ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
marilyn manson
-
allah allah ya, çok da efendi bir çocuktu, hiç beklemezdim, melek görünümlü şeytan çıktı. bu devirde kimseye güvenilmiyor.
tez vakitte batması istenen şirketler
mehmet topal'ın 2013'te giydiği kıyafet
-
mehmet topal'ın bile şaşkınlığını gizleyemediği kıyafet.
http://www.ajansspor.com/…b66656b66687a9381749e.jpg
zengin semtlerin ortak özellikleri
-
perde tasarım dükkanları bulunması, perdeci değil bak perde tasarım.
yaran diyaloglar
-
(s=serseri,k=kız)bir arkadaştan alıntıdır:
s-pardon bayan
k-efendim?
s-benimle çıkar mısınız?
k-hayır!
s-bravo,çok doğru bir karar,eğer evet deseydiniz yarrağı yemiştiniz.
nick'i a ile biten sözlükçülerin bayan olması
uludağ gazoz'un 8 mart kadınlar günü ilanı
-
hürriyet gazetesinin taşra baskısında karşıma çıkan ilginç ilan: ekran görüntüsü
hor görme
saygısızlık etme
saçı uzun aklı kısa deme
taciz etme
çocuk yaşta evlendirme
hakkını çalma
dövme sövme
laf atma eve kapatma
susturma
eğitim hakkını elinden alma
yok sayma
el kaldırma
özgürlüğüne dokunma
gazoz olma
adam ol.
edit: debe editi değil sakin olun. "o saatte taşra baskısını nasıl buldun?", "kaç para aldın?" gibi sorulara muhatap oldum. basit cevabı şudur: hürriyet'in e-gazetesine aboneyim. playstore'dan edinilebilen bir uygulaması var ve bu uygulama yeni baskı çıktığında uyarı gönderiyor. ben de yeni baskıya bakarken (ki taşra baskısı diyordu.) ilanı gördüm ve sizinle paylaştım. bu.
yaran olaylar
-
debe editi: evet insanlarla
konusurken agizlarina bakiyorum hala...
2003 yazi.
universite yillari,
alanyada 5 sap tatil yapmis donecegiz.
ben 1 gun erken donecegim;
kol kola, hafif cakir donus biletini almak uzere kamilkoc yazihanesine girdik.
sonra bizimkiler cikti ben kaldim tek yazihanede.
eskiden ,konustugum kisilerin suratina pek bakmazdim. ne yalan soyleyeyim hala agizlarina bakiyorum, yuzyuze konusurken insanlarin...
neyse yazihaneye girdik topluca sonra ben tek kaldim.
bilet tarihimi netlestirmek icin yazihanenin sol duvarindaki takvime baktim. sag kolumu bankoya dayadim. omzum elemana donuk...
yan donuk vaziyette bilet saticisiyla konusmaya basladim.
iste su tarihte su saate istanbul’acam kenari bilet istiyorum.
eleman tamam dedi.
ben yine omuzum elemana donuk parayi verdim ustunu avcumun icine tutusturdu.
bi garipsedim bu hareketini zira insanlara donukmayi daha dogrusu insanlarin bana dokunmasini da pek sevmiyorum.
neyse dedim.
eleman bileti kesti.
bileti de ayni sekilde elimi tutarak icine tutusturdu.
icimden bi tovbe cektim.
ben tovbemi cekerken eleman bankonun arkasindan cikti koluma girdi!!!
ben yardimci olayim size dedi.
basamaklardan nazikce indik.
arkadaslarimin yanina dogru ilerliyoruz...
ben durumu anlamistim, kas goz isaretiyle arkadaslarima izah etmeye calisiyorum.
beni yillardir taniyan arkadaslar da durumu anlamis olacak ki caktirmadilar...
eleman beni arkadaslarimin arasina birakti.
2 arkadas koluma girdi, tesekkur etti.
eleman yazihaneye girince kahkahalarimizi tutamadik...
2003 yilinda alanya merkez kamil koc calisani; sen ne kadar naif, iyi niyetli, yardim sever bir insan ki yuzune bakmayan bir düdüğün kör olabilecegini dusundun.
bir de yardim ettin...
ben kör degil bir hödüktüm, sayende biraz törpülendim.
sana tesekkur ederim...
otobüste yan koltukta oturanın yer değiştirmesi
-
hadi simdi sorarim size, hanginiz bu hüznü yasamadiniz?
otobuste bir kac bos yer vardir, yaniniza biri gelip oturmustur. fakat bir sure sonra gozu baska koltuga kayar, kalkar gider oraya oturur. iciniz o anda ciz eder, "neden ama neden?" seklinde bir anlik dusunursunuz. hatta soyle caktirmadan -arkada baska bir seye bakiyormuscasina- bakarsiniz kalkip giden kisiye ve onun gozlerindeki "aslinda sorun sen degilsin bebegim inan, burasi daha rahat, senin yanini daha fazla hakedecek biri de cikacaktir karsina bir gun" diyen ifadeyi gorursunuz, kabullenirsiniz bu klise iliski cumlesini.. ne de olsa hayatinizda daha once de duymussunuzdur bu lafi, tebessum eder donersiniz tekrar. ama icinizi bir huzun kaplar, hele ki bir baska kisi de yaniniza oturmayip pas gecmisse, bazi seyleri kendinizde aramaya baslarsiniz. hayatinizi sorgularsiniz, neden ben iliskilerde yapamiyorum dersiniz. yan tarafta sizle birlikte isiklarda durmus diger otobusteki birbirini tanimayan ama o yolculuk icin bile olsa sinerji yaratmis ciftleri gorursunuz. gozunuzden bir yas suzulur ve belli belirsiz bir laf dokulur agzinizdan;
-bir daha kahvaltida pastirma yersem iki olsun!