hesabın var mı? giriş yap

  • annesi ve babasi paris seyahatinde otelde kalacaklar,babasi ucuz bir otel istiyor sadece konaklayacagiz vs, annesi pahali bir otelde israr ediyor ve pahali otelde kaliyorlar.

    aksam odada bir findik faresi gorunce babasi soyleniyor gordun mu, simdi nasil anlaticaz bunu diye cunku sadece biraz ingilizceleri var. annesi resepsiyonu ariyor ve:

    - do you know tom and jerry diyor.
    -yes diyor resepsiyondaki
    annesi:
    -jerry is here! diyor.

    cem yilmazdaki cakmak hikayesinden sonra hakikaten bu da efsane, muthis zeka`::))`

    edit: debe de bir numara olmak da varmis,tesekkurler canlar.

    edit2: bilmeyen arkadaslar soruyor tek tek yazmak zor oldu, cakmak hikayesini cem yilmaz gosterisinde anlatir: babasinin midesinde yanma vardir ve ingiltere' de doktora giderler ama babasi midesindeki yanmayi anlatamaz. annesi bir cakmak alir ve karin bolgesine tutup yakar, gezdirmeye baslar yanmayi anlatmak icin ve anlatir. hikaye bu.

    edit3: altta yazan entry sanirim bir aciklama gerektiriyor. hikayeyi ayhan sicimoglu bostanci gosteri merkezinde bir konser sonrasi aktarmistir. olayin dogrulugu veya baska bir boyutunu bilemem,bizzat ayhan sicimoglu' ndan dinledim.

  • liseyi beraber okuduğum bir arkadaşım vardı, büyük hedefleri olan çalışkan bir arkadaşım. mühendis olmayı liseye başlar başlamaz aklına koymuştu, sıraya da mühendis olacağını, istediği üniversiteyi yazdı, teknik üniversitesi inşaat mühendisliği.

    garip bir çocuktu. sessiz, sakin, hayatında kavga bile etmemişti. derin bir havası vardı, altını kazdıkça daha derine indiğini görüyordum. rahatsız oluyordu sorularımdan, üstüne gitmiyordum. lisede aynı ranzada altlı üstlü yattık. önceleri üstte yatıyordu, geceleri haykırarak uyanıyordu, uyuyamıyordu çoğu zaman, üzülüyordum, anlat derdini diyordum, susuyordu. yer değiştik, ben üst ranzaya geçtim. daha rahat uyumaya başladı. sebebini sorduğumda daha az sallanıyor, ben rahatsız olmuyorum ama istersen değişelim tekrar dedi. yok dedim. konuyu da daha fazla irdelemedim. telefonla konuştuğunu neredeyse hiç görmedim, bazen telefonla uzun süre konuşup döndükten sonra yatağına geçip ağlıyordu. okulun kütüphanesine ve bilgisayar laboratuvarına sık sık giderdi. geçmişi de hep silerdi. ne baktığını ne araştırdığını bir türlü anlayamadık. zamanla hocalarında dikkatini çekti, psikolojik destek aldı. okul müdürü çocuğun geçmişini biliyordu ama bize söylemiyordu.

    ikimizde üniversiteyi aynı şehirlerde okuyacaktık. heyecanıyla bir şeyler yapma peşindeydik, ben gezmeye çok meraklıydım, o kitap okumaya. daha büyümüştük, zaten olgun olan arkadaşım daha olgundu. artık yüzündeki hüzünün yerini hırs almıştı. daha çok çalışıyordu eskisinden. başarılı oldu, büyük şirketlerde staj yapma imkanı buldu. bir gün bir kafede otururken tuvalete gitmişti, telefonu da masada. tanıştığımızdan beri telefonuna şifre koymazdı. açtım hemen, safariye girdim. yer imlerine baktım, kandilli rasathanesi, en sık tıklanan sayfaydı. önceleri bir şey demedim. evine gittiğimde bilgisayarına baktım, yine aynı şekilde. evde 1999 senesine ait gazeteler, kitaplar. kandilli rasathanesi yine yer imlerinde. sürekli son depremlere bakıyor.

    soramadım yine kendine. lisedeki müdürü aradım, tam bir hafta sonra ulaştım. sordum arkadaşımı, önce hatırlayamadı, sonra hatırlayınca okula davet etti. tüm hikayesini dinledim arkadaşımın. 99 depreminde ailesinin hepsini kaybetmiş, amcası büyütmüş hep, yatılı okumuş hayatı boyunca. inşaat mühendisliğini neden seçtiğini, telefonuna neden şifre koymadığını, geceleri neden haykırarak uyandığını, neden üst ranzada yatamadığını o an anladım. her şey bir anda gözümün önünden geçerek anlam kazanmıştı.

    bunları kendine anlatamadım, eğer bilseydim daha çok yanında olurdum. keşke daha çok yanında olabilseydim.

  • bi keresinde,3-4 yaslarindayken,mutfaga girmistim ve omrumde ilk defa kadayıfla karsılasmıstım:annem kadayıf yapmıstı ve ben de kadayıfı babam zannettim cunku babam kıllı bir insandı ve annemin babamı öldürdügünü sonrada yemek yaptıgını dusunmustum,babamın pistikten sonra kıllarının o hale geldigini zannedip babam eve gelene kadar mutfakta oturup aglamıstım,annemin cok kızdıgını hatırlıyorum.

  • ben mühendislik okudum, kalabalık bir birlikte askerlik yaptım, yıllardır maçlara giderim ve tribünden çok insan tanırım. tüm bunlara rağmen 700 erkek tanımıyorumdur. var bu olayda bir gariplik. neyse genç çiftimize mutluluk dilemekten başka bir şey düşmez bize.

  • az önce bitirdim ve hayatımda oynadığım en güzel oyunlardan bir tanesi diyebilirim. oyunda hiçbir şey seçmiyorsunuz, öldürmüyorsunuz, değiştiremiyorsunuz ve hiçbir şeyin kontrolü sizin elinizde değil. yalnızca harika bir hikaye dinliyorsunuz.

    daha önce de bahsedilmiş ama o nasıl hayal gücü ya öyle. oyunu yapanlar bir ailedeki insanların ölüm hikayelerini sıradan olmayan bir şekilde anlatmış. en trajik ölümleri bile
    anlatmak için güzel ve özgün yollar bulunmuş. evin her yeri, oyunun her yeri müthiş detaylarla süslenmiş. karakterler hakkında öyle detaylar verilmiş ki gerçeklermiş gibi hissediyorsunuz. oynadığı oyunlarda aksiyon olsun isteyenlerin hiç yaklaşmaması gereken değişik bir tecrübeydi. bir de masalsı tarafı birçok yerinde bana big fish filmini hatırlattı.

  • kaçış için yaptırdığı tünelin duvarları pek çok türk evinin duvarlarından daha düz, daha fazla elektrik ve havalandırma tesisatına sahip.

    sanırım adamda bir steve jobs, bir walter white ruhu var, nasıl olsa bir defa kullanacağız demiyor, işçiliği ince yaptırıyor. öyle el feneriyle bul yolunu demiyor, aydınlatma tesisatı var. öyle portatif merdiven dayamamış çıkışa, avrupa birliği standartlarında merdiven yaptırmış.

    bu adam uyuşturucu şebekesi değil de herhangi bir legal ürün imalatıyla uğraşsa yine ortamların kralı olurdu.

    şu kaçış tünelie bakın: https://www.youtube.com/watch?v=pgyjbrwxxea

  • önümüzdeki 1 hafta çok soğuk geçeceği için, civardaki kuşlar için cam kenarına mutlaka biraz ekmek bırakalım. bırakın pisletsinler cam kenarlarını, söz ben gelip temizleyeceğim. bu süper duyarlı entryimi de böyle bitiriyorum.

  • universiteyi kazandigimiz ilk sene okuduguz sehirde* hemen ev aramaya baslamistik haril haril o sokak bu sokak ev ararken bi emlakci abiyle karsilastik adamin halinden belliydi dolandirici oldugu (zaten daha sonra emniyet ve bir cok mafia tarafindan aranir bir abi olmustur kendisi).

    -gencler elimde bi ev var bi oda bi salon!merkezde 80 milyon kirasi var*
    -aa abi super hemen bakalim!
    -ama anahtar bende deil tarif ediim siz gidin disardan gorun isterseniz?
    -olur olur tarif et sen!
    (ev bulunur bir hanın en ust katı merdivenlerden kapatilarak ev yapilmistir)

    -olm manyak yerde la bu ev!
    -abi ben bu terasi gordum yaa yeter bana! terasa bak offf, ordek fln besleriz olm keser yeriz ahahah
    -ulan du olm bu evin ici nasil acaba yaa nasil yok anahtar adamda anlamadim!*
    -olm tutalim bu evi biz, cok pis ortam yapariz, karilar fln terasta allaaaa!
    -abi tutalim
    -ulan tutalim yaa

    (emlakciya geri gidilir )
    -arkadaslar bi ufak depozitosu var ama o evin!
    -ne kadar abi?
    -250 milyon
    -ıghhh oha be abi fazla deil mi?
    -isinize gelirse!
    -tamam abi sen bakma arkadasa, tutuoruz evi.

    (anahtar falanca kisiden gidilir alinir ve eve girilir. ev toplasan 50 metre kare biseydir ama yeterli gorunur gozumuze)
    (guzel bir is cikarmanin keyfiyle terasta iki arkadas konusuyoruz)
    -abi terasaa bak beee!ulan ordek alalim ciddi soluom bak!ahaha
    -olm odalar fln da guzel yaa ii etmisiz evi tutmakla! yaz gelsin abi suraya bi cekyat bi mangal aliriz gece han bizim olum okuz soksak kimse duymaz. allaaaa!! ahahah*

    (o sirada 3. ark gelir telasli ve korkmus bi sekilde)
    -lan abi ben evde tuvalet ve banyo yu bulamiorum yaa? bi baksaniza siz!
    -ahahahaha hadi leeenn!
    -yok abi cidden bulamadim baska bi oda mi var lan goremioz?
    -du abi nasil olur?
    -abi kapi fln olmasin odalarda gecilen fln iice bakin!!!*
    -...
    -...
    -...

    (evet evde banyo ve tuvalet yoktur ne yazik ki)
    -alo emlakci abi bu evin banyosu tuvaleti yok! sen bizi kazikladin
    -ee ben size var demedim ki bi oda bi salon ev dedim. alla alla
    -abi biz cikaz bu evden
    -tamam cikin siz bilirsiniz depozito yanar ama soliim!
    -abi a..na goim senin!
    -lan kufretme!!! cikmasaydiniz lan sizde alla alla. yiyosa al parayi!
    -peki abi*.
    (o evde bi ay kalinir o sirada butun cami tuvaletcileri ve hamanciyla ahbab olunur. )