hesabın var mı? giriş yap

  • asya kökenli insanların yaklaşık yüzde 90'ında, hint-avrupa kökenlilerin ise sadece yüzde 65'inde bulunur bu tadı alabilen dil tomurcukları. bu yüzden asyalıların büyük çoğunluğu doğal olarak* asya mutfağından hoşlanırken bir kısım avrupalı ve amerikalı asya yemeklerini tatsız tuzsuz ve kimi zaman rahatsız edici lezzette bulurlar.

  • ilanda gariplik görmüyorum diyenlere gelsin.

    - tüm istenilen özellikler dışında şu var:
    "yapılan çalışmaları mobile uygulayabilen, (ıos,android,windows)"

    bu üç platforma da aynı anda native uygulama geliştirebilen adamı siz türkiye'de nah bulursunuz.

    ilanı veren mal da en iyi ihtimalle istenilen özelliklerin birkaçında uzman(c#,sql,javascript vs gibi) diğerlerinde de basic seviyede bilgi sahibi adamı bulur , tabi en az 5k vermek koşulu ile.

    edit: ahahah birde seo sıkıştırmış araya.
    (bkz: salak yemin ederim gerizekalı bu çocuk ya)

  • başlığı açan yazarın iyi niyetini anlıyorum, yardım etmek isterken yaptığının çok doğal bir hareket gibi geleceğini de tahmin ediyorum, bana da öyle gelirdi ama zaten hiç kimseye izinsiz dokunulmaması gerekliliği bir yana, görme duyusunu kaybetmiş birinin birden sırtında bir el hissetmesi çok ürkütücü olabilir onun adına. şehirde binbir türlü insan var ve herkes iyi niyetli değil. kibar bir şekilde derdini anlatmış. anlayışla karşılamak gerek.

  • herkese kredi kartına on iki ay iki yüz elli tl yi kitleyip bu dünyadan göçmüş ceo.

  • eger gercekse hayirli bir olay. twitter'da uzun suredir amerika'daki radikal solculer ve sjw'lerden kaynakli ifade ozgurlugu yoktu. bunu da radikal tipler "burasi ozel bir sirket, burada ifade ozgurlugu bekleyemezsiniz" diye savunuyorlardi. bu soylemin kendisi de iki yuzlu, iki adim otesini goremeyen, tarih okumamis/bilmez ve basit bir soylem zaten.

    toksik tipler surekli at kostururken twitter kafasina gore ozellikle politik olarak bu grubun sevmedigini banliyordu (bkz: trump'ın yasaklı olup taliban'ın olmadığı yer). elon'in yonetimi altinda ortalik dengeli hale gelir, bu cok pozitif bir durum. bunun amerika'daki toksik tayfayi ne kadar paniklettigini haftalardir viyaklamarindan anlayabilirsiniz.

    elon musk'in getirmek istedigi bazi degisikliklerden bahsedersek:

    - twit editleme: bu twiti gonderdikten sonraki 30 saniyede vb. gecerli olacak, yani milletin twit atip 1 saat sonra kendi twitini degistirmesi gibi bir durum soz konusu degil

    - gorunur algoritma: elon musk'in bir baska plani da twitter'in neyi one cikardigini gorunur hale getirmek icin bunu belirleyen algoritmayi acik kaynak haline getirmek. bu sayede seffaflik gutmek istiyor.

    twitter su anda amerika'da halkin goruslerine oyle ya da boyle bir sekilde yon veren bir yer. su ana kadar tarafsiz hareket etmediler. demokrasinin iyi bir sekilde islemesi icin bilgiye erisim ve ifade ozgurlugu sarttir. umarim daha dengeli bir ortam olusur.

  • hdp barajı aşar milli mutabakat hukumeti üzerinde anlaşılırsa mecliste durum şöyle olabiliyor :

    chp 120 mhp 90 hdp 70 : 280 : hiç olmadı chp-mhp azınlık hükümeti kurar.
    akp :270

    280 > 270

    akp'siz hukumetimiz hayırlı olsun. başbakan kılıçdaroğlu olabilir veya devletin başına devlet gelebilir. en kötü ihtimal geçici hükümet kurulur, bu devlet kadrosuna sızmış hırsızlar, yandaşlar temizlenir, yargı sistemine bir çeki düzen verilir, baaağzı arkadaşlar bi güzel yargılanır.

    bence bu hükümet'in başbakan'ı da dindar-laik-milliyetçi ekmel olacak, ahan da buraya yazıyorum, at fava bekle.

    -------

    hdp barajı aşamazsa:

    akp 340
    hdp 0
    chp + mhp 210 falan.

    aynı tas aynı hamam. chp bir soma faciasından önce meclise önerge verir, hooop reddedilir 340>210. (bkz: fıtrat). akp ihale yasasını 217835. kez değiştirmek için oylama yaptırır, kabul edenler 340 etmeyenler 210 hooop kabul edilmiştir. milli iradenin gücü, yaşasın demokrasi. hayırlı olsun.

    yeni akp hukumetimiz, darbe anayasasının aratmayacak ak anayasamız, parlementer sisteme good-bye, en az bi yirmi yıl daha sürecek bir tek adam yönetimi, önce tayyibin sonra bilalin başkanlıkları milletimize hayırlı olsun.

    ben uruguay'a taşınıyorum.

    debe edit : la 40 yılda bir akp'yi sandığa gömecek şansı bulmuşuz, aramızda hala sandığına sahip çıkmak için kaydını yaptırmamış hayvanlar var. lan 4 senede bir oy vermekten başka demokrasiye bir katkın yok zaten bu seçimde bir zahmet o nazik g.tünü kaldır da, şurdan mahallendeki sandığı seç, 7 haziran günü gözlemci ol, verdiğin oyu çaldırma. rica ediyorum bak. pliiz.

  • yüzlerce mühendis yüzlerce teknik personel yüzlerce amirin olduğu bir kurumun karışmış olduğu milyarlarca liralık kaza. yine bir tatil günü yine tcdd kazası. yapmıyorsanız özelleştirin kardeşim. devletin kesesinden ekmek elden su gölden lojmaniniza kadar devletten sömürüyorsunuz ama iki treni idame ettiremiyorsunuz. yazıklar olsun size!

    lan zaten çankırı'ya giden tren sayısı belli. sinyalizasyonu geç lan bari whatsapp grubu kurun birbirinizden haberiniz olsun.
    edit: ayrıca ankara'da tcdd'nin işlettiği başkentray 19:45'de seferleri bitirmeye başladı. ankara'da ego otobüslerinin yetersiz olduğu ve salgın hastalık varken toplu taşımayı rahatlatmak yerine kısmışlardır. ben artık art niyet aramaya başladım. başkentrayın da ellerinden alınması lazım bu tembellerin. ama iş kendilerine gelince eryamanda şeker fabrikasının en merkezi lokasyondaki yeni yaptıkları lojmanları jet hızıyla bitirmişler. önünün yollarını da karayollarına yaptırıyorlar. burası karayollarının görev sahası olmamasına rağmen karayolları müthiş hizmet ediyor kardeşlerine.

  • sene 1922 iken, abdülmecit'in torunu münire sultan hanımın konağının yerine yapılmıştır maçka palas.. mimarı guilio mongeri bey, levanten bir ailenin varisi olarak istanbul doğumludur ve türk mimarisinin birinci dönemi olarak adlandırılan akımın öncülerinden biridir.. maçka'yı yaparken de milano saraylarından etkilenmiştir a, bey değil mi yapar efendim..

    maçka palas, dönemin sosyal yapısı itibarıyle de, bir cemaat hayatına ev sahipliği yapmıştır, ki bu coğrafyada sıkça rastlanan bir hadise değildir bu.. haniya bir entelektüel komün diyebileceğimiz "maçka palas cemaati"nde kimler yoktur ki?.. bir yanda kerime nadir romanının tashihlerini yaparken, öte yandan celal bayar'ın oğlu bey kitapları kaldırarak ağırlık çalışmakta; üst katta bir devrim mağduru olan rus aristokratı albay gorodetzki bey çift kale eskrim ve tenis çalışıp -ki türk eskrim ve tenis tarihinin bir nömreli ismidir; hatta kızı mila da kendi kazandığı tenis madalyaları koleksiyoncusudur ya-, kimce ordu nişanına bakıp ağlarken, hemen yan komşusu roni margulies bıyıklarını uzatıp elsa'sını aramaktadır.. aynı esnada, binanın doğu cephesinde mesnevi türkçe söylenmektedir ağır aksak, ve ve elbette abdülhak hâmid, bey yani..

    efendim, abdülhak hâmid bey, ziyaretçilerini maçka palas'da hep cuma günleri kabul buyurmuştur.. bu meşhur edebî, ah mon cher toplaşmaların da hiç değişmeyen bir oturma düzeni mevcuttur ya, öyle elini kolunu sallayan eli kolu sallanan bir yere oturamaz kuzum.. misal halid ziya ve cenap şahabeddin'in hâmid beye en yakın koltuklarda oturması palas'ın bir geleneğidir.. ve fakat ibnülemin teşrif etmişse o mümtaz cuma günü, bey abdülhak'ın en en dibine oturması farzdan kabul edilmiştir.. diğer onur konukları olan ubeydullah efendi, mithat cemal kuntay, sami paşazade sezai, faruk nafiz çamlıbel gibi mutena zatlar da locaydı, balkondu, kanepeydi kendi aralarında kura çekerek üleşmişlerdir; sonra gelsindir muhabbet, gelsindir sohbet oh ne âlâ memleket.. bu cuma ayinlerini bize tanıklıklarıyla anlatan taha toros beydir, lakin münevver ayaşlı hanım da hadiseye el atmıştır sonrasında..

    münevver han'fendi göre, bu toplantıların günü çarşambadır.. hatta çarşambaların değişmez konuğu da tarhan'ın derin bir gönül bağı duyduğu necip fazıl'dır, üstelik necip beyin geç kaldığı veya gelmediği günlerde, hâmid beyin bedbaht olarak, "ah gelmedi, niçin gelmedi? o gelmeyince içim sıkılıyor" diye yakındığını da biliyoruz efendim münevver hanımın anılarından.. ah ayrıca, yahya kemal beyin de bu çarşambalara iştirak ettiği ve lakin şairin, maçka palas'da kendini 'taşralı' hissederek, sıkıntı içinde kıvrandığı da bir tevatür olarak kulağımızda hâlâ duruyor azizim..

    hâmid beyin, sevgili lüsyen'niyle olan tutkulu kavgaları da maçka palas'ın tarihinde yer etmiştir; zaten kendi de son nefesini, bu dört kapılı destanın ortasındaki pirinç karyolasında vermiştir.. lakin lüsyen hanım, refikinin vefatından sonra bir süre daha maçka'da oturmaya devam etmiştir, balkonda mayo ile güneşlenmeyi pek sevmektedir çünkü.. e hal böyleyken, apartmanın gençleri arasında bir rontçuluktur alıp başını gitmeye başlamış, hadiseden enikonu bunalan ebeveynler, palas'ın emektar sahibi mösyö caivano'ya lüsyen hanımı şikayet etmişlerdir.. aldığı uyarıları hiç sallamayan hanım lüsyen ise, güneş banyolarına devam etmiş, lakin sonunda mösyö caivano tarafından apartmandan çıkarılmıştır..

    bu evlere şenlik tarih, şimdilerde guccilerin haccilerin eline düşmüştür ya ne diyelim, hangi gamdan çalalım bey.. bey sana diyorum kalk kalk, gamsız herif..