hesabın var mı? giriş yap

  • birini kendinizden çok sevip, ona herkesten çok inanın.

    sonrasında öyle pişman oluyorsunuz ki kafanızı duvara sürtüp ateş çıkarasınız, dünyayı yok edesiniz geliyor.

  • altında en çok beğeni alan şu yorum daha çok gerçeği yansıtıyor bence.
    "kürtler değil, pkklılar oy vermez ben ığdırlıyım yüzlerce kürt arkadaşım var memleketimden, doğubayazıt, diyadin vb ilçelerden kiminle konuşsam mansur yavaş'ı istiyor. adam dürüst adam diyorlar haklılar da "ben bu yaşımdan sonra haram yemem, yedirmem" diyen adama oyumuz helal."

  • zamanında aria ve aycell birleşti avea oldu, şimdi yine birleşiyorlar. ne agar.io şirketlermiş arkadaş

  • bu geceki atibaya çıkarılan kırmızı karttan sonra üşenmedim ve şimdiye kadar sezonun bütün çalınmış penaltılarının tam vuruş anındaki capslerini aldım.

    arşive ulaşmak için tık.

    bu arşivdeki 30 penaltının (bir penaltıyı 2 kez almışım) hiçbirinde hiçbir futbolcu sarı kart görmemiştir ve hiçbir penaltı tekrar ettirilmemiştir.

    capsler de ortada.

    başka sözüm yok hakim bey.

    edit: benden izinsiz sağda solda, basın yayın organlarında kullananın annesi babası ölsün! hadi dedim ben diyeceğimi.

    (bkz: erdal bakkal yazar olsa gireceği entryler)*

  • (bkz: uzun seviyorlar demek)

    edit: bir kaç ay önce girseydim debeye telefonla arayıp "debeye girmişim" diyebileceğim biri vardı. burada edit falan yapacaktım hatta. hep düşünmüştüm bunları. şimdi son bir haftada ikinci kez basit bir bakınızla da olsa 14. sıradan debeye girmişiz. ama artık o kadar da büyük bir anlam ifade etmiyor. yine de debeye girmek güzel tabi oylayanların ellerine sağlık.

  • insanları konuşmaları yada şekliyle değerlendirip ezik diyen ezik insanın açtığı ezik başlıktır bu başlık.

  • üst edit; ak köpekler 2017'den sonra pkk'yi keşfettiler, oysa pkk 1980'li yıllardan beri var olan bir örgüt... eğer çözüm süreci başarılı olsaydı eren bülbül için "şehit" demeyeceklerdi. bana laf yetiştireceğinize açın hilal kaplan'dan okuyun ak köpekler, kim şehit kim değil...

    normal şartlarda "bu örgüt karadeniz'e hiç gelmemişti, çözüm süreci sayesinde buralara kadar geldiler, kim sebep olduysa..." demesi gereken biri.

    umarım günün sonunda oslo'da pkk ile ne planlar yapıldı da pkk karadeniz'e yayılmaya çalıştı onu da sorgular.

  • hifi sistemleri bir tutkunun yansımasıdır. hayran olunan şarkıları ve albümleri en detaylı şekilde duyabilmek içindir bu çaba. öncelikle keyif alabileceğimiz bir sistem kurmak için farklı sistemler deneyimlemis olmak (yurt dışındaki fuarlara gidebilmek, forumları takip edebilmek), belirli bir bütçe ayırabilmek ve xyz kişilerinin veya distribütörlerinin dayattığı şeylerden uzak durmak gerekir.

    sisteminiz ne kadar hassaslaşırsa yerine konulan bileşenlerin verimi yükselecektir fakat bu belirli bir fayda marjina kadar geçerlidir.

    keyifli bir sistem icin parametrelerimiz:

    -oda akustiği
    -hoparlör ve cihazların rezonansının önlenmesi
    -kaliteli bir dac
    -amfi ve hoparlör uyumu
    - sistemdeki eksik kısımların anlaşılıp ona göre kablo seçimi yapılmasıdır.

    bir sistemi kurmadan önce odanın akustiği önemli bir rol taşımaktadır. bu kısmı difuzor, bas trapler ve sönümleyiciler ile oluşturabiliriz.

    öncelikle hoparlörlerin yerleşimini simetrik yapmamız ve dinlediğimiz noktaya göre hoparlör üreticisinin önerdiği tarzda kendimize konumlamamız önemlidir.
    sonrasında da odanın ölçümünün yapılıp hangi frekanslarda hangi seslerin biriktiği bulunup bu yönde düzenleme yapılması gerekmektedir.

    hoparlör ve cihazlar çalışırken titreşimlerden etkilenmektedir, bununla ilgili birçok markanın rezonans sönümleyici aksesuarları mevcuttur. gece ve gündüz gibi fark yaratırlar.
    özellikle hoparlör ve lambalı amfide bu tip aksesuarlar müziğin daha da net duyulmasını sağlar.

    kaliteli bir dac: bu kısım en önemli noktalardan biridir. çünkü dinlediğiniz dijital verinin size ne kadar gerçekçi iletileceğini belirler.
    kaliteli bir dac almadan önce , markayı getiren distribütörü değil de cihazın iç dizaynı nasıl yapılmış, hangi dac chipseti kullanılmış ve elektrik aksamına ne kadar değer verilmiş gibi noktalara dikkat etmek gerekmektedir. hatta ayrı bir power supply ile beslenirse daha da keyifli hale gelecektir.

    -amfi olarak, power ve pre veya mono mono pre seçimi ile daha net, detaylı bir müzik ziyafeti yakalanacağını düşünüyorum. amfi olarak da audionet, jadis, the gryphon, kondo markaları fevkalade ürünleri olan high end üreticilerinden birkaçı olarak aklıma gelenlerden.

    sonrasında da sistemimize nasıl bir hoparlör alacağız sorunsalı ortaya çıkıyor. öncelikle sistemimizin hoparlörleri sürüp süremeyeceğini hem amfimizin hem de hoparlörümüzün özelliklerine bakarak anlayabiliriz.

    sonrasında da hoparlörümüzün karakteristiği devreye girecektir. ne tarz müziklerden hoşlanırız, hoparlörümüz kaç yolludur, tiz,mid ve basları nasıl yansıtmaktadır gibi gibi. benim icin hoparlörün her müziğe adapte olabilmesi önemli etkenlerdendir. bu sebeple de kişisel olarak beğendiğim markalardan birkaçı monitör audio, proac, audiovector'dur.

    son olarak da bütün kabloları gümüş veya bakır olarak tercih etmek yerine belirli korelasyon içerisinde, bazı yerlerde bakır bazı yerlerde de gümüş kullanmayı tercih ederim.

    dipnot olarak da, hifi tutkunu olan dostlarıma bir şey söylemeyi borç bilirim. aletlerin ve kabloların yanma süresi vardır ama karakteristiğini değiştirmez, sadece onları yumuşatır.

  • eve kola alındığında, kardeşinle eşit bardaklarda eşit miktarda içmeye kasmayı bıraktığın andır.