hesabın var mı? giriş yap

  • kronolojik olarak inebahti deniz savasi ile navarin olayinin arasinda kalan, 6 temmuz 1770 gunu tum osmanli donanmasi'nin rus donanmasi tarafindan yakilmasi ile sonuclanan denizcilik tarihimizin kara sayfalarindan biridir. 60 gemiden olu$an donanmamizdan 50 tanesini ve yakla$ik 10,000 levendimizi kaybettik. bu olaydan 3 yil sonra donemin kaptan-i deryasi cezayirli gazi hasan paşa istanbul'da yeni bir donanma in$a etmi$tir.

    murat bardakci'ya gore olay $oyle gercekle$mi$tir*:

    1768 yılında osmanlı tahtında üçüncü mustafa oturuyordu ve rusya ile ilişkiler gergin bir hal almıştı. rus çariçesi ikinci katerina’nın ordularının himayemiz altında bulunan polonya'yı işgale kalkması üzerine 8 ekim günü rusya’ya savaş ilán ettik ama hiçbir hazırlık yapmadığımız için, orduyu ancak altı ay sonra harekete geçirebildik. savaşın iki yılında ne türkiye, ne de rusya, önemli bir başarı kazanamadı.

    çarpışmalar devam ederken, rusya, mora'da yaşayan rumlar’ı ayaklandırmak maksadıyla ingiltere’nin de desteğiyle akdeniz’e oldukça kuvvetli bir donanma gönderdi. bu arada karadan gelen ve çariçe katerina'nın sevgilisi olan kont theodore orlov ile kardeşi general kont aleksi de askerleriyle beraber donanmaya katıldılar.

    rumlar, mora'ya asker çıkartan ruslar'ın kışkırtmasıyla isyan edip türkler'e karşı bir katliama giriştiler. ayaklanma, osmanlı kara ve deniz birlikleri tarafından bastırıldı, rus askerleri ise gemilerine binerek yeniden akdeniz'e açıldılar.

    üç filodan oluşan rus donanması ile kaptan-ı derya hüsameddin paşa'nın kumandasındaki türk gemileri çok geçmeden karşı karşıya geldiler ama gemilerimiz geri çekilmek zorunda kaldı. ikinci karşılaşmada, daha sonraları kaptan-ı deryalık ve sadrazamlık yapacak olan cezayirli gazi hasan paşa'nın kalyonuyla rus amirali spiridof’un gemisi çarpışıp yanmaya başladı ve her iki taraf, yangının kendilerine de sıçramaması için tekrar geri çekildi. türk donanması ise tarihi bir hata yaptı, manevra imkánı bulunmayan çeşme limanı’na girip demirlemek gafletinde bulundu.

    o sırada çeşme'nin açıklarında beklemekte olan rus gemileri, türk tarafının sıkışmış bir halde bulunduğunu farkedince limanın girişini kapattılar ve 1770'in 6 temmuz gecesi türk donanmasının üzerine iki adet 'brulot', yani yaklaştıkları anda patlayıp her tarafı yangın yerine çevirecek olan ateş gemileri gönderdiler. bazı kaptanlarımız yeniden gaflete düşerek ateş gemilerini teslim olmak isteyen ruslar'la dolu kayıklar zannedip bunları istanbul'da yapacakları zafer resmigeçidinde kullanma hayaline dalınca, olan oldu: ateş gemileri bir anda patladı, alevler tedbirsiz davranan türk gemilerini sardı, koskoca donanma bir kaç sat içerisinde yokoldu ve kurtulmayı başaran tek gemimiz de ruslar'ın eline geçti.

  • çürüme, adalet mekanizmalarının çalışmaması, yeraltı, hasır altı, kanunsuzluk kanunları, şiddet, tecavüz, hırsızlık ve benzeri onlarca suçun tavan yapmasıyla oluşan karanlık durum.
    gökyüzünde projektör ışığını aramaya başladı gözlerim

  • hala neden organize edilmedigini anlayamadigim, yillardir kanayan yaramiza bir nebze olsun dur diyecek yarisma.

    "x evet'le ugurluyoruz" formatinda olacak; 1 evet alan bir ust tura gececek.(durum cok vahim beyler)

    juri uyeleri icin aklimda olan isimler; sergen yalcin, ibrahim uzulmez ve hakan balta. zaten sergen her yarismaciya "bunda ozel bir yetenek yok yani annatabiliyo muyum? bunlar cok basit seyler" diyecegi icin deliden ya da balta'dan alinacak bir evet tur getirecek.

    programda her juri uyesinin paralelinde sirasiyla; top sektirme, ters ayakla orta acamama ve ters kanattan gelen topu tac cizgisinde bekleyip seken topun taca cikmasina engel olamama kategorileri olacak.

    yapimcilara sesleniyorum. acun'un aklina gelmez zira yabanci ulkelerde bu format yok. biri el atsin su ise. memleket meselesi.

  • vesikalığını koy da annenin ne kadar başarısız bir anne olduğunu da görelim demek istediğim yazar sıçmığı.

  • henüz yurt dışında kahvaltı yapmak zorunda kalmamış veya yurt dışından gelen arkadaşlarına türkiye'de kahvaltı yaptırmamış insanın içi boş düşüncesidir. reçelinden peynirine, sucuğundan kaşarına, yumurta çeşitlerinden zeytin türevlerine kadar uçsuz bucaksız bir mutfağa sahiptir türk kahvaltısı.

    biz almanlar gibi bir dilim ekmeğin üstüne her şeyi boca etmeyiz. ingilizler gibi sabah sabah kuru fasülye yemeyiz. fransızlar gibi günün en güzel öğününü bir kahve bir kruvasanla geçiştirmeyiz. şişko amerikalılar gibi corn flakes'e abanmayız. afrikadan meksikadan bahsetmiyorum bile. dünya üzerinde türkler kadar kaliteli kahvaltı yapan & hazırlayan başka bir millet ben henüz görmedim, duymadım.

    son olarak... van kahvaltısı ulan!

    edit: imla

  • güzel bir konuya değinilen başlık.

    en büyük problemimiz disiplinsizlik. unutulmamalıdır ki içimizdeki heves disiplinle beraber sürekli bir motivasyona dönüşür. sıkılmak ve yorulmak engel değil, bu sürecin en tabii parçalarıdır. bunu kabullenerek uzun soluklu gelişim gösterebilir insan. (bkz: comfort zone) ‘dan çıkmayan insansa en rahat yerden izler hayatı. kısa vadedeki o huzur ilüzyonu bir kısır döngüye evrilir ve uzun vadede mutsuzluğa ve tatminsizliğe yol açar. hiçbir şey yapmıyorken çok şeyi kaçırma psikolojisi de tehlikelidir. bazen bir şeye odaklanmayı engeller. her yerde olmak hiçbir yerde olmamaktır aynı zamanda. psikolojik olarak söz geçiremediğiniz zaman motivasyonunuza fiziksel olarak meydan okumaya başlayın. bir süre sonra ortak noktada birleşeceklerdir zaten.