hesabın var mı? giriş yap

  • hezarpare ahmet paşa var tarihimizde. ( bin parça ahmet paşa)
    cesedi paramparça edildiği için böyle anılmakta.
    hezarpare ahmet paşa, sultan ibrahim dönemi sadrazamı ve 7 ağustos 1648'de çıkan kapıkulu isyanında sofu mehmed paşa'nın emriyle cellat kara ali tarafından boğularak idam ediliyor. sonra cesedini atmeydanı'na sürüklüyorlar. burada padişaha isyan eden askerler, mehum sadrazamın cesedini parçalayıp bir yandan da etinin ağrılara iyi geldiğini ilan ediyorlar etrafa. ahâlîye bu et parçalarını satıyorlar.

    lale devri dönemi padişahı nevşehirli damat ibrahim paşa da 1 ekim 1730'da öldürüldükten sonra patrona halil ve adamları tarafından önce sokak sokak dolaştırılıyor sonra sultanahmet meydanı'nda cesedi parçalanıp dağıtılıyor.
    üçüncü ahmed çeşmesi'nin yanında ertesi gün sadece kemiklerin kaldığı yazar kaynaklarda.

    düzmece mustafa isyanı'ndan sonra yakalanan ve çoğu tarihçiye göre düzmece değil gerçekten de şehzade olan mustafa'nın cesedi de idamından sonra parçalanır ve her bir parça, onun peşine takılanlara ibret olsun diye anadolu vilayetlerine gönderilir.

    üçüncü murad döneminde çıkan isyanda ise malî kriz sebebiyle isyan eden askerler, mehmed paşa ve mahmud efendi'yi topkapı sarayı'nın önünde idam edilmesine bile fırsat vermeden canlı canlı parçalamışlardır.

    patrona halil isyanı'ndan sonra tahta çıkarılan birinci mahmud'un intikamı var bir de. isyandan sonra sarayda neredeyse padişah gibi davranan patrona halil'i saraya davet eder birinci mahmud. lâkin patrona'nın bir adamı ona " saraya gelme seni öldürecekler " yazılı bir kağıt verir ama halil, okuma yazma bilmemektedir.
    nitekim adamlarından bazılarıyla birlikte saraya gelir ve burada hepsi öldürülür.
    dışarıdaki adamları ayaklanma çıkarmasınlar diye patrona halil ve yanındakilerin cesetleri saraydan parça parça çıkarılır ve ahâlîye gösterilir.

    edirne vakası'nda ise cebeciler, sekbanbaşı'nı öldürüp kellesini gövdesinden ayırdıktan sonra bazı uzuvlarını kendilerine karşı çıkan devlet görevlilerine gönderirler.

    tarihimizde vaka-yi vakvakiye dediğimiz olayda da isyancılar, ele geçirdikleri devlet adamlarını ağaçlara astıktan sonra ahâlîden kimselerle birlikte parçalamışlardır.
    bu kişilerden bosnalı ibrahim'in ise iki ayağının da kesilip isyancıların önünde süründürülerek ilerletildiği söylenir sultanahmet meydanı'na kadar.

    evet aklıma gelenler bunlar. tarihimiz, ilginçliklerle dolu vesselam.

  • sözlükteki âdet şudur; bir yapım hangi ülkeden çıkmışsa, orijinal adıyla başlık açılır ve o başlık üzerinden yürütülür. bu dizinin orijinal adı hakan: muhafız'dır. mesela la casa de papel de money heist diye başlıkla yürütülmüyor. dolayısıyla bu başlığın hakan muhafız başlığına yönlendirilmesi gerekiyor bence.

  • türk aile yapısından kaynaklanıyor. anasını babasını dayısını yeğenini alıp köye bayıra gidecek adamlara yayla gibi araç lazım. bireyselleşme yok ki, komün halinde yaşamaya devam. dikkat ederseniz az gelişmiş ülkelerde hep daha büyük araçlar tercih edilir bu sebepten ötürü (abd hariç), almanya'daki zengin smart'a binerken arabistan'ın bedevisi gider 3 oda 1 salon toyota kamyonet alır.

    bagaj için de aynısını düşünüyorum, adam corsa'nın bagajına küçük diyor mesela. evet küçük, sana ne zaman büyük bagaj lazım? memlekete giderken. yılda 1 kere. o zaman al bi port bagaj 3 bin liraya işini çöz. yok, gidip 100 bin borca girip yeni araba alır benim vatandaşım. sonra cari açık neden böyle.

  • siyasal islam boktur.
    siyasal islam bok çukurudur.
    siyasal islam içi irin idrar ve bok dolu bir çukurdur.
    kim bundan besleniyorsa boku ve irini yudum yudum içmektedir.

  • türk vatandaşları olarak allah bizim belamızı versin zaten.
    kendi memleketimizde bile biz ikinci sınıfız. suriyeliler elit.

  • 80 tl'lik fondöteni sürmeyip 300 tl'lik givenchy parfümü sıkmazsa bir boka benzemediğinin farkında.

    özgüven problemi yaşayan kadın beyanı.

    edit: ayrıca biz ne yapıyoruz amk buluşmaya gelirken, taşşaklarımıza ernet mi asıyoruz?