ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
üniversiteyi kazan sana araba alacağım diyen baba
-
ulan bana üniversiteye zar zor girdiğim sene bir mp3 player aldılar diye 2 saate yakın krize girip ağlamıştım.
bu gerçekleşse komaya falan girerdim heralde..
iyi ki almamışlar..
500 liralık saatin 20 liralık saatten farkı
-
480 lira.
aileme yakın ev tutmazsan seninle evlenmem
-
müthiş, über kezban isteğidir.
direkt ayrıl. bak direkt. şu an bu mesajı okur okumaz bir mesaj at ve bitir. yapmazsan senin kafanı sileyim.
laptop kamerasını bantlayan insan
-
paranoyak değil, tedbirli insandır. paranoya gerçek olmayan kaygı ve korkular üzerine kuruludur. art niyetli birinin sizin haberiniz olmadan webcaminize erişim sağlayabileceği ise kanıtlanmış bir gerçektir.
doğumdan hemen sonra zorunlu dna testi
-
benim kafamı kurcalayan soru;
bu öneriye, kim, neden, karşı çıkar?
tanım; bir yazarın önerisidir.
araştırma görevlisi olunca dağcı ayakkabısı giymek
17 eylül 2014 russell crowe'un cem yılmaz tweet'i
-
volkan demirel : " ya russel crowe turkce mi biliyor ki, nasil atmis o tiviti"
lucid dreaming
-
dün gece yatmadan deneyip, gerçekleştiremediğim olay. şöyle ki; gecenin bir vakti otogar gibi bir yere giderken buldum kendimi. yolda yürürken "aha rüyadayım" dedim ve kontrol edebileceğim için çok mutlu oldum. sonra "öncelikle bi' gündüz olsun" dedim. güneşi doğdurtamadım(?). otogarda bekleyen bir gence yaklaştım. "nasıl olsa bu adam da rüyanın içinde bir karakter olduğundan nasıl yapacağımı bilir." diye düşündüm ve "güneşi nasıl doğurabilirim?" dedim. "dalga mı geçiyon olm sktirgit" tepkisi aldım. sonra yerde bir yumurta gördüm. eğilip aldım yumurtayı ve yaşlı bir adam bana "burda o yumurtalardan 100 tane var. hepsini bulursan güneş doğar." dedi. çok üzülüp uyandım. kimseyi bu kadar uğraştırmıyorlar lan. bana gelince niye böyle!
haylayf'ı kim yiyor sorunsalı
-
o estetikten uzak mavi paket tasarlanırken sen babanın taşaklarında bir amino asit tanesiydin muhtemelen, yok değildim diyorsan da mağarada yaşıyordun heralde, çizi ile bunun ne alakası var. ne içeriği aynı ne tadı aynı ne dokusu aynı ne pişirme şekli aynı.
not: haylayf kırmızı çizgimdir.
fakat müzeyyen bu derin bir tutku
-
neden oldugunu bilmiyorum ama bekliyorum bu filmi. güzel oldugu hissi var içimde sebepsiz.
-müzeyyen
+efendim?
-hiç, adını söylemek hoşuma gidiyor.
mesajlaşmanın zahmetli ve bunaltıcı olması
-
böyle düşünen kaç insan vardır bilmiyorum ama mesajlaşma olayı bana oldukça zahmetli ve bunaltıcı geliyor. sürekli cevap yazmak zorunda olmak, pıt pıt telefon ekranında tuş aramak insanları nasıl darlamıyor anlamak mümkün değil.
sözlük yazarlarının uyudukları en ilginç yer
-
unutmayın ki bizler düğündeki gürültüye rağmen çerezli masa üzerinde uyumuş bir nesiliz...