ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
babaların kızlarına taktığı lakaplar
-
telefonu çok sert açtığım için onbaşı derdi canım babam benim. nur içinde yatsın.
sevilen şiirin en vurucu cümlesi
-
''ne ben sezarım,
ne de sen brütüssün...
ne ben sana kızarım
ne de zatın zahmet edip bana küssün..
artık seninle biz,
düşman bile değiliz..''
(bkz: nazım hikmet ran) (bkz: sen)
evde kalmış erkeklerin ortak özellikleri
-
zengin olmak sanırım. ya da ortalamanın üstünde olmak, yoksa hiç fakir ve evli olmayan birine rastlamadım. bi de yakışıklı olmak falan da olabilir, çirkin ve bekar birine de rastlamadım.
25 yaşında evlenmiş, fakir ve çirkin biri olarak eyyorlamam bu gadardır.
sigmund freud
-
"para mutluluk getiremez, çünkü mutluluk çocukluk arzularının tatmin edilmesidir; para da bu arzuların nesnesi değildir."
show tv'yi batmaktan kurtarmanın yolları
-
(bkz: tutti frutti)
karşı cinse dönüşülse yapılacak ilk şey
-
oturup ağlardım lan. gel git ruh halinden, adet çilesinden, meta olarak görülmekten, en kötüsü saygı duyulmamasından çıldırırdım sanırım. empati yapınca canım sıkıldı. kadın olmak çok zor.
50 kuruşluk su ile bilim adamı olmak
-
küçük bedirhan'ın: -hayır beyfendi, 10 yıl + 50 kuruş ile cevap verdiği rivayet edilen olay.
bir daha alırsam beni siksinler dedirten ürünler
-
ekşi sözlük üyeliği. bi' bok var diye açtık yıllar önce sözlük komple bok olmuş. başlıklar ayrı yazarlar apayrı bozdu.
storm
ad hominem
-
bir tezi savunurken, tezin konu aldigi veya karsi tezi savunan kisilere tezle alakasi olmayan acilardan saldirmak
carrefour'da 199 tl'ye satılan 2015 yılbaşı paketi
-
bir alkolik gavur olarak sevindiğim haber.
derya büyükuncu
-
yıllarca yüzmüş bir insanım. derya büyükuncu'yu ilk defa 1984'te tanıdım. galatasaray'da aynı takımda yüzüyorduk. ablası berna ile beraber daha o yaşta türkiye rekorlarını tek tek kırıyorlardı. 100 metreyi, aynı takımda yüzen biz yaşıtlarından 10 saniye önde dönüyordu.
şu ana kadar aldığı ne kadar madalya, kırdığı ne kadar rekor varsa sonuna kadar hak ederek kazandı. olimpiyatlara hep onun gitmesini eleştirmek sadece ve sadece bilgisizliktir. kimse oraya torpille gitmiyor. seçmelerden kim çıkarsa olimpiyata o gidiyor. derya'yı kendisini geliştirmedi diye eleştirmek de yine cahilliktir. her sporcunun bir kapasitesi var, derya da bu ülkedeki kendi dalında en kapasiteli sporcu oldu. ülkemizde hiç üzerine gidilmemiş bir spor dalında bile geldiği yer bence hayranlık verici.
ülkemizde başarılı olmuş, kendi dalında mesela bilişim olsun, ciro olarak en büyük bir şirketi "google, microsoft, oracle'ın cirolarına bak bir de kendine bak" diye eleştirmeyi en hafif tabirle kendini bilmezlik, biraz daha ağır tabirle bir bok bilmezlik olarak adlandırırım.
emre yerlici'den carlos sainz olmasını beklemek, hidayet türkoğlu'ndan kevin garnett olmasını beklemek, arda turan'dan ryan giggs olmasını beklemek, ahmet ümit'ten trevanian olmasını beklemek, haluk bilginer'den al pacino olmasını beklemek; dolayısıyla derya büyükuncu'dan mark spitz olmasını beklemek tamamen kötü niyetliliktir.
ya da sadece ekşi sözlük yazarlığıdır.