hesabın var mı? giriş yap

  • 100 kavanozla katıldığımız aktivite.
    40 tanesi yemekler için sos,
    diğer 40 tanesi soslu biber kızartması
    20 tanesi de menemen yapılır.

    annem kavanozlar için mutfak dolabına gizli bölme yaptırdı,gerisini siz düşünün.

    haftaya da erişte kesiyoruz,halam yayladan 2 kap da keçi peyniri gönderdi mi değme keyfimize.

  • malıyla malamat olmak: parasıyla rezil olmak.

    ziv ziv gezmek: boş boş, avare dolaşmak

    epey cıncık kırmak: pot kırmak

    mukuf olmak veya mukufuna varmak: farkında olmak, incelikleri fark etmek gibi... (bkz: vukuf)

    pel pel bakmak: avel avel bakmak. boş, malca

    poyrazdan alıp yele vermek: birtakım müsrif eylemlerde bulunmak.

    eski: ucu yanmış kısa odun

    cıbar: yakı

    katmak: her şey bir şeye katılır. her şey her şeye katılır buralarda, bilen bilir.

    tatlı yemek: söz kesmek veya nişan yapmak.
    (o kızın tatlısı yendi olm!)

    bi de "ağız tatlısı" var ki, o da bu işi aile arasında, küçük, çok küçük merasimle halletmek.

    kardaklanmak: kumaşın kenar kısımlarının bir ölçüde olmaması, dengesiz durması

    gemini gevmek: bir şeyi yapmak için hazırda beklemek.

    hardalatsız: biçimsiz, şekilsiz

    nişe: ev yapımı nişasta

    köryapalak: yarasa

    edit: birçok yazarın uyarısı üzerine, mukuf vukuf'tan. ilave edildi bilgi, ben nasıl düşünemedim iç sesi eşliğinde.

    debe editi: biraz daha ek

  • 3 haziran 2013 rte'nin havaalanı konuşmasında erdoğan'a mükemmel yanıt veren kadın gazeteci. reuters'te görev yapmaktadır.

    --- spoiler ---

    gencecik insanlar var sokakta, üniversite öğrencileri var. ev kadınları var. onlar neden ayaklandı?
    --- spoiler ---

  • babam öleli henüz 20 gün olmuştu.
    babam öldüğünde hastanede yoğun bakımda yatan anneme bu durumu söylemedik.
    cenazeden bir hafta sonra annemi taburcu ettiler çünkü yapacak bir şeyleri kalmamıştı.
    annem evde bir hastane yatağında solunum cihazıyla yatıyor
    ben, kardeşlerim ve bakıcısı hep çevresindeyiz.
    bir gün ablamı çağırdı yanına büyük bir telaşla ve dedi ki
    "yarın perşembe yumurtacı gelecek, yumurta alın ondan
    mutfakta cüzdanım var ve içinde 20 tl para..."

    oysa yarın çarşambaydı.
    kimse bu siparişi dikkate almadı tabi, çünkü daha önemli kaygılarımız vardı.
    artık günleri de karıştırıyor, bilinci gidiyor yavaş yavaş dedik.
    "tamam sen merak etme" deyip annemi geçiştirdik.
    sonra bu mevzu unutuldu haliyle...

    bundan dört gün sonra bir cumartesi sabahı annemi de kaybettik.
    annemin ölümü üzerinden iki ay geçmişti evdeki eşya, mobilya,
    anne babama ait kıyafetleri birilerine vermek için toplamaya başladık.
    işte o gün mutfaktaki bir çekmecede anneme ait
    eski, siyah, annem kadar yorgun görünen o küçük el çantasını gördüm.
    elim istemsizce çantaya gitti. küçük çıtçıtını açıp açmamakta tereddüt ettim
    ama sonra açtım.
    içi boştu, sonra çantanın içindeki küçük ceplere soktum parmaklarımı.
    elime bir şey değdi. çıkarıp baktım. 4'e katlanmış bir 20 tl...
    gözlerimden yaşlar boşandı.
    annem 3 aya yakın hastane, yoğun bakım hastalığıyla uğraşıyordu
    ve o cüzdandan uzaktı ama içindeki o 20 lirayı hatırlıyordu.

    o cüzdan ve arasından çıkmış 20 tl artık benim evimde.
    onu yakında çerçeveletip evimin mutena bir köşesine asacağım.
    66 yıllık bir evlilikten sonra 24 gün arayla ve
    babamın ölümünden haberi olmadan ölen annem gideli bugün tam 4 ay oluyor.
    ve bu benim annesiz ilk anneler günüm.

  • üç gündür yemek veremediği üşüyen çocuğunu ısıtmak için saç kurutma makinesini çalıştırdıktan sonra kendini asan bir annenin yaşadığı ülkede yaşamaktadır. ben böyle ülkenin, böyle sistemin, bu sistemi destekleyen bütün liboşların, buna gözünü yuman apolitiklerin topunun.........