hesabın var mı? giriş yap

  • şaman adetlerinden biridir. aileler çocuklarının kısmeti açılsın diye yaparlar. bir şey olacağından değil de batıl inanç işte napacaksın.

  • evrimini inceleyelim:

    * lise sondayım pırıltısı (yer yer sarı saç tutamları) =>meali: "yavaş yavaş fıstıklaşıyorum ;)"
    * üniversiteye başladım kızılı => "asi ve özgür genç kızım ben hohooyt."
    * işe başladım sarısı => "plaza kadınıyım, çalışırım kazanırım ortamlara akarım hihihi."
    * koca buldum, evlendim kahverengisi => "duruldum, hanım kadınım mehhehhh."

  • --- spoiler ---

    2x16 kesinlikle bugüne kadar yayınlanmış en iyi bölümüydü. ayrıca bu muhteşem bölümde muhteşem bir detay çarptı gözüme.

    malum 1985 yılındayız. diğer evrende gözcüler sinemadan çıkıyorlar. sinemada back to the future'ın oynadığını görüyoruz. hatta filmle ilgili yorumlar yapıyor gözcüler, teorisi sağlam falan şeklinde. fakat bir de ne görelim. başrol michael j. fox değil, eric stoltz.

    bilenler bilir, back to the future'da ilk olarak marty rolü eric stoltz'a verilmiş hatta filmin büyük kısmı onunla çekilmiş, fakat eric stoltz'un marty gibi genç bir karakter için biraz yavaş, ağır düştüğü düşüncesiyle michael j. fox'da karar kılıp marty sahnelerinin hepsini m.j.fox ile tekrar çekmişler. vay anasını lan, diğer evrende eric stoltz oynamış marty'yi. detay harikaydı, özellikle benim gibi back to the future manyağı bir adamsanız bölümün sonuna kadar o sinema tabelası gözününüz önünden gitmeyecek bölüm bitene kadar. hatta bittikten sonra.

    --- spoiler ---

  • mimarlık fakültesinde, strüktür derslerinde ders konusu olarak işlediğimiz merhum köprü.

    ayrıca körpünün yıkılış videosu haricinde olay yaratmış bu fotoğraf, yanılmıyorsam ödül almıştır.

    kaçan adam sağ kurtulmuştur ve bir de konuyla ilgili röportajı bulunmaktadır.

  • - masrafa ortak olayım dedim, elimi cebime attırmadılar. allah damattan razı olsun.

    kate middleton'ın babası

  • bir nevi problem of evil'dir. ikisinde de tanrı'nın klasik üç özelliği olan omniscience(sonsuz bilgi sahibi olma),omnibenevolence(sonsuz iyilik sahibi olma) ve omnipotence(sonsuz güce sahip olma)'e diss atılır.

    sokrates ile euthyphro adliyenin önünde karşılaşırlar. sokrates malum davası için ordayken euthyphro ise babasına karşı cinayet suçlaması getirmek için oradadır. sokrates buna çok şaşırıp neden kendi babasını mahkum ettirdiğini sorduğunda eutyhphro bunun tanrıların emrettiği doğru davranış olduğunu söyler. bunun üzerine sokrates soruyu sorar: bir şey tanrı(lar) onu emrettiği için mi iyidir, yoksa o şey iyi olduğu için mi tanrı(lar) onu emretmiştir?

    eğer bir davranış tanrı onu emrettiği için iyiyse iyi kavramının içi boştur, zira bir şeyin iyi olup olmaması tanrının iki dudağının arasındadır. bunu kabul etmek tanrının tecavüze veya cinayete iyi bir davranış demesi sonucu bunun iyi olabileceğini kabul etmek anlamına gelir. eğer bir davranış iyi olduğu için tanrı tarafından emrediliyorsa da o zaman tanrıdan bağımsız, hatta tanrının bağımlı olduğu bir güç bu iyiliği belirlemektedir. o zaman aynı soruyu bu tanrının üzerindeki güç için sormak gerekir ve bu sonsuza kadar gider.

    bu ikileme tatmin edici bir cevap, 2018 yılında en azından benim bildiğim kadarıyla hala verilebilmiş değildir, verilebilecek gibi de gözükmemektedir. ateistler neden adam öldürmüyor ki allah'a inanmıyorlar nasılsa ehehue diyen arkadaşların kafasında vura vura anlatılmalıdır.

  • bir norveç aşığı olarak içinde bulunduğum coğrafya ve hayata bir defa daha sövdürtmüştür. dünyanın bir yerlerinde bazı insanlar ne hayatlar yaşıyor, tek suçumuz doğduğumuz yeri seçememiş olmamız. diğer taraftan sadece bin kilometre güneyde bir arap veya sefalet içinde bir afrikalı olarak da gelebilirdik hayata. bilemiyorum altan hayat gerçekten çok garip ve adil değil. cennet de cehennem de biz doğmadan çok önce kurulmuş dünyada ve seçim yapma hakkımız yok.

  • zamanında televizyonda görmüştüm; bir turiste tecavüz etmek isterken yakalana eleman, neden böyle birşey yaptın sorusuna:
    - kız güldü beğendi zannettim abey.
    demişti. sanıyorum yere bakarak yürümesi nasıl bir toplumda yaşadığının ayna görüntüsü olabilir.

  • yaş ortalamasının 75, gurbetçi oranının %90 olduğu anadolu jet amsterdam uçağında, uçak amsterdama vardığında, yolcuların alkışlaması üzerine, teyzelerden birinin feci olay çıkarması, "bizi buraya getiren cenab-ı hak, siz niye pilotu alkışlıyonouzz" diye bağrınması..

    aynı uçuşta, yanımda oturan teyzenin "nereye gidiyounn" demesi ayrı bir tuhaflık..

  • şimdi de okulumuzun düzenlediği mutluluk konulu kompozisyon yarışmasının sonucunu açıklıyorum:

    8-b sınıfından beren. alkışlıyoruz.

  • beğenirsin beğenmezsin, seversin sevmezsin. adam 15 senedir televizyonda, sinemada bilmem nerde iş yapıp çalışıp kazanmış bir ev almış. parası da var. bakmış ki yetkililerden yeterli hayır yok, basmış parayı, kendi ekibini kurmuş ve evini korumaya çalışıyor. ne var bunda onu anlamadım.

    hayır nedir yani, korumasın mı? yanmasını mı beklesin? senin orda bir evin olsa elinden gelen maksimum ne ise yapmayacak mısın? yangının yanında araban olsa çekmeyecek misin mesela? madem her yer yanıyor bizimki de yansın arada ne olacak mı diyeceksin?

    bunun paraya tapmakla falan ne ilgisi var. herkes gücü yettiğince canını da malını da korumaya çalışır. kiminin gücü eş dost çağırmaya yeter, kimi parayı basar 50 kişilik ekip kurar. bu kadar basit.

    şahan'ın sana bana borcu mu var, kamuya dair bir yöneticilik görevi mi var da kızıyorsunuz adama. bu adamlara kızacağınıza, illegal yoldan, başkalarının sırtına basıp ezerek haksız kazanç sağlayan ve sefasını süren insanlara kızın.