ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dizibox rezaleti
-
hepinizi toplasak rahmetli dizimag'ın önünde diz çöker, tövbe isterdiniz. gidin az köşede kurtlar vadisi oynayın.
4 bin tl maaş alan bir erkekle evlenmek
-
"ayda 10 bin giderim var, 4 bin ne ki, zengin erkek arayan kızlar eqlesin" şeklinde şekil yapmaya çalışanları göstermiş başlıktır.
4000 iyi paradır, istanbul'da yaşamıyorsanız.
anadolu'nun herhangi bir kentinde 4 sen, 2-3 de eşin alsa 6-7 yapar ki;
kötü diyeni uçan spagetti canavarı çarpar.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: cuma namazında hoca yerimi değiştirdi
1. önümdeki adamdan bakıyorum diye hoca yerimi değiştirdi beyler, sağımda solumda, önümde kimse yok biriniz yardım edin.
gazi mustafa kemal'in mezun olduğu üniversite
-
mahalle mektebi (selanik)
- şemsi efendi okulu (selanik)
- selanik mülkiye rüştiyesi ( selanik)
- selanik askeri rüştiyesi : 1893 – 1895 ( selanik)
- manastır askeri idadisi: 1895 – 1899 (manastır şehri makedonya)
- harp okulu: 13 mart 1899 - 10 şubat 1902 (istanbul)
- harp akademisi: 1902 - 11 ocak 1905 (istanbul)
yeterli sanırım.
karanlıkta inilen merdivenin son basamağı
-
baslik yetismedi ama su aslen:
karanlikta inilen ya da cikilan merdivenin var olmayan son basamagi gerilimi ve yanilsamasi
karanlikta merdivenden inilmesi halinde var olmayan son basamaga basmak istegi dizkapagi ve kalcaya dogru yayilan siddetli bir aciya, cikilmasi halinde ise antep yoresinden halk oyunlari figurune donusmesi ile sonuclanan varsayimsal basamak.
zorlasam kesin paralel bir tecrubeye, hayattan baska bir soyut ornege baglarim. karanlikta merdiven cikmak, inmek "hayat da boyle degil midir"lesmeye cok musait bir imgelem.
sabah saat 06.38... arayan adnan oktar'dı
-
yaptığı telefon görüşmesi yüzünden, gözaltına alınabileceğini bilen ahmet hakan'ın bir nevi ön açıklama tadında olan yazısı.
abdülkadir selvi
-
bugünkü yazısında şu ifadeleri kullanmış
--- spoiler ---
üç bakanın sel felaketinin vurduğu
giresun’un dereli ilçesinde bir mahallede mahsur kalan vatandaşlarla görüşmek için iş makinesinin kepçesinde gittikleri bir görüntü var.
ilk gördüğümde bana “işte devletimiz bu” dedirten görüntüden söz ediyorum. hani nâzım hikmet, “sen mutluluğun resmini yapabilir misin abidin” diyor ya, o kepçedeki üç bakan bize özlediğimiz devletin resmini çizdiler. ayaklarında çizme, ne koruma var, ne protokol, operatörün kepçesine binip vatandaşın ayağına giden üç bakan. işte özlediğimiz devlet bu. bravo üç bakana. bize bunu yaşattıkları için içişleri bakanı süleyman soylu’ya, tarım ve orman bakanı bekir pakdemirli’ye, çevre ve şehircilik bakanı murat kurum’a yürekten teşekkür ediyorum. bana “özlenen devlet nerede?” diye sorarlarsa, “giresun dereli’de, o kepçenin içinde” diyeceğim.
--- spoiler ---
1+1=69
-
dogrusu
i + ! = 69 olan denkliktir.