hesabın var mı? giriş yap

  • carl king'in yazdığı introvertler hakkındaki 10 efsaneleşmiş/klişeleşmiş algılar adlı makaledeki cevapları okudukça ben ne güzel bişeymişim dediğim ruh hali.

    daha önce defalarca yazılmasına rağmen bir de kendi açımdan bahsetmek istiyorum bu maddeleri.
    adım adım gidersek;

    1)introvertler konuşmayı sevmez.
    -introvertler konuşmaya değer bir konu yoksa ortada konuşmayı 'tercih' etmez. çünkü her gereksiz ve yersiz konuşma onu günlük hayatın temposunda yorar, rahatsız eder. boş muhabbet yapmayı istemeyeceği insanlarla muhatap içerisinde olmak dahi kendilerine rahatsız edici gelir. extrovert insanların facebook,instagram vesaire gibi sosyal platformlardan "ne kadar mutlu" olduklarını görmek bile onları yormaya yeter. böyle insanları hayatlarından çıkarmak pek olası değildir çünkü her 3 kişiden birisi introvert ise diğer iki kişi extrovert'tir ve bundan kaçışları yoktur.

    2) introvertler utangaçtırlar.
    -introvertler insanlardan korkmazlar, konuşmak için bir neden ararlar sadece.
    benim bulunduğum ortamda birisiyle konuşmak için benim bir sebebimin olması lazım. yoksa sadece nasıl olduğunu sormak için o insanla muhatap olmak is-te-mi-yo-rum!
    bana soru sor, saatlerce konuşayım, bir konudaki fikrimi iste bıktırana kadar hiç susmadan anlatayım, ama konu ufak konuşmalar gereksiz selamlaşmalara gelince bunlardan nefret ediyorum resmen. sürekli bir bugün canın mı sıkkın, "noldu modun niye düşük" (bu modda yeni çıktı zaten ondan da nefret ediyorum zırt pırt kullanılmasından, ay şekerim bir anda modum düştü) tarzı sorulara maruz kalmaktan. yahu ben yalnız olmayı seviyorum, yalnız yürümeyi, yalnız yemek yemeyi, sinemaya yalnız başıma gitmeyi, bıktım şu garip bir yaratıkmışım gibi davranmanızdan.

    3)introvertler kabadır.
    kaba değiliz. ben kendim baya bir nazik olduğum için insanları kıramamaktan kendime zarar veriyorum bu çevremdeki insanların varlığından dolayı. birisine bişey sormak istiyorsam doğrudan sorarım, onunla illa small talk yapmak zorundaymışım gibi bir algı olmasını sevmiyorum ama o zaman da işi düşünce bize selam veriyor deniliyor ama işte hiç alakası yok bunu anlatmamın mümkünatı yok işte.

    4)introvertler insanları sevmez.
    introvertlerin hümanist olduğu belki kaç kere yazılmış ama bende tekrarliyim. insanları severler, ama topluluktan hoşlanmazlar, topluluk içerisindeki muhabbette hep yalnız, sessiz suskun kalırlar, çünkü çevre onun bütün enerjisini sülük gibi yapışıp emmiştir, nefret eder topluluk içerisinde bulunan yerlerden, mekanlardan.
    sevgilisiyle gider, eğlenir, yaşar vesaire ama bu olaylar onu yorar, normalde tercih etmez. sakinlik her zaman yeğdir onlara göre.
    insanları ayırmaz ama yakın arkadaşları dışında kimseyle yüz göz olmayı istemez.

    5)introvertler dışarıya çıkmazlar(toplu aktivite vesaire).
    geldik en nefret ettiğim kısma.
    -akşam şuraya gidelim mi?
    -hayır abi hayır istemiyorum gelmek neden anlamıyorsunuz bu kadar basit bişeyi?

    -haftasonu çeşmeye gidelim?
    -gitmeyelim????

    -abi mal mısın asosyal misin niye gelmek istemiyorsun?
    -introvertim abi bu kadar basit, hoşuma gitmiyor boş gezintiler bana, evde kalmayı yeğliyorum çoğu şeye, sen sağa sola gidip mutlu oluyorsan ben evde kalıp kendi enerjimi doldurarak mutlu oluyorum, oyun oynuyorum, kitap okuyorum, kendimle baş başa kalıyorum, müzik dinliyorum.
    kalabalık ortamlardan zerre hazzetmiyorum.

    buradaki en önemli şey introvertlerin dışarıda uzun süre kalmaktan hoşlanmamaları.
    sevgilinle sabahtan akşama kadar dışarda gezmek sizler için normal bişey olabilir ama bizler için çok fazla.
    atıyorum bir kafeye/bara gittin arkadaşlarınla millet gece geç saatlere kadar kalmak istiyor ama bizler gözlem yeteneğimiz ve algılarımız farklı yönde çalıştığı için o ortam alacağımız hazzı/mutluluğu aldığımızı düşünüp eve dönmek istiyoruz çünkü daha fazla bir değer katmayacak bize bundan çok eminiz.

    6)introvertler sürekli yalnız kalmak ister.

    -böyle bir dünya yok, elbet biz de sosyalleşmek isteriz ama sizler gibi bütün gün panpişimle selfie qeyfi veya eniştemle saçmalamacalar şeklinde değil, en yakın arkadaşımla gerekirse sessiz bir şekilde oturarak dahi sosyalleşebiliyoruz, yalnız hissetmiyoruz kendimizi yalnız kaldığımız zaman.

    7)introvertler gariptir.

    biz garip değiliz, siz anormalsiniz. bir insan ömrü boyunca sadece kendisiyle baş başa olduğu halde bunu görmezden gelip nasıl extravertlikten haz alıyor inan anlayabilmiş değilim. korkuları var muhtemelen yalnız kalmaktan. bizim yok iyiyiz biz.
    introvertler popüler kültürden neeeeeeeeeeefret ederler.
    evet nefret ediyoruz, o sizin özentilik ile yaptığınız her türlü aktiviteden, paylaşımlarınızdan, trend olan bişeyleri satın almanızdan, gösteriş yapmanızdan, toplumun gösterdiği yoldan gitmenizden, genel geçer kuralların uygulanmasından, herşeyden nefret ederiz. aykırı olabiliriz ama garip değiliz.

    8)introvertler nerdlerdir
    introvertler kendi dünyalarında yaşar, sahte bile olsa extravertlerin yaşadığı mutluluğun sebebini anlayamazlar.
    kendi dünyamızda çok daha eğleniriz ki biz, kendi kendimize konuşur, olayların nasıl yaşanacağı hakkında düşünüp yorumlar yaparız,
    hayaller kurarız ve bunların hepsinin gerçekçilikten daha iyi olduğunu düşünürüz.

    9) introvertler rahatlamanın veya eğlenmenin yolunu bilmiyor.
    -hafta sonları çeşme'de kafe pi'de takılmıyorum diye,
    -havuz başında ayak capsi yollamıyorum diye,
    -iş sonrası eve gidiyorum diye,
    -berkecanların/merveeeelerin doğum gününe gitmiyorum diye,
    -kop kop ortamlarında bulunmuyorum diye,
    -arabayla oturup gezmiyorum diye,

    eğlenmenin yolunu bilmiyorsam, ben gerçekten ölü bir insanmışım arkadaş.
    bu yaptıklarınız bana o kadar nefret dolu geliyor ve beni yoruyorsunuz ki bunları şuanda düşünürken bile yoruldum resmen eve gitmek istiyorum.

    10)introvertler kendilerini düzeltip birer extravert haline gelebilirler.

    siz kendinizi düzeltseniz de toplum gerzekliklerinden uzaklaşıp düzgün birer insan olsanız nasıl olur acaba?
    biz mi değişikmişiz? yok artık.

    bi de sizden şunları istiyorum çok fazla bişey değil cidden.
    teşekkürler.

    http://www.digitalmomblog.com/…overted-children.jpg

  • türkiye'nin kuzey bölgelerinde dağlarda çam ormanlarında bulunabilen bir mantardır.
    daha önceki bilgilendirici girdilere ek olarak: yaş iken yenildiğinde çok fazla mide bulandırır bu yüzden toplandıktan sonra kurutulması ve kurutulmuş şekilde yenmesi mide bulantısını nispeten engeller. son yıllarda popüler olan ve gençleri amsterdam yollarına düşüren psilocybin içeren mantarlarla pek bir ilgisi yoktur yani "abi ben yemiştim amsterdam'da bunlardan bir şey olmaz, yiyelim !" düşüncesi ölümcül tehlikelidir.
    öncek igirdilerde 4-6 saat süren delilik yaratmasından bahsedilmiş ki "delilik" den kişinin ne anladığına göre bu durum değişir: mahabharata'daki kral yudhishthira'nın dharma sınavında delilik nedir sorusuna verdiği cevap "unutulmuş eski bir yoldur"
    bu mantar kişiyi psilocybinlerde olduğu gibi güçlü göz yanılsamaları, illüzyonlara değil direkt bir halusinojen evrenin içine sokar. karakterinize ve öncesindeki duygu durumunuza göre halüsinasyonlar değişir.

    (bkz: l'ours) filmindeki yavru ayı da bu mantardan yer ve epeyce eğlenir ama insnalar için hiç de eğlenceli değildir ki eğlenmek için güvenli sayısız yol varken mantarları tercih etmek gerçekten deliliktir yani bu mantar delirtmez zaten deli olanlar yer.

    not. bu mantarın kullanılması satışı vb. herşeyi suçtur, son derece tehlikeli olup kullanılması asla tavsiye edilmez.

  • ahahaha yalnız gedofatuan adlı kullanıcının yapmış olduğu "siz süreyi mi kast etmiştiniz? ben de covid yüzünden yazdınız sanmıştım." yorumundaki tecahülüarif bendenize kahkaha attırmıştır.

    edit: çok aptalca bir yazım yanlışı yapmışım. @nils'e düzeltme için teşekkürler. gülmekten gözüm dolduysa demek ki...

  • şüphesiz ki pluton'dur. gezegenlikten çıkartmaya çalıştılar ama o çizgisini hiç bozmadı: mesafeli ve istikrarlı. yürü be pluton!

  • bankanın biri iptal ettirdiğim kredi kartım için 2 haftadır arayıp mesaj atıyor. en son içip içip evin önüne gelecekler diye korkuyorum amk...