hesabın var mı? giriş yap

  • last seen'i kapatanların hala diğerlerinin last seen'ini görebildiğini sanan insanlar tarafından eleştirilen insan.

    biz kapatınca diğerlerini de göremiyoruz zaten. yani ben kimsenin - sevgilim dahi olsa - last seen'ini merak etmiyorum, kimse de benimkini merak etmesin.

  • amerika'nın zaten 100 yılı aşkın süredir sinemada müzikte edebiyatta kendi kendine yaptığı eleştiridir bu.
    dünyada evsizi olmayan ülke yoktur.
    garip olan ise merkez bankası iflas bayrağını çekmesine rağmen hala "şahlanıyoruz" diye açık açık yalan söyleyen adama biat edenlerin bu tüm dünyanın zaten bildiği olay üzerinden algı kasması.
    hiç bir amerikan başkanının bu sorunu dile getiren amerikalılara "terörist" dediğini duydunuz mu?
    edit : typo

  • protestoyu bile korkudan, beceriksizlikten, iş bilmezlikten eline yüzüne bulaştıran ali koç'a müstehak tişörtlerdir.

  • her haltı eleştirin iyi de bunu neden eleştiriyoruz anlamadım. bu gördüğünüz net fiyat. askerlik yapanlar ya da ailesinde asker olanlar bilirler. tsk uzun yıllardır askeri kantin ve sosyal tesislerinde böyle fiyatlara satar ürünleri. sebebi aldığı ürüne kar koymamasıdır. yani şu gördüğünüz yemek halkın cebinden falan çıkmadı. tbmm işletmesi ham ürünü aldığı fiyat üzerine pişirme ve sosyal tesis ücretini ekleyerek satış yaptı. ne işletme kar etti ne de halk ödedi. alınan mal işlendi ve net fiyat alındı.

    dışarıda bu yemek 120 liradan aşağı değil diyorsunuz ya. ona göre hesap yapın işte. 28 liraya mal edilen şu menüden size nasıl bir kazık atıyorlar. sitemi meclise değil dışarıda halkın 5 kuruş parasına göz koymuş aç gözlü işletmecilere yapın.

  • kendisi teknik anlamda bir "paradoks" değildir ancak bir odada toplanan 23 kişinin içinden iki tanesinin doğumgünün aynı olması ihtimalinin %50'den fazla olması sıradan insanlara tuhaf geleceğinden bu kişilere bir paradoks gibi görünecektir ve ismini de bu sebeple almıştır.

    kriptografi'de özel bir yere sahiptir çünkü sadece doğumgünlerine uygulanmaktan öte temelinde genel geçer bir mantık yer almaktadır. bu da şudur:

    " 'u' adet elemana sahip bir evrensel küme içerisinden seçilen birbirinden bağımsız ve aynı dağılım tipine sahip (örneğin hepsi uniform distribution'a veya başka herhangi bir dağılım çeşidine sahip olabilir) 'n' adet değişken içerisinden iki tanesinin bir birine eşit olma olasılığının %50 veya daha fazla olması için seçtiğimiz "n" en az evrensel kümedeki eleman sayısının karekökünün 1.2 katı olmalıdır. (n = 1.2 x sqrt(u)) "

    bu da demektir ki 128 bit'lik string'lerden oluşan 2^64 örneği incelediğimizde bunlardan en az iki tanesi büyük olasılık ile aynı olacaktır.

    ayrıca doğumgünü örneğinde yılın 365 gün olduğu ve insanların doğumgünlerinin uniform distribution (tekdüze dağılım) ile dağıldığı kabul edilir ki bu tam olarak gerçeği yansıtmaz.
    (bkz: doğumgününden 9 ay 10 gün öncesi)
    (bkz: yılbaşı gecesi mervelerde kalan kız)

    (bkz: cryptography)
    (bkz: discrete probability)

  • sene 2032.

    ergenlik hezeyanlariyla surekli dunyaya satasir duruma gelmis oglumla ayni tartismalari yapiyoruz.

    - bana ne yapacagimi soylemezsin sen. babamsin diye her hareketime karisabilecegini mi saniyorsun ?
    - yavrum yapma. senin iyiligini istiyorum ben.
    - benim hicbir seyimi isteyemezsin. hem sen hayatta ne basardinki beni yonlendirmeye calisiyorsun ?
    - ben 10 yil, 5 buyuk turnuva zinedine zidane'i canli izledim. hem de 4 senesi ronaldo luiz nazario de lima ile birlikte.
    - ne diyosun yeaaa.
    - benle ne diyosunlu konusma agzini burnunu kirarim senin it. yumurtadan cikmis kabugunu begenmiyor, pezevenk.

    gibi diyaloglara neden olacak efsanedir. her messi mi ronaldo mu tartismasinin yasandigi gun biyik altindan gulen bir nesil birakmistir arkada.

  • filmlerdeki zengin taifesinin evlatlarına özel bir trip. onlar içün üretilmiş. normal insanda sakil durur, yakışmaz. babayı da daha bi' sinirlendirir hem. adrenalinin sınırları yeniden çizilir o vakit. aksiyona değdirilip kaçılır.

    filmlerin gerçek olmadığını henüz bilmediğim yaşlarda sikimsonik sebeplerden yer sofrasını -fakirdik- terk edip mutfağa -kendi odam yoktu aybalam- kaçmışlığım vardır 1-2 defa. beklediğim neticeleri doğurmadı, orası ayrı. ama tadına baktım o tribin. tuzlu biraz -gözyaşlarımın katkısı da olabilir bunda-. tavsiye etmem. zira filmde;

    + hayır dedim küçük bey, bu akşam partiye gidemezsin, ders çalışman gerekiyor!
    - lanet olsun!
    * john hemen masaya dön, john sana söylüyorum! gitti.. (masada figürandan öteye geçemeyen samimiyetsiz, ağlak anne tribi).

    şeklinde cereyan eden diyalog her nedense bizim evde;

    + ne maçı lan bu saatte? otur dersini çalış eşşoleşşek, ilk dönem getirdiğin zayıfları düzelt! ama sen duurr, onlar bi düzelmesin ben o zaman yapıcam senle maçı.
    - lanet olsun!
    + aha lanet olsun dedi, gel buraya lan! nasıl konuşuyon babanla sen it?
    * vurma dur! ay kulağını ısırıyo çocuğun, dur dedim bey! komşular adam öldürüyolar yetişin, ay komşulaaar! küçük tüple vurma bari bebeye zalım! (fedakar ama çaresiz anne tribi)

    tarzında yaşanıyordu. sülalem sikildi yediğim dayaklardan. tek kulağım 17 öbürü 11 santim. burnum desen ege haritası gibi. eciş bücüş.

    hep bu masa terk etme sevdasından işte. yapmayın o yüzden :((