ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
beşiktaş
-
taraftarının yarısı scout olan kulübüm. diğer yarısı ise pro lisanslı teknik direktör elbette.
karadan gemi yürütüldüğünü görmeyen bizanslı gözcü
-
üstelik dolunay gecesi görmemiştir.
http://www.moonpage.com/index.html 21 nisan 1453
(bkz: senin gözlerine kurban)
the thing
-
1982 yılına göre oldukça etkileyici efektler içeren john carpenter klasiği. carpenter, klasik korku filmlerindeki "sıradaki kim" sorusu yerine "hangisi insan değil" sorusu ile zihinleri meşgul eder ve sürekli olarak seyirciyi de tırstırmayı ihmal etmez. finali biraz zayıf kalsa de kesinlikle görülmesi gereken bir film.
didar'ın doktora tez savunması
-
bu 'size ne, mutlu olmuş yapmış' denilecek bir günlük hayat eğlencesi değil. ne bileyim oğlunun sünneti kızının kınası falan değil.
türkiye'deki akademik kurumlar zaten kokuşmuş durumda. bunun sebeplerinden biri işte böyle savunmaya girerken geçeceğinden her nasılsa emin insanlar, lakayıtlık ve ciddiyetsizlik.
bilimde gösteriş olmaz. her alanda oldugu gibi orda da kaliteni mütevazılığın belirler.
ateistleri köşeye sıkıştıracak sorular
-
-sen allah'a inanıyon mu?
- ben ateistim.
- onu sormuyom lan, allah'a inanıyon mu, inanmıyon mu?
oha dedirten cm olayları
-
2011/2012 sezonunda hala emekli olmayan hierro'u real madrid'den yollamam üzerine, yönetimin beni kovup, hierro'u teknik direktör olarak yerime getirmesi.
şaka maka türk kızlarının cidden çirkin olması
-
bugün kadın düşmanlığı için ne yaptın bro?
yaran facebook durum güncellemeleri
-
ilkokuldayken derste duyulan “malazgirt savaşıyla anadolu’nun kapıları türklere açıldı.” cümlesi ve zihinlerde oluşan o devasa kapı. seni de unutmadım...
fb'nin gs'nin sahasında kupa kaldırma ihtimali
-
balık hafızalı fenerbahçeli arkadaşların kurduğu ıslak rüya.
bakalım talimatname ne diyor.
“iç sahada oynanacak olan son lig maçında kupa verilir”
peki son maç dışarıda olursa ne yapılır? illa deplasmanda kupa kaldırıcam diyorsan deplasman takımına rica edilir. bir sorun görmezse orada kupa verilir. sonra geçer kendi sahanda istediğin gibi kutlarsın.
peki galatasaray kadıköyde nasıl kupa kaldırdı?
o dönemi hatırlamayanlar olabilir. galatasaray'ın kupayı kadıköyde kaldırıcaz diye bir talebi olmamıştır. talimatname gereği iki takımında şansı olduğundan ve play-off olduğundan kazanan şampiyoluğunu kutlar istediğin bir tarihte kupanı alırdın. hatta o dönem fenerbahçe ''ya biz kupayı getiricez ama galatasaray kazanırsa kupayı almasın'' diye bir talepte bulundu.
https://www.hurriyet.com.tr/…de-kupa-krizi-20518534
galatasaray'da buna karşılık ''o zaman kupayı stada getirmeyin. kazanan pazartesi günü kutlasın zaferini'' teklifinde bulundu.
https://www.sporx.com/…ayi-alacak-mi-sxhbq279410sxq
peki sonra ne oldu? galatasaray'ın kadıköy fobisine güvenen fenerbahçe ve demirören kupayı stada getirmeye karar verdiler.
https://www.turkiyegazetesi.com.tr/…n-verecek-12179
açıklamalara bak hele. ''kupayı getiricez, kazananı alkışlayıp kupasını vericez!!!'' tabi galatasaray taraftarı, yönetimi, futbolcusu, teknik adamı herkes şok. kimsenin böyle bir talebi yok. bu sırada yapılan görüşmeler bir sonuç vermiyor çünkü fenerbahçe taraftarı o sırada ''galatasaraya 3 mü atarız, 5 mi atarız'' muhabbeti yapıyor. herkes fenerbahçenin kadıköy'de galatasarayı yeneceğinden emin.
kimsenin aklına gelmeyense bu maçın sonunda kupa alınacak olması. tabi galatasarayda herkes kinlenmiş. canını dişine takıp maçı berabere bitiriyor, kupayı hak ediyor. e tabi galatasaray hak ettiği kupayı istiyor doğal olarak. ama fenerbahçe ve tff çamura yatıyor tabi. tff ''yav kupayı biz size soyunma odasında verelim çaktırmayın.'' diye ısrar ediyor. fenerbaçe stadda kupayı kaldırırlar diye ışıkları döndürüp sahayı suluyor.
ama galatasaray kinlenmiş. madem getirdiniz kupayı kaldırıcaz diyor ve kaldırıyor.
fetö metö diye sayıklayan arkadaşlara söyleyin olayın içeriği linkleriyle beraber aktardım. bir daha böyle bir şey olması ihtimal dahilinde değil yani. galatasaray istemediği sürece o kupayı stadına getirtmez. sende kaldıramazsın.
edit: terimin cezası iptal edildiği için kulübedeymiş pardon gecenin bir yarısı yazınca o kadar hata oluyor.
behzat ç. denince akla gelenler
-
"dünyanın ekseni on iki santim yerinden kaydı, sen bana bir santim bile yaklaşmadın."
tabii ki; (bkz: savcı esra)
ekleme: [https://www.youtube.com/watch?v=holvbhpjm1q https://www.youtube.com/watch?v=holvbhpjm1q]
bir erkeğe adres soran güzel kızın asıl amacı
-
güzel kız: pardon mehmet akif mahallesi nerde acaba?
erkek: şimdi şu okulu biraz geçin, sağa dönün, bir beş dakika ile..(kız keser)
güzel kız: ayy çok şeker yaa gerçekten bunun olabileceğine inandın mı?
erkek: neyin?
kız: sana adres sorabileceğime...
erkek: anlamadım?
kız: of ya sana adres sorar mıyım ben gerizekaaalı
erkek: kendinde misin sen?
kız: üff sanane be salak.
sonuç olarak yine erkeğin mallığına çıkan bir amaçtır.