hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: sınavı kazanamayanların şinto hatip okullarına kaydedilmesi)
    (bkz: okulların şinto hatip'e dönüştürülmesi)

    adama ne anlatmadınız acaba: imam hatiplere zorla öğrenci kaydını mi? bilal vasıfsızının müdürleri toplamasını mı? seçmeli diye yutturulan din derslerinin, öğretmensizlikten zorunlu tutulmasını mı? kimya dersini din dersiyle kıyaslayan eğitim mühendisinizi mi? parası olanın gevşek gevşek üniversite okuyup, olmayanın deli gibi kasmasını mı? dünya sıralamasında "okuduğunu anlamada" türkiye öğrencilerinin altmış küsür ülke arasından kırk küsürüncü olmasını mı? ne anlatmadınız acaba?

    bir de düşünsenize: adam -kulandığınız her türlü teknolojik aleti üreten ülkenin başkanı- koşullarının uygun olmadığından bahsediyor. bir düşün yani: ne demek istiyor? nasıl bir şey tahayyül ediyor ki koşul moşul diyor. az düşün ya!

  • atmaya başlamıştır.

    --- spoiler ---

    1-40 yaşından genç kardeşlerim, bugün size öyle şeyler anlatacağım ki gerçekten deli olacaksınız. size devamlı namusu aldığı maaş kadar olan gazetecilere, siyasilere, devlet adamlarına (orijinaller baş tacı) ve bana neden güvenmemeniz gerektiğini yaşanmış olaylarla anlatacağım.

    2-şahsen bu anlatacağım olayların içindeki asli figürlerden bir tanesi de benim. bugün size akrabam olan mehmet cengiz’i anlatacağım. beşli çeteye böylelikle ilk selamımızı vereceğiz. lan omurgasız ertuğrul özkök, mehmet cengizle röportaj yapıp yalakalıktan diyordun ya...

    3-...”ben size çete denmesine çok üzülüyorum.”, sen de iyi oku. 40 yaşından genç kardeşlerim, bizim esas soyadımız yamakoğlu’ydu. soyadı kanunu çıkınca dedemler peker’i, onlar ise cengiz soyadını aldılar. dedem o bölgenin en zengini olan ahmet yamak ağa’ydı.

    4-dedemi araştırırsanız kurtuluş savaşı’ndaki çetecilik faaliyetlerine olan katkılarını görürsünüz. mehmet cengiz’in babası sultan amca sülalede sevilen, maddi durumu iyi olmayan, dedemin yardımcısı bir kişiydi. mehmet cengiz’le benim akrabalığımın tam olarak tanımı budur.

    5-ben bolu cezaevi’nden tahliye olduktan sonra diğer bir akrabamız olan zafer salman tarafından daha sık görüşmemiz sağlandı. ben devlet ricalinin isteği üzerine 1997-1998 senelerinde bulgaristan ve romanya’ya bazı çalışmalar yapmak için gönderildikten...

    6-...sonra türkiye’de mesut yılmaz başbakanlığında, gazetecilerin cazgırlığıyla temiz toplum yaygarası ülkeyi inletiyordu. beni de bu hikayede sermaye yapmak istediklerini gıyabımda tutuklama kararı çıkardıklarında anladım. özel bir uçak çağırarak türkiye’ye döndüm.

    7-benim çok büyük bir hata yaptığımı, bir daha tahliye olamayacağımı düşünüyorlardı. benim rahatlığım ise herkesi şaşırtıyordu. burdan sonrasını çok iyi dinleyin. kırmızı başlıklı kız ve kurtun masalındaki kırmızı başlıklı kızın durumuna milletçe nasıl...

    8-...düştüğümüzü iyice öğrenin. mesut yılmaz’ın macaristan’a kumar oynamaya gittiği, orada dayak yediği haberleri bir anda ülkenin gündemini değiştirmişti. başbakan mesut yılmaz kumar oynamaya gitmedim diyordu. çünkü merkez sağ partisi olduğu için dindar kesimin oylarını...

    9-...kaybetmek istemiyordu. ben teslim olduğumda ülkenin gündemi bu konuyla çalkalanmaya başladı. çok saygı duyduğum, o dönemki rahmetli milletvekili enis sülün’ün aracılık yaptığı yazıldı söylendi. irtibatta olduğum devlet görevlilerinin şemaları yazıldı söylendi.

    10-bugün itibariyle son yapacağım paylaşıma kadar geçecek isimler, konular, hepsi birbiriyle bağlantılı. lütfen her satırı dikkatli okuyun (organize şubenin yaptığı o şemadaki isimlerle ilerideki paylaşımlarımızda sık sık karşılaşacağız). bayrampaşa cezaevi’nde...

    11-...yatarken yine bir el devreye girdi, “bayrampaşa cezaevi’nde sedat peker krallığı” haberleri bir anda ülkenin gündemi oldu. cezaevleri genel müdürü suat ertosun cezaevine gelerek incelemeler yaptı. istanbul başsavcısı, mekanı cennet olsun, ferzan çitici cezaevine gelerek...

    12-...benimle görüşme yaptı. cezaevi benim kontrolümde olduğu için, gitmem için üç tane cezaevi önerdi. pazarlık sonucunda ben başka bir cezaevini söyleyerek orayı kabul ettirdim (cezaevinde isyan çıkmaması için benim isteğimi kabul ettiler). kırşehir cezaevi’ne gidince...

    13-...bazı sebeplerle mesut yılmaz’a düşman olan süleyman demirel’in akrabası kamuran çörtük’ün kulağına gidecek şekilde bahsi geçen mesut yılmaz’ın kumar oynadığı kasetinin bende olduğunu ayrıca da başka videoların ve belgelerin bende olduğunu belirtecek haber yolladım.

    14-şu an da olduğu gibi her şey planladığım gibi gitti. kamuran çörtük mesut yılmaz’a kumar kasetlerinin bende olduğunu söyleyince mesut yılmaz, akrabam olduğunu bildiği için 1998 senesinde kırşehir cezaevi’ne mehmet cengiz’i yanıma ziyarete yolladı.

    15-ben de kasetin doğru olduğunu ancak kamuran çörtük’e vermediğimi söyledim. mehmet cengiz, mesut yılmaz ve turgut yılmaz inanmak için kaseti görmek isterler dediğinde cezaevindeki telefonumdan aradım (o zaman cezaevleri benim için çok rahattı). mesut yılmaz ve...

    16-...bakan cavit kavak’ın içinde olduğu bir dakikalık bölümünün görüntüsünü mehmet cengiz istanbul’a döner dönmez kendisine teslim ettirdim. yaptığımız pazarlık mehmet cengiz’in ziyaretinden sonraki ilk mahkemede tahliye olacağım ve uğradığım maddi kaybın telafi...

    17-...edilmesi için 5 milyon dolar ödemeleri yönündeydi. anlaşma sağlandı. ilk 2,5 milyon dolarını peşin aldım. kalan 2,5 doları da ortak akrabamız olan zafer salman vasıtası ile teslim aldım (paralar mehmet cengiz tarafından zafer salman’ın hesabına gönderildi...

    18-...bir kısmı da zafer salman’a elden teslim edildi.). o dönem mesut yılmaz’ın yakını olan, devlet güvenlik mahkemesi’nin başsavcısı olan engin baltacı’nın organizasyonu ile tahliye edildim. aylarca cezaevine girmeden önce basın kuruluşları temiz toplum çığırtkanlığı yaparken,.

    19-...o kadar ağır cezalarla yargılanırken tahliye olmam ülkenin gündemini allak bullak etti. bütün herkes bu nasıl olur dedi. lan kablamalar, lan tırrekler, sedat peker bilgileri fütü’den alıyor diyenler; o tarihlerde fütü emekleme aşamasındaydı, ben hem türkiye’nin...

    20-...hem de birçok ülkenin dengelerinde yer alıyordum. noldu lan kablamalar? fütü kim lan dediğimde bazıları bana megaloman olduğumu söylemişti. tamam biraz megalomanım, ancak fütü’nün çırak olduğu dönemde ben ustaydım. o zaman da maaşı namusu kadar olan gazeteciler vardı.

    21-hem de onlara da prim verilirdi. tüm halkı temiz toplum masallarıyla uyutmaya devam ederken biz devrin başbakanıyla bu filmleri çeviriyorduk. bu hikayeyi tüm türkiye ilk defa öğreniyor (bana lütfen inanın, temiz toplum diye bir şey yoktur...

    22-...çünkü insan kirlidir. sadece güzel kandıranlar vardır.). bu sahtekar ertuğrul özkök varya, o tarihteki temiz toplum projesinin başında o vardı. o zaman da prim alıyordu, şimdi de prim alıyor. mehmet cengiz telefon konuşmasında milletin a...na koyacağız diyor,..

    23-.bu ülkedeki tüm fakirleri kurtaracak vergi borçları siliniyor, ülkenin bütçesinin neredeyse yarısını beşli çetenin diğer dört ailesiyle beraber çalıyorlar, halen daha “size çete denmesini ben tasvip etmiyorum” diyor. daha bitmedi. ben size mehmet cengiz’i ve cengiz ailesini..

    24-...anlatacam. yalnız twitter’da bir anda 25 tweet yayınlanabiliyor. lütfen, bakın lütfen tembellik yapıp okumamazlık yapmayın. ben namus sözü verdim diye, akit yaptım diye azrail’in ışığında cezaevi parmaklıklarının gölgesinde bunları anlatırken eğlence olsun diye okumayın.

    25-bakkalınıza anlatın. berberinize anlatın. manavınıza anlatın. kasabınıza anlatın. birilerine anlatın.bu 25 tweetlik serinin haricinde birazdan mehmet cengiz’i anlatan yeni tweetler atacağım.onlar da çok önemli. lütfen okuyun okutturun. söz namus ise sizin için de söz namustur.

    26-40 yaşından genç kardeşlerim, bu mehmet cengiz ile ilgili ilk yayınladığım 25 tweetin devamıdır. ben cezaevinden tahliye olduktan sonra mehmet cengiz’in yazıhanesinde turgut yılmaz bey ile tanıştık. kendisi akıllı ve bir duruşu olan insan. gerçi sonraları bana biraz...

    27-...kötülük yaptı, tayyip bey’i pınarhisar cezaevi’nde ziyaret ettiğim ve bazı sebepler için. ancak bunlar başka bir paylaşımın konusu olacak. inşallah video çekmeye başladığımda bunları konuşacağız. bazıları diyorlar ki “niye şimdi söylemiyorsun?” lütfen kusura bakmayın...

    28-...twitter alemini biraz öğrendim. burası genelde eğlence arayanların yeri ancak size de vefasızlık yapmak istemem. youtube’da yayınladığım videolarla oluşan ateşin sönmesini siz engellediniz. ancak sizin yapabildiğiniz, ateşin köz halinde yanmasını sağlamak oldu

    29-seçim öncesi youtube’da yapmayı planladığım videolarla ben yapmam gerekeni yapacağım. neyse konumuza geri dönelim. bu video krizini hallettikten sonra mehmet cengiz’in yükselişi durdurulamaz bir hal aldı. öyle ya kahraman oldu. tabii ki sizler şu ana kadar bilmiyordunuz.

    30- ancak başbakan mesut yılmaz’ın, aslında ise ülkeyi yöneten turgut yılmaz’ın kahramanı oldu. tabii o zamanki dönemlerde 5 milyon dolar büyük para. ilk olarak simteli satın aldım. 10 yıldır kendisi ile görüşmediğim menajer olgun aydın’ın üzerine aldım...

    31-...(geçmiş zaman ama yanlış hatırladığımı zannetmiyorum). hatta o tarihlerde akşam gazetesi’nde ekonomi yazarı olan güler kömürcü, sedat peker simteli satın alıp koç ailesine rakip oldu diye bir haber yapmıştı. simteli satın aldık ancak bankalar korktuğu için bizimle...

    32-...çalışmıyordu. yine mehmet cengiz’i ziyaret ettim, durumu anlattım. kendisi bankasya’nın genel müdürü ali fuat taşkesenlioğlu’nu aradı. simtel adına ilk 500 bin dolarlık alım kredisini bankasya’dan aldık. 40 yaşından genç kardeşlerim, bankasya’ya para yatıranlar...

    33-...fütücü diye cezaevine koyuldu. bankasya’nın 16 sene genel müdürlüğünü yapan ali fuat taşkesenlioğlu spk’nın başına geçip borsayı yönetti. mehmet cengiz türkiye’nin en zengin iş adamı oldu. kültür bakanlığı’nın organizasyonu ile türklük hakanı ödülünü alan ben ise...

    34-...çocuklarımla beraber binlerce kilometre uzakta gurbette yaşamaya mahkum oldum. bu nasıl namus? bu nasıl şeref? bu nasıl onur? parası olan fütücülere dokunmayacaksın, 16 sene bankasya’nın genel müdürü olan kişiyi spk’nın başına getireceksin, mehmet cengiz’i...

    35-...(milletin a…na koyan) türkiye’nin en zengin iş adamı yapacaksın. hani lan namus? hani lan şeref? siz devletin namusunu kirlettiniz. sadece burda kalsa iyi. ali fuat taşkesenlioğlu’nun kız kardeşi zehra taşkesenlioğlu’nu erzurum milletvekili yapacaksınız (daha bitmedi).

    36- ak parti erzurum milletvekili zehra taşkesenlioğlu’nun kocası ünsal banı türk hava kurumu üniversitesi’nin rektörü yapacaksınız (diplomaları para ile sattığı için, soruşturma geçirdiği için görevinden ayrıldı). ayrıca ünsal banın ilk eşi amerika’da. hakkında...
    37-...fütü soruşturması olduğu için türkiye’ye gelemiyor. tüm bunlar ortadayken fütü ile mücadele ediyoruz diye milleti kandıracaksınız. siz delisiniz lan. siz manyaksınız. onu da anlatacam. vallahi anlatacam billahi anlatacam. 40 yaşından küçük kardeşlerim; 2 ay önce...

    38-...görevinden ayrılan spk başkanı ali fuat taşkesenlioğlu, ak parti erzurum milletvekili zehra taşkesenlioğlu, onun kocası ünsal banın isimlerini lütfen unutmayın. borsa dosyasını açtığımda bu kişileri ses kayıtları ile whatsapp yazışmaları ile daha yakından tanıyacaksınız.

    39-söz namus. mehmet cengiz @yilmazsozcu abiye tazminat davası açmışsın. bu benim anlattıklarımla ilgili de tazminat davası açsana. beni yalanlasana. varlığı ile onur duyduğum @yilmazsozcu abiyi tanımıyorum ancak benim kırmızı çizgim. görüşeceğiz. vallahi görüşeceğiz.

    40-twitter ahalisi ben artık sizi tanıdım. siz magazini ülkenin yağmalanmasından daha çok seviyorsunuz. mecburen sizi de mutlu etmek için bir şeyler anlatayım. mehmet cengiz’in çok uzun yıllar süren bir sevgilisi vardı. mehmet cengiz kıza bir ev hediye almıştı.

    41-kızın ismini söylemem bana yakışmaz ancak evi o dönemki sağlık bakanı’na yakın olan, ünyeli ancak düzce’de yaşayan bir iş adamının üzerine aldı. kızdan ayrıldıktan sonra kıza evi vermeyince kız bana ulaştı (yüzyüze görüşmedim). bunca yıldır ona arkadaşlık yaptım...

    42-...evi bana vermiyor deyince yine ortak akrabamız olan zafer salman’ı çağırıp “bu olay konuşuluyor, sülalemizin itibarını düşürür evi kıza versin” dedim. evi kıza verdiler. rezilliği görüyor musunuz? ya ülkeyi yağmala bir taraftan da bunca sene takıldığın kıza...

    43-...aldığın evin tapusunu verme (twitter alemi nasıl bu magazin haberi hoşunuza gitti mi?). neyse ciddi konulara geri dönelim. mehmet cengiz duayen gazeteci sabahattin önkibar’la bundan bir sene önce görüşüp “sedat peker’le 30 senedir hiç görüşmedim”demiş.

    44-cezaeviden çıktıktan sonra ben sizin holding binasına gelmedim mi (baz istasyonu kayıtları çıkar elbet)? hem senin hem kardeşin ekrem cengiz’in telefonundan kaç kere görüşmedik mi? ziyarete geldiğimde yanındaki arkadaşlara dağıtırsın diye 200-300 bin dolar...

    45-...hediye vermedin mi? beni yalanlasana. bu haberleri yapan gazetecilere dava açsana. babanız sultan amca öldüğünde mezarlıkta görüşmedik mi (resimler var)? türk-islam kültüründe bir insan öldüğü zaman onun evlatları mezara girip onu mezara yerleştirmez mi? mezarın...

    46-...içinde üç kişi vardık. iki oğlu bir de ben. yani evladı kadar yakınım (resimleri var). hani biz 30 senedir görüşmemiştik? hadi beni yalanlasana. yalanlayın da. 40 yaşından genç kardeşlerim, mehmet cengiz ile aramız bir dönem kötü oldu. 2000’li yılların başlarında...

    47-...rize’ye ziyarete gittiğimde yerel gazeteciler yerel televizyoncular etrafımı sardığında, mehmet cengiz ile ilgili soru sorduklarında “devleti soyan benim akrabam değildir. onlar devleti soyuyorlar o yüzden akrabam değiller.” dediğim konuşmamın bantlarını niye toplattırdın?

    48-2004 yılında ben cezaevine girince türkiye’nin önemli kulüp başkanlarından biri araya girip bizi barıştırmadı mı? önümüzdeki zamanlarda turkcell hisselerinin halka arzı yapılacakken, basında temiz toplum çığlıkları atılırken senin iş büronda yaptığımız görüşmeleri...

    49- ...konuşmayacak mıyız? 40 yaşından küçük kardeşlerim şu ana kadar okuduklarınızdan anlaşılacağı üzere temiz toplum masallarına kanmayın. siz bu hikayedeki kırmızı başlıklı kızsınız. televizyonda anlatılan masallara inanmayın. tartışmacı görüntüsünde olan primcilere...

    50-...asla inanmayın. ekrem cengiz, remzi gürle beni görüştürdün sağolasın (7. videoda remzi gür detayı). bunları da video çekerken konuşacağız. video çekerken son yıllarda gerçekleşen birçok şeyi de konuşacağız. mehmet cengiz unutma konuşacağız. yenileceksiniz !

    --- spoiler ---

    kaynak

  • yine brezilya: karim benimle tanismadan once bir turkiye seyahati yapmaya niyetlenmis, denyo seyahat acentacisi "gitme" demis "seni kacirir, deve karsiligi sultana satarlar!" .. korkmus, gitmemis tabii .. peru'ya gitmis. biz daha cikarken bunu anlatip dogru olup olmadigini sordu. ben de soyle yukaridan asagiya bir suzdum, "8 deve edersin" dedim. hala dalga mi gectim dogru mu soyledim bilmez.

  • tweet atan arkadaş zaten biz paylaşabiliriz, hakkımızdırı savunmuyor sadece bana neden uyarı gönderilmedi, hemen kaldırırdım diyor.
    hukuk sisteminde en doğru şekliyle ilk önce ihtarname gönderilir sonrasında aksiyon alınmaz ise telif davası açılır. belli ki bunlar av peşinde, 33 bin liralık dava açılacakmış, 7 bin verirseniz anlaşırız bla bla bla.
    penguen 33 bin lira etmez aq.

  • kendisi fifa 98'den kalma bir futbolcudur. fifa 98 zamanında q tu$u ile yapılırdı bu hareketler. yapan ki$ide kırmızı kart görürdü. daha sonra ea sports bu i$in saçmalıgını anladı sonraki fifalarda bu gereksiz tu$u kaldırdı. lakin volkan'da bu tu$ hala varlıgını sürdürüyor. ben arkadaki fotografci kılıgına girmi$ kel adamdan $üphelendim. q tu$una o basmı$ olabilir..

  • sanırım bu yıllar 90'ların sonları ile 2000'lerin ortaları arasında yaklaşık 10 yıl devam eden bir dönemdi. sonra herkes kendi evine bilgisayar almaya başlayınca o güzel dönem de artık mazide kalmış oldu.

    o zamanlar şimdiki gibi kafeler sinek avlamazdı. misal biz oturacak masa bulabilmek için öğlen 12'den önce kafeye ulaşmaya çalışırdık. öğleden sonraları ise kafeler o kadar kalabalık olurdu ki kafe sahibinin tuttuğu sıra kağıdına ismimizi yazdırırdık. sırada bekleme süresi bazen 2 saati bile bulurdu. kafelerin bazıları atariler, normal oyun bilgisayarları ve sadece internet kullanımlık bilgisayarlar olarak bölümlere ayrılırdı.

    yine bu dönemin başlarında kulaklık diye bir icat pek yaygın olmadığı için internet kafelerin içinde son ses açık bilgisayar ortamı mevcuttu. fareler, klavyeler desen kirden kabuk bağlardı tabiri caizse. hele o toplu mekanik fareler... az sinir etmemişti bizi.

    "32 kişilik dust kuruldu, isteyen girsinnn", "pusmak yok", "ekran yapma aq", "rest çek", "impulse'yi aç" gibi efsane counter-strike replikleri inletirdi salonları. 4-5 kişi ile yapılan age of empires ii the conquerors multiplayer'ların ise tadından yenmezdi. tat demişken; o klavyenin yanına serilen gazete parçasının üzerinde yenilen simit ise internet kafe atmosferinin en hoş ayrıntılarından biriydi.

    the settlers'lar, heroes might and magic iii'ler, delta force'lar, red alert'lar midtown madness'lar, cm serileri, fifa 99-2000'ler, vs. en kral oyunlarıydı buraların.

    son olarak leş gibi sidik kokan tuvaletleri de unutmayalım.

    demem odur ki ben bile en az 3-4 yıldır bu yerlere hiç uğramadım. çocukluğumuzun eğlence merkezi olan buraları bu şekilde görmek biraz üzüyor beni. çoğu kafe de zaten playstation salonlarına çeviriyor kafeleri.

    neyse başkan bağırıyor: "17 bittiiii." kalkmam lazım...

  • arkadas uzerinden gecmis 91 yil, internet cagindayiz bilgiye ulasmak hic zor degil. buna ragmen, icerigi belli ve acik olan, uluslararasi bir belgede (gizli vaatler olduguna inanan sivrizekalarla birlikte yasiyoruz.

    arkadasim mahalle bakkalinin veresiye defteri degil bu, uluslararasi anlasma. (lozan antlaşması) uzerinde yedi ulkenin temsilcisinin imzasi var.

    ama sizin hayal dunyaniza bakarsak; icinde gizli vaatler var, herkes biliyor ama bir turk milleti bilmiyor.

    hayal gucunuze hayranim.

  • istanbulun bir yakasından bir yakasına geçilmesi son derece önem teşkil eden bir durum vardır. karşıya iskele son vapuruyla gidilicek ve karşıdaki tren'e binilip memlekete gidilicektir. kazara kacırırsak vapur'u aynı zamanda treni, istanbul bankları beni beklemektedir uyumak için. koşu başlamıştır, son 400 e girilince hız artmıştır.. uzaktan vapur görülmüştür, hafif ayrıktır. yeni kalkmıştır denilip hız yükseltilir, iskeleden içeri girilir, bileti mileti sittir edip turnikenin üzerinden atlanılır herkesin şaşkın bakışlarının altında. kapı acılır koşulur koşulurrrr ve karsıda yarım metre ayrılmış yeni kalkmış vapura carl lewis misali uzun atlama yapılır ve haliyle yere yapışılır yüzünde mutlu ve son dakika golu atıp sakatlanan gururlu futbolcu gülümsemesi vardır. lakin herkes size gülmektedir, onlara derdinizi anlatırsınız ama gülme daha da artar ve beni yıkan, şebek yapan o cümle gelir

    yolcunun biri : biz daha henüz iskeleye yeni yaklaşıyorduk.!!