hesabın var mı? giriş yap

  • ülkenin koşar adım hiperenflasyona gittiğini gösteren bir başka haber.

    yıl 2012 brent petrol 120 dolar benzin 4,50 tl
    yıl 2022 brent petrol 120 dolar benzin 26,50 tl

    işte bunlar hep rekabetçi kur. rekabetçi kur saçmalığıyla birlikte hem faizi, hem ithalatı, hem cari açığı, hem dış ticaret açığını hem de enflasyonu aynı anda coşturup ülkeyi batırdılar.

  • "imamoğlu'nun tokatladığı genç"ten sonrasını okumadığım troll (bkz: furkan bölükbaşı) uydurması.

    lan siz ne çeşit bi arsızsınız. utanmazlık, ahlaksızlık içinde yüzerken bir de adama iftira atıp insanlıktan bahsediyorsunuz. önce evriminizi tamamlayın sonra konuşun.

    edit imamoğlu: bkz

    edit imamoğlu 2: entrynin bu kadar fav almasına takılanlar olmuş. mesele entrynin bu kadar fav alması değil. mesele iftiracı, kişiliksiz, şeref ve haysiyet yoksunu insanların iftiraları ile sözlüğü bulandırması. o kadar görüntüye rağmen hala çıkıp bir insanı "bilmem kimi tokatladı" diye lanse ederseniz, göz göre göre yalan söylerseniz ve ne çeşit bir mal ve maşa olduğunuz zaten biliniyorsa, şereften uzak şahsınıza giydirilen basit bir entry bu kadar fav alır.

  • çok büyük bir olaydı bu...
    babam sirkeci'de bir atölyede çalışıyordu. annem kardeşimle beni alır, trene binerdik, tren cankurtaranla sirkeci arasından geçerken kız kulesini görmeye çalışırdım her defasında. sirkeci desen ana baba günü. kaybolacağım diye ödüm kopar annemin elini sıkıca tutardım. mısır çarşına uğrar, kuşlara yem atardık. babam bizi çakmakçılar yokuşunda karşılardı. atölyede çorap yapıyorlar. her yer kutular, ayak şablonları, çorap ütüleri, kumaşlarla kaplı. kendine has bir kokusu var hanın. çay içilen markalara bayılır, bir tanesini mutlaka cebime atıp eve getirirdim. mavi ya da kırmızı fark etmezdi. bizde iş yapacağız diye tuttururduk, çorapları kopçalama ya da kutuları sayma gibi görevler verirlerdi başlarından savmak için. sonra öğlen oldu mu, şimdilerde asla aynı tadı bulamadığım dönerlerimizi yerdik. uykumuz gelirdi bir vakit sonra. yere karton kutular serip üzerlerine örtücek yumuşak yastıklardan bulurdu hep babam. o makine seslerinin arasında uyumanın verdiği huzuru unutamam.uyandığımızda da atölyedeki ablalar bez bebek yapmış olurlardı bize.içi kırpık dolu renkli küçük bebekler, eve gidince düğmelerden göz ve yünden saç yapardı annem...

    güzeldi,çok güzeldi

  • dolar bazında altın fiyatını belirleyen 4 temel faktör vardır.
    1. amerikan hazine bonosu faizi : faiz oranı ne kadar düşerse altının alternatif getirisi azaldığı için altın fiyatları yukarı çıkar. yükselirse tam tersi altın fiyatı olumsuz etkilenir.
    2. para arzı : altın gibi miktarı belirli bir meta amerikan doları gibi matbaada basılabilen bir ödeme aracı kanalıyla fiyatlandığı için normal şartlar altında amerikan merkez bankası (fed) para arzını artırırsa altın fiyatı da yükselir.
    3. dünya ekonomisine yönelik belirsizlik ve endişeler : dünya ekonomik sistemi düzgün işlemez, dünya ekonomisi ve finansal piyasalar için risk ve endişeler artarsa en risksiz yatırım aracı olarak altın fiyatı da artar.
    4. ekonomik sıkıntılar ve küresel fakirleşme : dünya ekonomilerinde aniden ortaya çıkan ekonomik sıkıntılar ve küresel fakirleşme altın fiyatını özellikle kısa vadede olumsuz etkiler. çünkü zaten altın doğası gereği zor zamanlarda kullanmak için biriktirilen bir meta. zor zamanlarda ülkeler ve bireyler ellerinde bulunan altını satarak yaşamlarını devam ettirmeye çalışırlar.

    günümüzde yaşananlar nedir? amerikan hazine bonosu faizleri tarihsel diplerde, para arzı arttıkça artıyor, dünya ekonomilerine yönelik ciddi belirsizlik ve endişeler mevcut. ilk üç faktör birleşerek altın fiyatının ciddi ölçüde arttırması gerekir. ancak aynı zamanda dördüncü faktör de mevcut. şu anki ekonomik zorluklardan dolayı bir sürü ülke elinde bulunan altın stoğunu satarak nakite dönüyor. ilk üç faktör kısa, orta ve uzun vadede etkiliyken, dördüncü faktör kısa vadede çok etkili, orta ve uzun vadede etkisi sınırlı. benim tahminim dördüncü faktörün etkisinin gittikçe azalmasıyla altının dolar fiyatı ivmesi gittikçe artan bir oranda yukarı çıkmaya devam edecek. geçmiş fiyatlara bakıldığında 1980 yılında günümüzdeki dolar değeriyle altının onsu 2.250 doları görmüş. aynı şekilde günümüzdeki dolar kuruyla ağustos 2011'de 2.070 dolara çıkmış. altının onsunun şu anda yaklaşık 1.780 dolar seviyelerinde olduğunu düşündüğümüzde halihazırda dünya ekonomilerinde yaşanan sıkıntıların geçmişten daha ağır, para arzındaki artışın çok daha fazla olduğunu hesaba katınca altının onsunun geçmişin zirve noktalarından daha yukarılara gitmesi hiç de şaşırtıcı değildir.

  • meclis başkanı cemil çiçek'in milletvekillerine aylık 3000 tl fazla ödeme yapıldığını ortaya çıkaran sayıştay'a cevabı. evet sayın başkan eğer ortada bir haksız ödeme varsa tabii ki yedi ceddine borç çıkaracaksınız. çok uzun yıllardır imtiyazlı bir kitle mensubu olduğunuz için siz belki bilmezsiniz ama normal vatandaşa tam da bu uygulanıyor. diyelim babanız vefat etti ve devlete vergi borcu var. devlet bu borcu eşinden çocuklarından çatır çatır üstelik faizi ile alır. borçlu milletvekili olunca imtiyaz talebi neden? madem bu uygulamayı haksız buluyorsunuz bunu genel bir uygulama haline getirin ve tüm vatandaşlara uygulayın. kimse babasının, dedesinin borçlarını ödemek zorunda kalmasın ya da milletvekili de olsa kuzu gibi ödesin.

    http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/18959563.asp

  • şu videodan izlenebilecek olan iddialardır.

    kaynak

    edit: can ataklı'nın videosu

    kaynak 2

    memduh bayraktaroğlu'nun ve can ataklı'nın saraya yakın ve güvenilir kaynaklarından öğrendiklerini iddia ettikleri bilgileri içerir.

    özetlemek gerekirse iddialar şöyle:

    1. deprem olduktan hemen sonra bölge valileri içişleri bakanlığına durumu bildiriyor.

    2. ilk 15-30 dakika içerisinde içişleri bakanı süleyman soylu durumdan haberdar ediliyor. ve kendisi hemen görevi başına geçiyor.

    3. yine kısa bir süre içerisinde içişleri, milli savunma ve turizm bakanı durumu istişare ediyorlar. durumun vahametini anlıyorlar ve askeri (muhtemelen malatya 2. ordu) sahaya çıkarma kararı alıyorlar.

    4. asker aranıyor ve gereğinin yapılması isteniyor. bu aşamada komutanlar da durumun vahametinin farkındalar.

    5. asker bölgeye gitmek için hazırlıklarına başlıyor.

    6. bu sırada erdoğan aranıyor ve durumdan haberdar ediliyor.

    7. ama erdoğan askerin kışlasından çıkmasından çekiniyor ve bu karara karşı çıkıyor. derhal askerin kışlaya geri dönmesini istiyor.

    8. erdoğan'ın depremin büyüklüğünün ne kadar olduğunu tam olarak fark etmemiş olması olası.

    9. asker kışlaya geri dönüyor.

    10. yine aktarılan kulis bilgisine göre istişare eden bu üç bakan erdoğan'ın tutumundan çok rahatsız ve çok büyük bir vebal almış olduklarını düşünüyorlar. ve doğruysa aralarından bazıları önümüzdeki haftalarda istifa etmeyi değerlendiriyor.

    bu olay doğruysa yer yerinden oynar.

    erdoğan'ın geç bilgilendirildiği ile ilgili akp tezini bütünüyle çürütüyor.

    bürokrasinin depremin gerçek büyüklüğünü ve yaratacağı zayiatı ilk bir saat içerisinde fark ettiğini gösteriyor.

    bakanların askeri sahaya sürmek istediklerini gösteriyor.

    ama malatya'daki 2. ordunun sahaya sürülmesini iddiaya göre bizzat erdoğan engelliyor.

    bakalım iktidar cephesinden bu iddialara nasıl bir cevap gelecek.

    edit: istifa etmeyi değerlendiren bakanın hulusi akar olabileceği benim kendi görüşümdü. iddiada bu geçmiyor üç bakandan bazıları diyor. bu sebeple bu parentezi kaldırdım.

  • 3,4 günde bir arayan sevgiliden, her gün bunu yapan sevgiliye terfi etmiştim yıllar önce ben. şimdi de her öğlen yemeğinde arayan kocaya dönüştü o adam. gece de uzun uzun öper, sarılır, iyi geceler der mutlaka. her gece istinasız.
    özetle kızlar öküzlerle evlenmeyin. sevgililikte bi yere kadar çekiliyo da, ömür boyu ı ıh.