hesabın var mı? giriş yap

  • ron artest'in yaptigi faul'u ben kardesime, babama yaparim da ses cikmaz. ama ben wallace denilen insan bozmasi yaratik artes'tin ustune yurumus, boynuna dogru inanilmaz sert bir yumruk atmistir.

    ardindan ron artest kenarda dinlenirken, densiz seyircinin biri, yatan adamin kafasina ici dolu bir bardak birayi firlatmistir (ne kadar yukseklikten atildigina gore siddetini kestirmek mumkun), bunun ustune cosan artest seyircilerin arasina dalmis, o birayi atan adamin tabiri caizse agzina sicmistir. ordan hic sebebi yokken stephen jackson da seyirciye dalmistir.

    ancak bunlarin hepsini gectim, ulan indiana'li oyuncular sahadan cikarken ustlerine halen sivi + kati ellerine ne gecerse atmanin manasi nedir. nba tarihinin gordugu en rezalet taraftar bu olsa gerek. herhangi bir aciklamasi yok, stern'in detroit'e inanilmaz bir para cezasinin yani sira, ev maclarinin bence bu sezon icin tumunu disarda oynatmasi gerekir.

    edit: tum sezon cezasi geldi, geldi ama artest'e geldi. cok agir bir ceza gibi duruyor. ayrica ben wallace'ye de 6 mac az olmus, hos bir wallace yokken bile charlotte bobcats'e yenilen detroit'in sonu ne olacak bakalim.

  • yıllarca e kitap okuyucu almayı düşünüp vazgeçtim. sonunda paraya kıyıp aldığım cihazdır. sosyal medya kullanmaya başladığımdan beri kitap okuma alışkanlığımı büyük ölçüde kaybetmiştim, bu cihazla hem hevesten hem de daha önce erişemediğim kitaplara erişebildiğim için günde 1 saate yakın kitap okuyorum. okuma alışkanlığımı geri kazandım diyebilirim.

    bir aylık kullanım sürem boyunca yorumlarım;

    öncelikle cihaz ile ilgili olarak;

    1- kesinlikle çok rahat bir ekranı var, kendinden aydınlatmalı ve siyah fon-beyaz yazı imkanı ile çok kullanışlı. geceleri yanınızdakini rahatsız etmeden kitap okuyabiliyorsunuz. fontu büyütüp küçültebilirsiniz. ayrıca basılı kitaplarda sahip olmadığınız (% olarak ilerleme, chapter sonuna kaç dakika var vs. ) şeylere de sahip oluyorsunuz.

    2- sözlük imkanı süper, içinde ingilizce-ingilizce sözlük ile geliyor ama internetten okuma yaptığınız dil ile ilgili sözlükler bulup indirebilirsiniz. ben ingilizce-türkçe sözlük indirdim örneğin. ayrıca yine cihaz içinde daha önce arama yaptığınız kelimelerin listesine ulaşıp bu kelimelere tekrar bakabilir, çalışabilirsiniz. yabancı dil öğrenmek için ideal.

    3- alt çizme, not alma gibi özellikleri var. tabi ki basılı kitap kadar pratik değil ama kendi içinde avantajlı olduğu durumlar var. örneğin kitapta bir kısmı highlight (alt çizme) olarak işaretlediğiniz. sonra tüm highlightlarınıza tek bir yerden erişebiliyorsunuz. aslında araştırma yapmak için kitap okuyorsanız kesinlikle daha pratik. ayrıca not da aynı şekilde üstünü çizdikten sonra kendi klavyesi ile yavaş da olsa not alabilirsiniz. kendi düşüncem not alma kağıtla karşılaştırıldığında nispeten zor olsa da tüm notlarınıza erişebilmek çok pratik bu nedenle değer.

    not tutmak ve organize etmek için harika bir öneri geldi toy suhteden; clippings.io, ücretsiz üye olup kindle'ınızın içindeki my clippings.txt dosyasını import edip tüm notlarınızı organize bir şekilde görebilirsiniz. ayrıca chrome eklentisi ile kindle store'dan aldığınız kitapların notlarını da görebiliyormuşsunuz.

    4- 8 gb versiyonu kesinlikle yeterli, 32 gb'a hiç gerek yok.

    5- şarjı gerçekten çok uzun gidiyor, ekran ışığını açmadığınızda şarjı bitmiyor diyebiliriz.

    gelelim türkiye'deki e kitap ortamına;

    açıkçası benim en çok merak ettiğim konu buydu, almadan önce çok araştırdım. nasıl satın alınacak, satış fiyatları vs. fakat şunu söylemeliyim ki hiç bir e kitap henüz satın almadım. zaten amazon kindle store ile türkiye'ye giriş yapmadı henüz. girdiğinde belki rekabetçi bir ortam oluşturarak bu piyasayı normal bir hale getirebilir. aksi halde şu anda e-kitap almak saçmalık seviyesinde pahalı. şimdiye kadar okuduğum kitapların hepsini internetten buldum ve sorunsuz indirdim.

    bu her ne kadar emek hırsızlığı olsa da ekitap fiyatları makul seviyelere gelene kadar bu şekilde devam edecek gibi görünüyor. açıkçası yayınevleri buna direnç göstermeyip şimdiden yasal olarak bu yola girseler, insanlar da bu illegal yolları öğrenmeden güzelce 3-5 liraya kitap alıp okusa daha güzel olur.

    kitap bulma, indirme yükleme vs. konuları hakkında yorumlarım;

    1- yeni çıkan kitaplar hariç neredeyse tüm önemli kitapları bulabiliyorsunuz, illa ki bulamadığınız kitaplar olacaktır fakat onları da basılı olarak satın almanıza bir engel yok.

    2- (bkz: sömürülesi e-kitap siteleri) başlığında pek çok farklı alternatif var benim 2 favorim var linklerini aşağı bırakıyorum
    genellikle yabancı ağırlıklı ama türkçe kitap da bulunan z library

    ve daha önce debeye giren bir entry vasıtası ile öğrendiğim genellikle türkçe kitaplara erişebileceğiniz eksikitap

    3- favori bir kitabınızın yabancı dildeki versiyonuna erişmek çok güzel bir şey, hem dil gelişimi açısından hem de arşiv yapabilmek için.

    4- çok farklı alanlarda yabancı dilde ekitap bulabiliyorsunuz, örneğin yemek kitapları veya belli bir konuda özelleşmiş kitaplar. bunları türkiye'de isteseniz de basılı olarak bulamazsınız.

    5- calibre programını kesinlikle kullanın hem e kitaplarınızı düzenli tutabileceğiniz bir kütüphane görevi görüyor hem de kindle'a doğrudan kitap gönderebiliyorsunuz. not: kitapları epub olarak arayın calible mobi'ye aktarım sırasında çeviriyor. mecbur kalmadıkça pdf indirmeyin okuması zor.

    6- eğer bir arkadaşınızda da ekitap okuyucu varsa beğendiğiniz bir kitabı arkadaşınıza mail atabilirsiniz :) (ödünç verilip geri gelmeyen kitaplara son)

    tüm bunların yanında e-kitap okuyucunun şöyle bir avantajı var ki beni en çok o cezbetti ve alana kadar farkında değildim. pek çok kitabı bugüne kadar basılı olarak beğenip satın almış, fakat biraz okuduktan sonra bana uygun olmadığını fark edip bırakmıştım. ekitap bu israfı direkt önlüyor, bakıp beğenmediğinizi anlayıp siliyorsunuz. bu nedenle okuduğunuz kitap sayısı düşük bile olsa yarıda bıraktığınız kitaplar için bile kindle veya başka bir ekitap okuyucu almaya değer.

    edit: ben de neden bu kadar mesaj geliyor diyorum, debeye girmişim :)

    gelen mesajlar üzerine bazı eklemeler yapmak istedim.

    1- ekitap sitesi olarak: libgen.is önerildi. toy suhteye teşekkürler.

    2- amazon hesabınıza kindle tanımlaması yaptığınızda size bir mail adresi veriyor o mail adresine kitabı yolladığınizda doğrudan kindle a geliyor. oldukça pratik. madeingoda teşekkürler.

    3- pdf okuması yapılıyor fakat çok konforlu degil, denediğim bir kitapta başlıklar ve karakterler biraz kaymıştı. mecbur kalmadıkça pdf okumamayi tercih ederim.

    4- türkiye'de e ticaret sitelerinden birinden aldım, satıcı garanti veriyor ama açıkçası bana pek güven vermedi garantisi yokmuş gibi kabul ederek kullanıyorum.

    5- ikinci el satışı da sarı sitede çokça var. sanki pek çok kisi bir hevesle alıp şimdi satmaya çalışıyor gibi. almayı düşünenler değerlendirebilir.

  • ayıp lan sizin yaptığınız. ulan ne yapsınlar, kuytu köşe bulmuşlar, önleri kapalı, üstü kapalı, kimseyi rahatsız etmiyorlar, ne diye karışıyorsunuz gençlere? kime ne zararları var yani? anca artistliğiniz bu sesi çıkmayanlara yeter zaten.
    nasıl da mutlulardı oysa, şekilden şekile giriyorlardı.
    (bkz: gözümde canlanır koskoca mazi)

  • dün gece öksürük nöbetleri geçiren oğlumun, uyanmaya yakın gülümsemesi ve uyanınca gördüğü rüyayı anlatması: bir havuz varmış, suyu kırmızıymış, içine hooop diye atlamış sular fışkırmış vs vs... :)

  • "bak canım aılende senın ıyılıgını ıstıyor cunku ahırette senın kapanmadıgın ıcın onlarada gunah gıdıo onlar senden sorumlu"

    bu pisliklerle mücadele edilmezse işin sonu yaş.

    debe editi: özelden mesaj atıp "adabınızla yazın, şuraya sıçmayın" diyenler olmuş. adabı islamcılardan öğrenecek kadar düşmedik çok şükür.

  • 3 ay önce falandı, çocukları uyuttuk hanımla, film izlicez diye oturduk tvnin başına ama çocuklu aileler bilir, bu keyif öyle her zaman denk gelmez. neyse tam filmi seçtik başlicaz, mesaj geldi bana. kim dedi hanım, bu saatte? bilmem dedim bildirimdir falan... bak bakalım dedi, baktım;

    -babam öldü.

    aradım hemen, neredesiniz dedim, hastanedeyiz dedi. kim var yanında dedim, ablam falan dedi... geliyim mi dedim, yok gelme yarın cenazeye gel ama dedi. elbette dedim. ertesi gün cenaze namazına yetişemedim, geç kaldım. defnedilirken yetiştim mezarlıkta, baktım toprak atılırken o mezarın basında duruyor. ağlamıyor, sadece izliyor olup biteni... gittim yanına, kardeşim dedim, arkasını döndü. sarıldık. orada ağlamaya basladı. ağladık...

    ben bu adamı 20 senedir tanıyorum. son 10 senedir en fazla 7-8 defa görüşmüşüzdür ama her görüştüğümüzde 20 sene önce ki muhabbetimiz devam eder. güleriz eğleniriz anlatırız dertleşiriz... yani dostluk dediğiniz öyle birbirini aramayınca bozulan bir mevzu değil. dostluk yürekte. yürek aynı kalırsa dostluklar da bozulmuyor, istersen 300 yıl görme, dostun seni tanıyor biliyor seviyor... değişmesin yüreğiniz, gerisi 10 sene sonra aramıs falanı filanı önemli değil.

  • ümit özdağ'ı kaçaklar ve geçici sığınmacılarla ilgili çıkışlarıyla birlikte sıkı bir takibe almıştım, umutluydum. fakat bu tablo tek kelimeyle mide bulandırıcı.

    t: mide bulandıran kadrodur.

    e: başlığın ilk entrysi buhar olmuş, başlık başa.

    ss almışsam zamanında, ekleyeceğim.

  • khk ile ihraç edilip ardından temize çıkan ama nedense işe iadeleri gerçekleşmeyen on binlerin olduğunu bilmeyenler bu ne iş diyor.

    doktor'un ataması akrabası khk'lı diye yapılmıyor ama şaban dişli elçi, adil öksüz'ün yeğeni belediye başkanı, kavakçı ailesi maaile devlet görevlisi, bekir pakdemirli bakan olabiliyor.

    edit: doktor değil öğretmenmiş.

  • köyün birinde bir çukur varmış ve herkes bu çukura düşerek yaralanıyormuş. köyün ileri gelenlerinden üç kişi toplanmış.

    birincisi:
    -çukurun yanında bir ambulans beklesin hastaneye çabuk yetiştiririz, demiş.

    ikincisi:
    -çukurun yanına bir hastane yaptıralım, düşenlerin hastaneye yetişmesi zaman almaz; demiş.

    sıra temel'e gelmiş:
    -sizde hiç akıl yok; bu çukuru kapatalım, hastanenin yanına bir çukur açalım.

    debe editi: teşekkürler.

  • az önce eriştiğim mertebe.
    rahat olun ya. hayat güzel, kendinizi kitaba, spora, müziğe verin. kişisel olarak kendinizi geliştirin bireysel donanımla kendinizi mutlu edin.

    mal gibi ona buna laf yetiştirmeyin. kendi doğrunuzda inanarak yürüyün. gerisi boş.