hesabın var mı? giriş yap

  • "benim öküz işe gitti az önce, çabuk gel, özledim"

    hayır öküz kim, ne işi, bi de şimdi çıktım daha evden ne çabuk özledin ya, canım benim.

  • solcu demirspor'un ülkücü teknik direktörüyle ak partili osmanlıspor'la oynayacağı tam türkiye gibi maç.

  • ağaçların sadece oksijen ürettiğini sanan mal beyanı. ciddiye almayınız.

    edit e edit: mesaj atan bir yazara verdiğim cevapta yazdığım gibi, %25 bahsettiğiniz kadar küçük bir oransa mal varlığınızın %25 ini bir hayır kurumuna bagislayabilirsiniz, nasıl olsa azalmayacak.

  • 893 kişiye 1 cami olan ülkede hesaplanması saçma olan istatistiki bilgi. caminin maliyetiyle heykelinkini karşılaştırmaya hiç girmeyelim.

  • kürşad tüzmen'in gençliğinde yaptığını iddia ettiği şey: http://www.hurriyet.com.tr/pazar/20777197.asp

    --- spoiler ---

    son dönemde sanki çıldırmış gibisiniz...
    - zaten çıldırmış adamım. ‘şu çılgın türkler’i okumadınız mı? atatürk de bir çılgındı. odtü’de ülkücüydüm. devrimcileri dövüp dövüp atıyordum. iki ülkücü vardı: biri kürşad tüzmen, diğeri üzeyir kaptan. ikimiz, 10 bin kişilik okulu sustaya çevirmiştik. zafer çağlayan diyor ya, “eskiden tanışıyoruz” diye. o zaman ülkücüydü, şimdi “kürt’üm” diyor; fark etmez, ülkücü türkücü... odtü’den gider, yükseliş’te onları dayaktan kurtarırdım.
    --- spoiler ---

    dediğine göre iki ülkücü olarak 80'lerde 10bin'lik odtü'yü dize getirmişler.

    (bkz: tutmayın küçük enişteyi)

  • ülkenin girdiği ekonomik çıkmaz sonucunda, sıfır telefon almak artık lüks sayılıyor. bu durum ikinci el telefon piyasasını şuan şahlandırmış durumda.
    peki ikinci el telefon almak güvenli mi, ne kadar sağlıklı onu ele alalım ve alacak insanlara tavsiyelerde bulunalım.

    -öncelikle faturasının olması çok önemli. daha önce faturasız telefon aldığım ve çalıntı çıkması sonucu karakolluk olduğum ve telefonu iade etmek zorunda kalmışlığım var. faturasız telefon almayın. en çok duyacağınız bahanelerden biri; '' fatura, ev taşınırken kayboldu '' olacaktır, yedi göbek, aynı evde oturuyorlar inanmayın. sonra karakolluk olursunuz telefon da elden gider.

    ekranı, anakartı, arka kapağı gibi malzemeler, servis dışında değişmişse uzak durun. 1-5 ay arası kesin bir arıza meydana gelir. örneğin ekranın dokunmatiği kendiliğinden işlevsiz hale gelebilir, yada telefon kökten kapanabilir. asla orijinalinin yerini tutmaz. genelde; ucuz malzeme kullanılır ve tecrübesi insanların elinden geçer

    -darbe ve çizikli telefon almamaya dikkat edin. zira darbe almış telefon bir süreden sonra hata vermeye başlıyor. tabi burası biraz şans işi. ayrıca kozmetik olarak hoş durmaz. ( darbe ve çizikler çok ufaksa sorun olmaz )

    faturada ve telefondaki imei'leri mutlaka karşılaştırın. zira telefon yurtdışı, fatura da başka bir telefonun faturası olabilir. çok yaşadım bu durumu.

    - en önemli ayrıntıya gelelim; telefonu elinize aldığınızda beyaz bir ekran açın telefonda. ekranda leke, ölü piksel, darbe varsa kendini belli eder.

    - herhangi bir müzik açın, eğer ses cızırtılı geliyorsa; ya hoparlör patlamıştır ya da sıvı teması vardır.

    - sensör. konuşma yaparken ya da ekrana bakarken sensör otomatik olarak devreye girer. ama sorunlu telefonlarda bu durum sıklıkla yaşanmaz, ara sıra sensör devreye girer. hiç kod yada sisteme girmeyin. bunu anlamanın en basit yolu: birini arayın kulağınıza yakınlaştırıp-uzaklaştırın. uzaklaşınca ekran aydınlanıyor, yakınlaşınca sönüyorsa sorun yok. kısa yolu ise; birini arayın telefonu masanın üstüne koyun, sensörü elinizle kapatın, ekran kapanıyorsa ve elinizi çektiğinizde ekran açılıyorsa sorun yok demektir.

    - parmak izi okuyucu varsa telefonda, iki parmağınızı da okutmadan almayın telefonu. bazı telefonların parmak izi sorunlu olabilir. kesinlikle parmak izini deneyin.

    - yurtdışı telefon alıyorsanız; imei attırmayın. zira telefonun genetiği değişmiş gibi bir hal alıyor. bu da kullanışına ve batarya tüketimine etki ediyor. en güzeli pasaporta işlemek.

    - satıcı size telefonu verdiğinde, telefon servis dışında bir yerde tamir görmüş ve satıcı bunu size söylemiyor olabilir. siz aldıktan sonra tanıdığınız bir tamirciye veya anlayan bir arkadaşınıza gösterin. ne olur ne olmaz.

    - son bir rötuş olarak; telefonu alırken bir arkadaşınızı arayın; iki tarafında seni net bir şekilde geliyorsa işlem tamamdır, telefonunuz hayırlı olsun.

  • özet: 2550 tl’ye aldığım laptop’un menteşesinin durup dururken sıkışıp kilitlenmesiyle, ekranı tutan plastiği kırması sonucu lenovo yetkili servisinin 4350 tl onarım ücreti istemesi.

    edit: cihaz lenovo ideapad u530. teknik servis bdh bilişim destek.
    cihazın tam fatura tutarı: 2.548,36 tl (09.09.2014)
    lenovo bdh onarım teklifi tam tutarı: 4.350,10 tl (26.08.2016)

    edit 2: lenovo müşteri hizmetleri, yetkili servisin istemiş olduğu bu ücretin normal olduğunu savunmakta. ''ödemiyorsun madem, cihazı paketlettirip gönderiyorum geri'' diyen de kendileri.

    2014 eylül ayında 2550 tl’ye satın almış olduğum, halen garantisi devam eden (3 yıl garantili) lenovo ideapad u530 model laptop’ın tamiri için yetkili teknik servisin 4350 tl onarım ücreti istemesi olayıdır.

    eylül 2014’te cihazı aldık, kullanmaya başladık. ilk olarak ekranın dokunmatiği bozuldu. alet bildiğin durduk yerde sanki biri dokunuyormuşçasına çıldırıyor kullanıma izin vermiyordu. ben de bu özelliği pek kullanmadığım için ekran dokunmatiğini kapatıp günlük kullanıma devam ettim.

    kullandığım süre içinde laptop’ın kapağını 200 kere açmamışımdır herhalde. alet tertemiz çiziksiz duruyor evden dışarı çok nadir çıkıyordu. ancak gelin görün ki tek görevi laptop kapağının hareketini sağlamak olan menteşelerin kendi kendine kilitlenmesi sonucu kasayı ekrana bağlayan plastik parça kırıldı. zorlama falan da yok, bildiğin parmak ucuyla ekranı kapatırken kırıldı. malum müneccim dalgası yemediğimden, laptop içine gömülü menteşelerin kendi kendine sıkıştığını tespit edemiyor insan. neyse bildiğin kırıldı yani.

    e tabi hemen servisi aradık, laptop’ı kargo ile gönderdik. kötü kullanım olmaması sebebiyle bir umut garantiden yaparlar belki diye düşünüyorum derken, gelen onarım teklifi 4350 tl. evet dörtbinüçyüzelli tl.

    yerli yabancı siteler bu modelle ilgili şikayetten geçilmiyormuş meğer. hep aynı sorun, menteşenin kendi kendine sıkışması ve ekran plastiğini çatlatması. lenovo ise bu parçanın sorunlu olmadığını diretmekte ısrarcı. kronik sorunun arkasında durmuyor firma.

    saçmalığın detayları:

    alüminyum kasaya sahip bir aletin en güçlü olması gereken menteşe bağlantılarının dandik bir plastik aksama bağlı olması. saçmalık.

    teknik servis onarım bedelinin dolara bağlı olduğu için bu kadar yüksek çıktığını söylüyor. hesapladım, yani bugünkü dolar kuru laptop’ı aldığım gün ile aynı olsaydı 2550’ye aldığım laptop için 3 bin küsür lira fiyat teklifi gelecekmiş. saçmalık.

    lenovo’nun güncel ideapad serisini incelediğimde gördüm ki en yüksek fiyatlı ürün bile 4 bin tl’den az. yine saçmalık.

    ekran dokunmatiğinin bozulmasının menteşe olayından önce gerçekleştiğini bildirdim servise. bu kapsamda dokunmatik ekranın onarımını garantiden yapın dedim. böyle bir tespitin pek de mümkün olmayacağını, parça hasarlı olduğu için, normalde dokunmatik hatası yüzünden garantiden değişecek ekranı artık değiştirmek istemediklerini söylediler. çok güzel.

    dokunmatik ekran komple değişecek o yüzden pahalı tutuyor normaldir diyenler olur şimdi. normal falan değildir. sen aletin yedek parçasını ürünün satış fiyatının altında sunamıyorsan kullanıcılarına, gerçekten amacın kalite falan değil. hem de aletin en pahalı donanımının kırılması, senin kronik hatalı dandik menteşe montajın yüzünden oluyorsa, ve sen bu hatayı sahiplenmiyorsan nolur kapat git. milletin canını sıkma.
    şikayetim ile tarafıma yapılan dönüşte ise özetle ‘kronik hatanın arkasında zaten durmuyoruz, cihaza sen hasar vermişsin, 4350 tl ödemeyi kabul etmediğin için cihazı paketledik sana geri yolluyoruz’ dediler. aklı başında hiç kimse 2500 liralık cihaz için 4350 lira ödemez. servisin bu ücreti talep edebilecek gamsızlıkta olması da skandal gibi. tertemiz, çiziksiz bilgisayarım bir anda çöp olmuş oldu.

    amacım markaya saldırmak değil, marka hakkında karalama kampanyası başlatmak değil. herkesin her markayla ilgili benzer şikayetleri var.

    burada amaç, onların da dediği gibi ‘kullanıcı deneyimimi’ paylaşmak. kullanıcı deneyimime göre de bir daha lenovo’ya para vermem.