hesabın var mı? giriş yap

  • aslında sagopa çoktan barış çubuğu uzatmıştı. hatırlarsanız iki üç sene önce aynı anda türk rapinin mihenk taşlarıyız şeklinde bir tweeti vardı fuat, ceza ve dr fuchs'ı etiketleyerek. bu çağrısına fuchs karşılık vermiş, son albümünde halen isminde güzel bir şarkı icra etmişlerdi.

    sular duruldu derken fuat gereksiz yere "1999 yılında buralar rap açısından bildiğin çöldü. o zamanlar dj mic check'in evine giderdik -burada onun ismi halen benim için dj mic check diyor- adamda plastik mikrofon dahi yoktu gittim almanya'dan cihazlar getirdim rap yapabilmek için, adamakıllı mikrofona o zaman sahip oldular." deyince ortalık karıştı. sagopa'nın bugünkü tweeti o sözler için sarf edilen tweetlerdi.

    valla fuatçığım yaş olarak hem sagodan hem de cezadan daha büyük bir isimdin. türkçe rap'e de onlardan önce başladın ancak bunlarla kurduğun dostluk sayesinde 2003'te tv8'de yayınlanan programla ana akıma çıktın. arkada mic check kendini geri plana atarak djlik yaptı yani sagopa o programda kendisini geri plana atarak size stratch yapıyordu. sonra adamın kariyeri senden daha iyi bir yere evrildi.

    nağme olayına gelirsek şimdi hepsi nağme yapıyor buradan yürümek de çok enteresan. ayrıca okyanuslar ve birkaç şarkın dışında pek imza atamadın sago ve ceza kadar türkçe rap'e. bu ne cüret şarkısında dj mic check yerine ft kısmına sagopa kajmer yazmana rağmen adam telif atmadı ne youtube'da ne de spotify'da ama ikisine karşı karın ağrın daha geçmemiş anlaşılan. yıllar sonra iki pushta diye de diss atan sendin yani bilemiyorum.

    edit: yine büyük resmi çözdünüz mü iki dakikada:) reklam kokan hareketler gelsin konserler falan diyorsunuz fuat'ı bilmem de sago'nun zaten her ay turnesi var twitter sayfasında program halinde yayınladığı. demekki bugün ergen gibi boş kaldı elde sigarayla tüm gün tweet atmak istedi canı. şimdi de kolera'nın 9 dişim kırıldı lafına esen iyice uçmuş dokuz dişini mi kırmışım dio sdaflkhşjsad iyi geldi bünyeye de taşınma işlerim var neden tüm günümü ben buna ayırdım hiçbir fikrim yok.

  • gözlemlediğim kadarı ile aracın motoruna ve yakıt ekonomisine zarar verilerek gerçekleştirilen eylemdir.

    dizel araç kullananlar, kimin nereden ve nasıl uydurduğu belli olmayan bir tavsiyeye uyarak "devirli kullanılmaları" gerektiğine inanmışlar.

    burada dizel motorun verimli çalışma aralığından bahsetmek farz oldu artık...

    dizel motorlar, benzinli yoldaşları gibi harici bir ateşleme sistemi kullanmadıkları için, hava yakıt karışımının ani bir şekilde sıkıştırılarak yanma derecesine erişmesi prensibi ile çalışır.

    distribütör, buji kablosu, buji filan yok yani.

    (kızdırma bujisi çok ayrı bir şey, ilk çalıştırmada soğuk ve vizkositesi yüksek olan yakıtın ısıtılıp inceltimesi, daha kolay püskürtülebilir hale getirilmesi için kısa bir süre kullanılır, o kadar)

    konumuza dönelim.
    ateşleme için yüksek sıkıştırma gerektiren bu mekanik düzenek, bu açıdan benzinli motor ile büyük fark taşır. benzinli motorların sıkıştırma oranları 7.00:1 ila 12.5:1 arasında bir yerlerde olup, ezici çoğunluğu 9.5 - 10.00:1 arasındadır.
    dizel motorların sıkıştırma oranı ise nereden baksanız 17.00:1 civarından başlar, 22.00:1, hatta daha yüksek değerlere ulaşır.

    bu kadar yüksek sıkıştırma oranı da, devir yükseldikçe ilgili mekanik bileşenler üzerinde ciddi bir yük yaratır.

    diğer yandan, dizel motor pistonlarının benzinlilere kıyasla silindir içinde daha uzun bir mesafe kat ederek çalışması da (bkz: stroke) daha düşük devirde güç üretmeleri anlamına gelir.
    benzinli ve dizel motorların hp ve tork grafikleri karşılaştırıldığında bu değerlerin dizel motorlarda ne kadar erken zirve yaptığı açıkça görülür.

    dizel motorların hatırı sayılır bir kısmı turbo charger ile aşırı beslenir.
    söz konusu bu turbo chargerlar benzinli motorlardakilerden farklı olarak çok daha erken (bazı uygulamalarda 1200, genellikle 1500 - 1800 devir/dakika) devreye girerek çalışırlar.

    tüm motorlara genel bir bakış ise, redline olarak ifade edilen müsaade edilebilir en yüksek operasyonel devrin de dizellerde benzinli motorların yaklaşık 2/3'ü kadar olduğunu gözler önüne serer. (dizel motoru 7000 devir/dakika seviyesine çıkarmaya çalışırsanız ortalık pek şenlikli olur)

    tüm bunlar göz önüne alındığında, dizel motorların tasarım parametreleri olan 1800 - 3000 devir/dakika aralığında kullanılması, kadranda 2000 - 2500 devir görülecek şekilde vites seçilmesi hem motor ömrü, hem de yakıt tasarrufu açısından en makul yöntem olacaktır.

    (bu değerler özel amaçlı üretilen, iş makinası, gemi motoru, uzun yol kamyon/otobüs motoru gibi istisnaları kapsamamakta, ortalama bir araca hitap etmektedir.)

  • en büyük bug'larımdan biri sanırım. ayağıma giydim miydi bir çift bot, birden şu sanıyorum kendimi. sanki köpek sürüsü saldırsa lapslaps çiğneyeceğim hepsini. göktaşı düşse, gelişine patlatacağım bir tane. tanrı yüksek tabanlıları korusun.

  • gecenin bi' saatinde gelenleri her türlü afallatabilme gücüne sahiptir.

    03:52 babam - erkeklerden hoslaniyorum
    03:56 babam - hoslanmiyorum annen telefonumu almis
    04:13 babam - erkeklerden hoslaniyorum

  • asil sebep, ne oylamadaki adaletsizlik ne de hadise'nin kiyafetidir.

    bana gore baslica birkac sebebi var:

    - bu tarz organizasyonlarda (eurovision, dunya kupasi, avrupa sampiyonasi vs) tum ulke bir olur temsilcimizi destekler. akp'nin tum stratejisi toplumu kutuplastirmak uzerine kurulu oldugu icin, toplumun farkli kesimlerinin -aralarindaki farkliliklara ragmen- bir araya gelmesi akp'nin isine gelmez.

    - turk vatandaslarinin -ozellikle interneti kisitli kullananlar ya da hic kullanmayanlari- avrupa'nin medeniyet seviyesinden ve hayat standartlarindan haberdar olmamasini istemesi.

    - bir de son zamanlarda eurovision'da lgbtq+ agirlikli katilimcilarin olmasi.

    edit: imla