ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
wesley sneijder
-
ben bu adamın yerinde olsam cebimden bir tane bitiriciliği iyi olan forvet alırım.sonra da takımdan bu adamın attığı gol başına para isterim.
tayland'da ormanda bulunan 200 türk
-
lan bunlar bizim uruguay mültecisi ekşiciler olmasın? yollarını kaybettiler zaar?
denizli'de üretilen 5 ayrı elektrikli araç
-
şöyle biraz geçmişe gidiyorum. teknolojisiyle herşeyiyle 1769'da fransa'da ve başka yerlerde yapılan araçlar şöyle.
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…okwl8q&usqp=cau
http://upload.wikimedia.org/…rwagen_nr.1_benz_2.jpg
şimdi biraz yakın tarihe geliyorum.
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…cgjxhq&usqp=cau
ulan 1769'da yaşayan adamın 2015'de üniversite okuyan adamdan daha üstün olması nedir. dış güçlerin oyunu diye diye afrikalılar gibi kaldık. ne teknolojiye kafamız basıyor ne bir sikimden anlıyoruz. suntadan araç yapmış lan adam. kaza falan olsa, suntalar çatır çatır dağılsa yemin ediyorum kimseye yardım edemeyiz gülmekten.
ekleme: arada linkler güncellenmektedir.
yaran baba oğul diyalogları
-
oğlunun otomobil kullanırken levent yüksel dinlemesine sinirlenen baba kasedi alıp camdan aşağı fırlatır ve olaylar gelişir.
-noldu baba?
-böyle ibneleri dinlemeyin ulan!(o arada bülent ersoy'un kasedini teybe yerleştirir)
-??!
-işte böyle ibneleri dinleyin!
-2 x ??!
senin gençliğini söndürürüm çocuk
-
motoru kullanan kişi 50-60 saniye önce daracık bir yerden arabanın sağından geçiyor ve yoluna devam ediyor.
dayı ile olan sahnesinde ise solda kaçacak geniş bir alanı olmasına rağmen ve hafif gaza yüklense çok rahat geçeceği halde bunu yapmıyor. acemi diyecem ama pek acemiye benzemiyor. kural mural demesin kimse, motorcu kurallara uyan birisi olsa ilk sahnede o dar yerden geçiş yapmaz.
dayı emekli albay triplerinde ani bir çıkış yapıyor. dayı o çıkışı yapmasan dibine kadar haklısın, o tehditler yaşına yakışmamış.
sonuç: her ikisi de hatalı. motorcu kameralara oynamış.
moka pot
-
1933 yılında patenti bialetti tarafından alınmış olan ocak üstü kahve yapma aleti. buhar basıncı sayesinde haznedeki suyu çekilmiş kahve'nin içinden geçirerek üst kısımdaki demlikte toplama esasına göre çalışır.
espresso makinalarının kullandığı ortalama 9 bar basıncın aksine 1,5 - 2 bar basınçla pişirme işlemini gerçekleştirdiğinden, pişirdiği kahve gerçek espresso olarak adledilmez. espresso'ya göre daha farklı aromalar sunar. o kadar yoğun ve sert olmasa da filtre kahveden daha yoğundur.
kahvenin ideal öğütülme değeri espresso ile french press arasındadır. lakin kullanıcının tercihi bu konuda önem kazanır. eğer kahve çok acı ise daha kalın, aromaca fakir ve "sulu" ise daha ince çekmek gerekir.
özen gösterilmesi gereken bir alettir. özellikle pişirme işlemi takip edilmelidir. haznedeki su bitmeye yakın köpükler çıkartmaya başlar. işte bu anda alet ocaklan alınarak alt kısmı suya vb. sokulursa hem contanın ömrü uzar hem de gereksiz acılıktan uzak, daha hissedilir kahve aromaları tadılabilir. servis yapmadan demliğin içini şöyle bir karıştırmak da farklı yoğunluktaki kahvelerin karışmasını sağlayacaktır.
kahve hazırlamayı törensel bir hale getirmesi ve özen gerektirmesi benim çok hoşuma gidiyor. bialetti marka bir pot kullanıyorum ve oldukça keyif alıyorum. içtiğim kahveden de çok memnunum. espresso makinası kadar pahalı olmayan ve bence makinadan çok daha "ruhu olan" bir yöntem. tavsiye ederim.
yeniakit gazetesinin vpn haberi
tüm evlilik sürecindeki en anlamsız gelenek
-
(bkz: pastayı alkışlamak)
estetiksiz halimle de dereceye girerdim
-
görüyor ve arttırıyorum:
onun estetiksiz haliyle girip derece aldığı yarışmada ben 1. olurdum.
not: hem çirkinim, hem erkeğim ama yukarıdaki cümlemde %100 ciddiyim.
domuz gribi aşısı
-
günde 3 paket maltepe gold içen dayılar bile yan etkisi var diye yaptırmıyolar ya çok üzülüyorum.
avrupa sineması
-
deneysel sinemanın anavatanıdır.
hümanizmdir (renoir), marxist bilinçtir(godard), çılgınlıktır (fellini), aşktır (truffaut), varoluşçuluktur (bergman), bunalımlardır (antonioni), politikadır (rosi), burjuvazinin mezar kazıcısıdır (bunuel), huzursuzluktur (haneke), kadınlık halleridir (trier), sözün zaferidir (rohmer), manevi karmaşaların dünyasıdır (kieslowski), zamanın estetiğidir (angelopoulos), rahatsız edicidir (mungiu), küçük insanın eylem alanıdır (dardenne kardeşler), tersine çevrilebilirliktir (lanthimos), spekülatiftir (malle), sınıfsal çatışmaların alanıdır (chabrol)...
kısacası dünyada olup biten her şeydir.
edit: imla
japon insanındaki türk ve türkiye hayranlığı
-
japonlar herkese saygılıdır.
bir afgan'a da bir mozambikli'ye de aynı hayranlık ve hürmet ile yaklaşırlar.
zamanında bize de aynı insani duygular ile yaklaşmışlar ve bizim abartılı mehmet scholl milliyetçiliğimizin kurbanı olmuş söylemdir.