hesabın var mı? giriş yap

  • 1* yeni türk tipi başkanlık sisteminde cumhurbaşkanının görevleri arasında bakanları atamak ve görevlerine son vermek de var. ilgilenen, anayasanın 104'üncü maddesini okuyabilir. ama sizi uğraştırmamak için 104'üncü maddenin ilgili fıkrasını doğrudan buraya alıntılıyorum:

    --- spoiler ---

    cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir.

    --- spoiler ---

    2* görüldüğü üzere bir bakan istifa etse dahi, onu görevden alma yetkisi cumhurbaşkanındadır. ortada bir iş akdi yoktur, zira istifa, genel geçer bilindiği üzere bir iş akdinde işçinin iş akdini tek taraflı feshetmesi işlemidir. istifanın hüküm ve sonuçları vardır. oysa bakan gibi üst düzey bürokratlara bu istifa hakkı anayasa üzerinden verilmemiştir. diğer bir deyişle bir bakan istifa ettiğine yönelik bir bildirimde bulunsa dahi, bunun hüküm doğurması (kurucu unsuru) bir cumhurbaşkanı kararıyla mümkün olacaktır.

    3* her neyse. teknik ağzımı daha fazla açmadan kapatıyorum. lütfi elvan'ın zaten görevinden istifa ettiği, istifanın kabul görmediğini herkes biliyor. ancak ben buna bir karşı görüş ileri sürmüştüm. şöyle ki lütfi elvan'ın istifası kabul görmemesinden sonra lütfi elvan, bana kalırsa, özellikle hükümetle çelişen açıklamalar yapmıştı. tabi hükümet derken, işin içerisine tcmb'yi ve diğer kamu tüzel kişiliklerini de katıyorum. zaten tcmb başkanı da akp bayburt eski milletvekili. o yüzden geçtiğimiz süreç içerisinde lütfi elvan, akp'nin diğer temsilcileriyle çelişen açıklamalar yapmış ve bunlar tartışma konusu olmuştu.

    4* bunun tek sebebi, lütfi elvan'ın da görevden alınmasını istemesiydi. cb onu görevden almadı, o da -bana göre- bilerek ve isteyerek "olması gerektiği gibi" açıklamalar yaptı ve elbette akp söylemiyle ters düştü. böyle olunca, geçtiğimiz haftaki akp grup toplantısında rte'nin hedefi oldu. tüm grup alkışlarken, elvan rte'nin ekonomik söylemini alkışlamadı. elvan da böylece istediğini elde etti. tüm bu ekonomik kriz olaylarında 1 tane bile tivit atmayarak da zımnen fikriyatını ortaya koydu.

    5* netice itibarıyla şuraya varıyoruz. trump sonrası joe biden ekolü, hem abd hem de dünya için bir kırılım oldu. bunları buralarda hep konuştuk, tartıştık. joe biden ile neoliberalizm 2.0'ın geldiğini, dünyada bununla beraber ilerleyen hareketler olduğunu, yeni bir batı ittifakı ve şemsiyesi oluştuğunu, aukus paktı üzerinden çin'e karşı başta avustralya olmak üzere uzak doğuda yeni oluşumların meydana çıktığını belirttik. rte de bu dalgayı görüp ilk başta tüm devlet yönetimini sert bir manevrayla bu yöne kırdıysa da, hiçbir şey olmasa da kesin bir şey oldu ve bu tercihten bir şekilde dönüldü. o nedenle de ilk başta naci ağbal, ardından da lütfi elvan görevinden alındı. elvan zaten temsil ettiği ekolün son temsilcisi olarak aylardır yalnızlık içerisindeydi. böylece bu aşkın ızdırabı da sona erdi.

    6* sonuç olarak akp'nin iki saygın ismi görevden alınmış oldu. yerine gelen arkadaşların kim olduklarını da biliyoruz. böylelikle, mevcut ekonomi yönetiminde damat ile ağbal arasında gidip gelen mücadeleyi de, nihayeten damat ekolü kazanmış oldu. vaktiyle "biz hapisteyiz ama fikirlerimiz iktidarda" denildiği gibi, damat görevini aylar öncesinde bırakmış olsa da, tüm fikriyatı ekonomi yönetiminde böylece, günümüz itibarıyla, %100 egemen oldu. hadi geçmiş olsun.

    7* hep aynı şeyleri söylediğimi düşünebilirsiniz, ancak işin kötüleşme katsayısı gittikçe artıyor. evet 3 ay önce de aynı şeyi söylüyordum, işler kötüleşecek diyordum. ancak o günlerde dolar 8,30'dan 8,45'e geliyordu. bugün ise 12'lerden bir anda 14'lere sıçrayan abidik gubidik bir olay var.

    türk lirası'na artık alt coin gözüyle bakıyorlar.

    ve biz o itibarsız para ile ay sonunu getirmeye çalışıyoruz.

    entry bu kadar.

    *

    (bkz: 1 aralık 2021 dolar kuru/@dragonlady)

    (bkz: ekonomi yönetimini yeniden oluşturduk/@dragonlady)

    (bkz: naci ağbal'ın berat albayrak'ın ayağını kaydırması/@dragonlady)

    (bkz: kemal derviş'in ekonomik kriz öngörüsü/@dragonlady)

  • 3 yasindadir ve oglumdur. 40tl ye zara kids veya mothercare urunu almak yerine 5tane lc waikiki tshirt aliyorum. o da mis gibi giyiyor. corba mi doktu, yakasi mi esnedi sallamiyorum. pisti olmak da onun pipisinde degil zaten.

  • kaybetmek istemediğim değerlerden biri benim için bayram. "dini bayram" olarak nitelendirip geçiştirmek değil benimki. bunu yaşayan bir kültür olarak görmek daha çok. dinsel bir törenden çok daha ötesi. beni az çok tanıyanlar ne demek istediğimi çoktan anlamışlardır.

    bayram benim için bayram namazıyla başlar. sabah erkenden kalkar, günlük kıyafetlerimi giyer ve namaza giderim. yılda 2 kez olduğundan ve camiye gitmek alışkanlığım olmadığından dolayı ekseriyetle yanlış kılarım o namazı da. (bkz: bayram namazı/@g man) çıkışta mahalle esnafından beni tanıyanlar -ki onlar da yaşadığım yere göre nispeten orijinal bir tipte olduğumdan bilirler beni- ile bayramlaşır yoluma devam ederim.

    bayram namazı haricinde her bayram rutin olarak yaptığım şeyler ise, her namazdan sonra babaannem ve annem için birer buket çiçek almak, mahalledeki börekçiden kıymalı pide alarak önce babaanneye sonra eve börek bırakmak. basit şeyler aslında; fakat yapmaktan aldığım zevk gerçekten çok büyük. o böreğin tadı sanki bayramda daha da başka oluyor. bir de kahvaltıyı yalnızca buna benzer günlerde edebilen biri olarak keyifle içiyorum normalde yüzüne bile bakmayacağım çayı.

    bunun yanı sıra bayram sabahı mutlaka evde barış manço şarkıları dinleyip çocukluğumu yâd ederim. param olsa da olmasa da en azından o hafta aldığım -çorap bile olsa- yeni kıyafetleri giyer evde otururum. genelde takım elbiseyi tercih etsem de arada casual da takılmıyor değilim hani. gelen giden pek olmaz bizim evet; fakat yine de yeni kıyafetlerle barış manço şarkılarıyla, doldurduğum şeker kutusunda çocukların gelmesini -ki son yıllarda onlar da gelmez oldu- beklemek benim için vazgeçilmez.

    herkese iyi bayramlar ey sözlük ahalisi.

    edit:

    ha unutmadan:

    http://www.youtube.com/watch?v=pi8cudz7jam

  • herkes eğlenebildiğim kızla evlenirim demiş de, burada başlığın asıl anlamının ne olduğunu herkes biliyor ve yine erkeklerin yüzde 95'i evlenmeyi düşündüğü kızın geçmişte "eğlendiğini" sorgulayıp kafayı yiyerek karşısındaki kıza da çileyi çektiriyor. burada yazılanlar o yüzden hiç samimi gelmiyor ne yazık ki. eğlenebildiğim kızla evlenirim diyen erkeklerin hepsi eğlenemediği kızlarla evlenip sonrasında da çileler içinde "evlenmeyin abi rezil kepaze çok iğrenç bir yaşam keşke evlenmeseydim hayatımı yaşamaya devam etseydim" diyor.

  • manitanın arkadaşı kafayı bulunca beni kastederek, "gönül bu ota da konar boka da işte önemli olan sizin anlaşabilmeniz tabi netçede. bak bu kadar güzel kızsın ama gittin buna aşık oldun" gibisinden bi konuşma yapmıştı bi keresinde, o günden beri evden çıkasım, insana karışasım gelmiyor.
    hayır yani arkadaşım, hırsız mıyız, uğursuz muyuz? benim de gençken çok sevenim vardı lan köyde!!!!

  • nasa tarafından, hubble uzay teleskobu kullanılarak çekilen fotoğraftır. galaksinin başlığı altında verilmiş olsa da, çok güzel olduğu için başlık açmak istedim.

    dünyadan bir kaç dakika uzaklaşmak isteyenler için ...

    edit: bu konulara ilgi duyanların katılabileceği bir coursera çevrimiçi kursu