hesabın var mı? giriş yap

  • bir yangın söndürme uğraşında söndürme faaliyeti için yukarı çıkan insanlar aşağıya nasıl indirilir?

    cevap: koridor oluşturularak. çünkü yukarıda cansiperhane yangın söndürmeye çalışan kişiler dumandan etkilenmiş olabilir ve aşağı inerken sendeleyerek düşebilir, yuvarlanabilir.

    bu kıymetli bilgiyi şahan'ın yayınından öğrendim. günlerdir muhalif basının yangınla ilgili yayınlarını izliyorum da hepsi çöp. hele ki bugün fox haberde öyle bir şey izledim ki... yangın bölgesinden yayın yapan gazeteci bozuntusu sanki çatışma ortasında kalmış gibi çığlık çığlığa, nefes nefese arabaya koşuyordu. oysa ki yangın en az bir kilometre ötede, ebesinin a.ındaydı. gelin görün ki şahan dumanların, alevlerin içinden yayın yapıyor. öyle boş bir yayın da değil. yangına ilişkin bir sürü ayrıntı, bir dolu bilgi var. gece sadece gönüllüler tarafından söndürme çalışmaları yapıldığını, helikopter uçmadığını da onun sayesinde öğrendim mesela. ben teşekkür ediyorum kendisine.

  • zamanında iki kardeş miras yüzünden birbirine düşmüşler ve anlaşamayınca da oranın kadısının yanına gitmişler. kadı demiş ki ''biriniz bölsün diğeriniz seçsin.''

    adil olmak bu kadar kolay aslında ama sen onu bizim millete anlat.

  • duyurulduğu günden beri vainglory oynuyorum da pubg mobile olayı hakikaten bambaşka bir boyuta taşımış. bayağı bayağı ios'u alıp babaların oturduğu masaya çıkarmış oldular bu oyunla.

    daha iyi nişan almak istiyorsanız aim assist'i kapatmanızı, sağ başparmağınızla nişan alırken sol taraftaki tetik tuşunu kullanmanızı şiddetle öneririm. bana yine de yetmez diyorsanız ayarları kurcalayıp hassasiyetleri elinize en yatkın hale getirebilirsiniz. an itibarıyla pek çok yeni oyuncu olmasından dolayı maçlar çoğunlukla kolay ve sıkıcı geçse de birincilikten birinciliğe koşmak isteyenler için bir kaç ipucu:

    1-bir yakın mesafe bir uzak mesafe silahı bulmaya çalışın. uzak mesafenin en az 4x olursa 8x yakınlaştırması size çevresine hakim bir noktada büyük avantaj sağlar. bu mercekleri sırt çantanızdan kendiniz monte ettiğinizi unutmayın. ayrıca susturucu bulursanız hafife almayın, ekleyin.

    2-bir gözünüz sürekli ateş edildiğinde ve yürüme sesi geldiğinde sağ üst haritada çıkan simgelerde olsun. böylece kim vurduya gitmez, size ateş edenin konumunu tespit edip ağzına tepikleyebilirsiniz.

    3-en az 2. seviye kask, ceket ve sırt çantası bulmaya çalışın. kaskınız veya ceketiniz fazla hasar gördüğünde bir alt seviye bile olsa değiştirmeyi ihmal etmeyin.

    4-beyaz çember iyice daralmaya başladığında eğer solo oynamıyorsanız kesinlikle ama kesinlikle araç kullanmayın, hem görülme hem duyulma riskiniz epey yüksek olacak. yürüyün erimezsiniz.

    5-mümkün oldukça etrafına hakim teraslara, pencere pervazlarına girin ve biri kendini belli etme hatasına düşene dek eğilmiş durumda bekleyin. gerisi çocuk oyuncağı.

    6-bilmeyenler olabilir; birini kafasına sıkmadan öldürdüğünüzde aslında deviriyorsunuz, (ekranda da x knocked out y yazıyor zaten) sürünerek kaçmaya çalışabilirler, onları azaplarından kurtarın.

    7-korunaklı bir konumda ve yeterli cephaneniz varsa sakın öldürülen oyuncuları aceleyle yağmalamayın. o sandık niye fosforlu fosforlu parlıyor? yeşil ışık sönünce etrafı kolaçan edip bakabilirsiniz. aynı şekilde uçaktan atılan eşyalar da kurt oyuncular için tuzak görevi görür, dumanı sönene kadar uzak durun.

    8-havadaki paraşütlere sıkıp ümüğünüzü sıkmak için bekleyen 50 üstü potansitel düşmanınıza "ben buradayım ve beynim yok." check-ini yapmayın. neden yapasınız.

    9-ağrıkesici ve enerji içeceklerini sonlara saklayın, gerekirse üstüste çakın.

    tanım: gençlik yakan oyun.

  • kendisi ile 5 senelik beraberligimizden dolayi rahatlikla kalem oynatabilirim.

    kucukken bir arkadasimin babasinin bizi saga sola gotururken kullandigi saab 9000 ile basladi bu askim. guzel araba tirnak icinde mercedesdir bir cok kisi icin benim icin de saab olmustu..bu sevginin seneler sonra gen haritasinda haplogrup n (m231) oldugumu ogrendikten sonra rasyonel temellere de oturtmus oldum.

    saab 9-5 yanlis hatirlamiyorsam ilk defa 1997 de piyasa cikti, 2001 de ilk faceliftden gecmisti (saablar cok degismez aslinda) 2004 de yine gm sagini solunu degistirdi ve bana gore basarisiz bir makyajdi.

    benim istedigim 2001-2002 model duz vites bir aero idi. bulundugum memlekette duz vitesli versiyonu bulmak oldukca mesakatli. uzun sure aradiktan sonra upstate, ny da tam istedigim ozelliklerde bir tane aero yakaladim. ilk test drive, herhangi bir sorun yok yanimda dealer ile yaptik. test drive dan sonra ben arabayi inceleme bahanesi icinde biraz kaldim. kullanma kilavuzunun icinde eski sahibinin sigorta kagidini yakalayip caktirmadan haciladim. carfax raporunda aracin herhangi bir kusuru bulunmuyordu ve tek sahibi vardi. sahibi arabayi birakip 0 baska bir 9-5 almisti ama ise daha yeni girmistim ve sonucta avrupa araba menseili oldugu icin ocagima incir agaci dikme potansiyeli oldukca yuksekti. saticiya uzerinde dusunucem diyip evin yolunu tuttum. sigorta kagidindaki isimden arabanin eski sahibinin dr. stern oldugunu ogrenmistim. adama telefon acmak super kil bir hareket olmasina karsin duz vites saab sahibi bir doktorun "cool" olmali karinesi ile adamin ofisine telefon actim.

    doktor stern merhaba, sizden cok ozur diliyorum cevap vermeye bilirsiniz veya telefonu kapatabilirsiniz bla bla, arabanin icinde sigorta kagidini buldum ordan size ulasiyorum ben yeni mezun bir ogrenciyim, sizin arabanizi dealer da gordum, test drive yaptim arabanin herhangi bir sorunu var mi simdi japon arabasi kullaniyorum benim bu ocagima incir agaci dikmesin seklinde bir giris yaptim. durdu.evet beni aramaman lazimdi dedi..sonra kahkaha atti..ben o arabayi biraktim yeni bir saab daha aldim, ben boston da ogrenciligimden beri saadece saab kullanirim, arabanin herhangi bir sorunu yok sadece arka camurluga dikkat edersen vuruk olmasi lazimdi, karim garajdan cikarken vurdu onun disinda benim bildigim bir sorunu yok. bunca sene bosuna japon coplerine binmissin saablarla ondardan cok daha reliable dir yapti..bokunu yiyim stern amca diyip kapattim telefonu.

    dealer caktirmadan alel acele arabanin arka camurlugunu yaptirmisti. dondum siki bir pazarlik sonrasi arabayi aldim. o gunden beri de beraberiz kendisi ile. yag degistirmeler disinda ve ufak tefek polen filtresi, fren pabuclari degisimi disinda check engine light bile yakmadi. ufak bir chip tunning ile motor gucunu 290 bg e cikardim, zaten overboost yaptiginda kendisini yolda tutmak birhayli zor. 60-100 mil arasinda o efsanevi akselerasyonu o sinifta bir arac icin muthistir. iskandinav arabasi olmasindan sebep kisin icinde yolculuk edenler cok rahat ederler, 4 koltugu isitmalidir. cok ince dusunulmus ufak ayrintilar her daim insanda tebessum uyandirir. tamir bakimindan dusunuldugunun aksine cok pratik bir aractir bunda memleketinde ve soguk bir cok yerde polis araci olarak kullanilmasinin etkisi buyuktur.

    surusle ilgili problemlerine gelince genelde stabil ve duzgun bir yol tutusu olmasina karsin bu kadar yuksek tork ve gucu on tekerlere yuklemek muhendislik acisindan ciddi bir eksi. traction control bile olsa ciddi anlamda understeering sorunu var. ozellikle turboyu 1 dk boyunca maksimum peak te tuttugu sirada aracin onunu kontrol etmek sorun. basta 3. vitesde 100 km ile giderken patinaj cekmesi sevimli gibi dursa da profesyonel kullanimda cok ciddi bir handikap.

  • burada konuşan çoğu kişi olayın aslını bilmiyor. sadece bahsedilen videodaki başlığı okuyup yorum yapıyorsunuz.

    bu site yöneticisi köpeğini şiddetle eğitiyor ve köpeğin gece boyunca havlamasına hiç engel olmuyordu. ayrıca köpeğe site içerisinde site sakinlerinin onayını ve rızasını almadan demirden büyük bir kulübe yapıyor ve orada besliyor. sosyal medyada da verdiği pozların %90'ı silahlı pozlar. daha sonra öldürülen damat ve kayınbaba kendisine durumu güzel bir dille izah ediyorlar. ortada hiçbir sorun yokken yönetici kendilerine sert bir şekilde karşılık veriyor. ardından olan olaylar kameraya yansıdığı gibi.

    burada hayvanseverlik adı altında yitip giden iki cana acımamanız gerçekten çok acı bir durum. böylesine şiddete eğilimli bir insanı savunmanız da çok acı. bakın insan haklarını ihlal eden bu katil ve siz bunu savunuyorsunuz. düşüncelerinizi tekrar gözden geçirmenizi tavsiye ediyorum.

  • olay baştan sona saçmalıklar silsilesi olduğu için efes’e sövmenin bir anlamı olmadığını düşündüğüm olay.
    birinci saçmalık, putin ukrayna’ya girdi diye basket takımının suçu ne amk , hadi milli takım olsa anlarım .
    ikinci saçmalık, hadi rus takımlarını elemeye karar verdin , oynanan maçları iptal mi edelim yoksa alınan puanlar sayılsın mı gibi kritik bir kararı takımlara oylatmak nasıl bir mantık? doğal olarak her takım hesap kitap yapıp hangi karar daha çok işine gelecekse o yönde oy verir .
    üçüncü saçmalık madem rus takımlarını elediniz cska’nın oylamada ne işi var ?
    bu euroleague yönetimi tam bir fiyasko , ciddiyetsizlik akıyor .

  • acemi bir avcı bir gün ava gider. bir müddet sonra bir ayı görür nişan alır ve ateş eder ayıyı sağ kolundan vurur. sinirlenen ayı avcıyı kovalar, yakalar ve s.ker.

    ertesi gün avcı yine ava çıkar epey dolandıktan sonra sağ kolu sargılı bir ayı görür, nişan alır ve ateş eder bu sefer de sol kolundan vurur. ayı yine sinirlenir avcıyı kovalar, yakalar ve s.ker.

    sonraki gün avcı yine dolanmaktadır. sağ ve sol kolu sargılı olan bir ayı görür. "ulan bu sefer vurmam lazım..." der ve ateş eder. bu defa da sağ bacağından vurur. ayı çılgına döner zor da olsa kovalar, yakalar ve şöyle der;

    - ulan arkadaş, avcı mısıın, ibne misin?

  • sadece 25-30 dk. farklı zamanlarda izledim, o esnada ismail saymaz "metin külünk konusunda bir şey yapılcak mı?" diye 3 kere sordu, 2sinde diğer gazetecilerin lafını keserek "soruma yanıt alamadım" diyerek bunu yaptı.bak ben daha tamamını izlemedim ara ara toplam 30dk. izlerken yakaladım bunu.

    "sorularında ısrar etmeliydi"..yazılmış ona ithafen yazdım.
    ya ben başka bir program izledim bir kaç dakikalığına yada ekşi sözlüğü "bir şey yazmalıyım, illa birşeylerde ben yazmalıyım" güdüsüyle entry giren yazarlar basmış..

    (bkz: #123723059)

  • artık zamanının geldiği düşünerek, babama bir sevgilim olduğunu açıklamaya karar verdiğim gün:

    0: baba, şimdi bi şey söliycem sana, gerçi belki daha önce söylemem gerekirdi ama...
    b: hımm, anlaşıldı geliyo bi şeyler, söyle bakalım kızım.
    0: baba benim bi erkek arkadaşım var, okuldan.
    b: hımm, sizin okuldan yani? adı ne? <beklenen bi soru>
    0: hede
    b: hangi bölümden? <tabi bu da beklenen bi soru>
    0: hödö
    b: hadi ya.. gözlüğü var mı? <nası ya?>
    0: var baba? niye sordun?
    b: gözleri adam gibi görseydi seni alır mıydı kızım?
    0: ...

    bu sözler beni değil yanımızda duran annemi ve kardeşimi yardı maalesef.

  • hopi dilinde dünyanın ve hayatın dengesini yitirmesi anlamına gelen kelime.

    new mexico'daki chaco kanyonunda* bulunan ve m.ö. 900 - 1150 yıllarında orion takım yıldızının bir yansıması şeklinde inşa edilmiş olan pueblo bonito* kızılderili yerleşkesinde o dönemde astronomik ölçümler ve dini ayinler yapıldığı düşünülüyor. bölgenin kuzeyinde bulunan fajada butte alanında bir dağa yaslanmış olan üç büyük kaya* ve bu kayaların arkasında duvara oyulmuş bir spiral resmi bulunuyor. güneş ışığı sadece gündönümü ve ekinoks esnasında bu üç kayanın arasından sızıp duvardaki spiral resmini aydınlatıyor.* hopi kızılderililerin inanışına göre güneş ışınları bu spirale geldiği sürece dünyanın dengesi yerinde demektir. gelmediği taktirde ise dünya dengesini yitirmiş ve sonu yaklaşmış demektir. aynı inanışa göre dünya daha önce üç defa yıkılmış ve tekrar canlan(dırıl)mıştır.

    27 şubat 2010 şili depremi ile dünyanın ekseni 10 santim kaydığı için fajada butte'de artık güneş ışınları gündönümlerinde duvardaki spirale denk gelmediği için dünyanın dengesinin yitirdiğine inanılıyor ve buna göre şu anda dünya koyaanisqatsi döneminde ve dördüncü yıkımın eşiğinde bulunuyor.