil, kadındır.
eğer o kadınla mutluysanız, yemekte ne var diye sormazsınız bile.
sevgilisiz yaşayabilen insan
-
gerçek bir şeyler hissetmeyip karşı tarafı oyalayacağına yalnız kalmayı tercih eden kişidir.bana göre oldukça da cesurdur.zira yalnızlık cesaret işidir.
müşteriye yapışan tezgahtar
-
geçenlerde sırf empati yapabilmesini sağlamak amacıyla güzelce olanlarından bir tanesini evine kadar takip ettim.
beyoğlu karakolu'ndan yazıyorum şu an. ortam mis.
19 nisan 2016 real madrid fenerbahçe maçı
-
real madrid başantrenörü pablo laso, maça ilişkin "f.bahçe gibi büyük bir takıma karşı kazanmak için sadece yüreğini ortaya koymak yetmez" dedi. evet bunu real madrid başantrenörü dedi. öyle işte...
chp'nin bilal'e anlatırcasına hazırladığı grafik
-
adam diyor ki "3 öğün simit bile yeseniz açsınız, aç."
adamlar anlıyor "kundaktaki bebeğe simit yedirin, çay içirin, adam gibi sıçsın."
hey gidi güzel ülkem hey.
çizmelerimi çıkarayım mı sedye kirlenmesin
-
ağlatan soru. çok ağlatan hem de.
sana verilmeyen değeri bu kadar mı kanıksadın kardeşim. neyse ki yaşıyorsun. allah uzun ömürler versin sana.
edit: başlık başıma, baş üstüne :(
çıkarılması zevk veren şeyler
-
butun gun bileginizi sikmis corap. hele bir de iz yapmissa saatlerce kasinarak mukemmel kombo yapilir.
binalarda tuvaletlerin hep aynı hizada olması
-
çalışma masanızda otururken 2-2,5m üstünüzde, tam da sizinle aynı hizada bir başkasının kabahatini yapıyor olması, üstüne üstlük bir de çalışırken kafanızın üstünde sifon çekilmesi ihtimalini ortadan kaldırdığını düşününce, belki de şükredilecektir.
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
sen git, makarnayı süzdükten sonra kalan nemi de kurutmak için (!) makarnaları kısık ateşte dinlenmeye bırak, daha doğrusu dinlenmeye unut. onlar dinlenedursunlar, sen bu sefer hakikaten git, dersin başına otur. mutfaktan gelen kokuyu içine çekince git altını söndür, tencerenin dibine yapışan siyah tortuyla başbaşa kal.
tamam bunu yaptın da, bırak ama değil mi? yok, git içine azıcık su at tencerenin, "kirler yumuşasın." diye tekrar ocağı aç, sonra su kaynayıp bitsin, tencereyi bir posta daha yak.
hayata karşı çok net bir duruşum olduğu kanaatindeyim.