hesabın var mı? giriş yap

  • klaus schmidt beyefendinin ankara medeniyetler müzesi' nde hakkında güzel bir konferans verdiği dünyanın en eski yapısı. aklımızda kalanları paylaşalım,

    - bulunan kemikler üzerinde yapılan testlerde* bulunan tarih m.ö. 9500 yılına gidiyor. ancak kemiklerin orada olabilmesi için bu yapının çok daha önceden tamamlanması gerekli.
    - işaret ettiği tarih bakımından dünya üzerinde eşi benzeri yok.
    - göbeklitepe çevre yerleşim birimlerinden gelen insanların festival, ziyafet yaptıkları bir toplanma noktası olarak değerlendiriliyor.
    - taşlar üzerinde yapılan betimlemeler, göbeklitepe' ye yakın yerleşim birimlerinde olduğu gibi, ölmüş insanların bedenlerinin, hayvanlara***, o yüksek kolonların üzerine konmak suretiyle sunulması olarak yorumlanıyor. daha önce bahsedildiği gibi hayvanlara kurban verme gibi bir durum yok.
    - ilginç olarak yorumlanabilecek, kızılderililerin kullandığı totemlere çok benzer, üst üste figürlere sahip totemler bulunmuş.
    - insanların zamanla dini inanışları değiştiği için, bir süre sonra burayı kullanmayı bırakıp, üzerini örttükleri düşünülüyor.

    son olarak gidip yerinde stonehenge' i de görmüş bir insan olarak, ingilizlerin pazarlama yeteneği ile dünya çapında şöhret olmuş m.ö. 3000 tarihli o yapı, her ne kadar kendisine ait mistik bir tarafı olsa da, komplekslik ve bizlere anlattıkları açısından m.ö. 10.000 tarihli göbeklitepe' nin yanında çocuk kreşi gibi kalır diyorum.

  • avrupa'nin gulfstream ve acik denizlerde balikcilik yapmasi sebebiyle türkiye'yi balik tüketiminde katlayip kivirip, sagdan geride biraktigi bir tablo olusturmustur. akdeniz'de o kadar balik yoktur ki zaten, hele hele karadeniz'de. ic denizde az nüfusla yasiyor, cok daha az kirletiyor olsak hadi neyseydi, ama tuna nehri'nden de bütün avrupa'nin pisligi karadeniz'e akiyor, yapacak bir sey yok.

    esas konusmamiz gereken diger et tüketimi: ya biz göcebe halk degil miydik? nerede bizim koyun/keci et tüketimimiz? aa sahi ya, onlari cok yagli diye yemekten vazgectik, domuz haram (halbuki hayvanciligin belki de en ucuz formudur ve avrupa'nin farki koyup ilerlemesinde önemli bir yere sahiptir), yabani av hayvani yeme kültürümüz yok (cünkü yabani topraklarda ekosistem birakmadik), dana ve kanatli hayvan icin ciftlik kurmayi marmara bölgesi ve erzurum platosunda denedik, talebe yetisemedik ve artik yerel hayvan türü kalmadi. o yüzden cok pahali ve halkin alim gücü zaten yoktu, iyice eriselemez hale geldi.

    obezite fazla et tüketimi sonunda gut hastaligiyla da gelebilir, hatta kalp damar rahatsizliklariyla paralel de gelisebilir, ama sorun o degil zaten. sorun, et yerine yedigimiz hamur ve seker kültürüyle sehre göcüp orada yattigi yerden para kazanmak istememiz. köydeki arazileri satip gelen ufak aristoratlariz aslinda hepimiz, kötü beslenip, insanlara kötü davranip, ayricalikli muammele bekliyoruz. sonra da dönüp "ay yasadigim il merkezi de cok bozdu" oyununu oynuyoruz. ülkecek psikoanaliz icin bitmeyen bir malzemeyiz yeminle.

  • ülkede hiçbir canlının mutlu olmaya hakkı yok resmen.

    çok üzücü, insanı kahreden görüntüler maalesef.

    köylü işine bakacak, bakan gereken yapılacak diyecek olan yine gariban hayvanlara olacak.

  • "adamda lider vasfı yok yeeeaaa" diyenlere inat yapılan hamledir.

    siz adamın omuzlarının genişliğini erdoğan'ın omuzlarıyla karşılaştıradurun... bu adamdaki cesaret, meclis'teki diğer milletvekillerinin toplamında yok olm.

    akp'liler de görsün, ibret alsın. haklı olduğundan emin olan adam, kendini aklamak için yargılamayı engellemeye çalışmaz. siz 4 bakanı yargıdan kaçırıp "akladık" dediniz, halbuki aklamak böyle olur.

    debedit: (bkz: 15 temmuz 2015 metro turizm kazası)

  • millet anlamadan saydırıyor, başlığı açan da mal topluluğuna laf anlatmaya çalışırsan böyle olur diyor. arkadaşlar 100 liralık mala %200 enflasyonla 300 lira oldu diyelim, daha sonra 300 liraya 200 lira daha enflasyon olursa ne olur %66 oldu eee ne olmuş oldu enflasyon %200 den %66 ya geriledi heyoooo ama sonuç ne, 100 lira olan mal 500 liraya yükseldi.

  • hangi ekonomik verilere baktığınız ile ilgili değişebilecek görüş.
    http://www.ft.com/…54ac-11e6-befd-2fc0c26b3c60.html
    türkiye'nin 2. büyük yatırım firması olan ak yatırım'ın başındaki mert ulker, müşterisi olan yatırımcılarına özel yayınladığı raporda olumsuz görüş belirttiği için lisansı elinden alındı.
    böyle bir ortamda türk ekonomisi için herhangi bir türk ekonomistinin objektif bir biçimde olumsuz görüş bildirmesi, işten atılma, hapse girme gibi sonuçları olabileceğinden mümkün değil.
    o yüzden şaka maka, herkes titanik batarken keman çalan müzisyenlere dönmüş vaziyette.

    not: financial times'ın sayfasını bir kısım arkadaş açamamış. buradan okuyabilirsiniz.

    debe sonrası edit: financial times'a "sen kimsin ya!?" diyen arkadaşlar olabilir. sadece 4 milyon okuyucusu vardır. ama bu 4 milyon okuyucu ile, tüm dünyadaki profesyonel yatırımcı ve bankacıların %36'sına ulaşır.

    yani demem o ki, bina ve arsa almaktan başka birşey bilmeyen arap yatırımcıyı bir kenara bırakırsak, türkiye'de fabrika kuracak, satış dağıtım zinciri açacak, ve bunu işletecek veya bu bahsedilenleri çoktan yapmış olan yatırımcı bu haberi veya benzerlerini okur. yatırım yapacak olan varsa, yatırım yapmaz. yatırım yapmış olan varsa, yatırımını satıp çıkar.

  • kuzenim tarafından kendisine şiirler yazılan insan.
    (bkz: kuzenim yazmış)

    kutudaki paralar yandaşlara saçıldı,
    reza gilin önünde bütün yollar açıldı,
    tapelerin üstüne soğuk sular içildi,
    tam ümidi kesmişken çıkageldin bharara

    sen bunları bilmezsin, hepsi birer engerek,
    bize de senin gibi yiğit savcılar gerek,
    istersen sana burdan fındık fıstık gönderek,
    jack daniels'ın yanında biraz yerdin bharara

    ebru bugün yalıda karaları bağlamış,
    demir atmış yalnızlığa, içli içli ağlamış,
    miami'nin adaleti kılıncını yağlamış,
    dolce vita hayata ayar verdin bharara

    garip reza mahpusta, beli göçmüş ranzada,
    oysa ki gezecekti roma'da fransa'da,
    havuz medyası seni paralelci sansa da,
    diğer yüzde elliden hürmet gördün bharara