hesabın var mı? giriş yap

  • 13 yaşındaki ege liseye hazırlık kursuna gitmektense evde oturup gta oynamayı tercih etmektedir ama bu düşüncesini doğrudan paylaşmak da işine gelmez...

    ege: selamün aleyküm mübarek!
    romica: aleyküm selam oğlum, "kursta bizi sınavlara hazırlamak yerine dinle beynimizi yıkıyorlar" algısı yaratma planını anlıyor ve yaratıcılığına şapka çıkarıyorum ama işe yaramıyor...
    ege: sümme haşa!

  • yurttaki mutfak zamazingosunun acma kapama mandalinin arkasindaki yay kırılmıstır. alet mandalin kendi agirligindan dolayi zirt pirt kapanmaktadir`. danimarkali, malin iade tarihinin gecip gecmedigine bakmak icin aletin garantisini, satin alma belgesini vs. arastirmaya baslamistir. (tahminen) irlandali olan ise telefon rehberi ariyordur ki, sari sayfalardan tamirci bulsundur, isleri yoluna koydursundur. turk gelir, gazeteden kopardigi kagidi kivirip mandalin kenarina sıkıstırır. (avrupanin dort bir yanindan tebrik telefonlari yagar)

    o gazete parcasi uzun sureler boyunca sanki aletin orijinal parcasiymis gibi diger milletlerin ogrencileri tarafindan ozenle korunur, alet kullanildiktan sonra yine ayni sekilde ayni yere takilir. baska bir gun, olaydan habersiz baska bir turk mutfak robotunu kullanmak uzere gelir, gazete parcasini cikarip yere atar. aletin kendi kendine kapandigini fark ettiginde mutfaktaki diger ogrenciler onu uyarmak ve "bak kardesim, iste o parcayi yere atmayacaktin, git bir gazete bul kivir vs." demek uzere harekete gecmislerdir. daha agizlarini acamadan eleman mandalin kenarina kibrit copunu sıkıstırmıstır bile.

  • sabah kahvalti hazirladigim oglumun, gec kaldim diye hafif yollu beni azarlayip cikmasinin ardindan..

    "sabahki okuzlugum icin ozur dilerim, sabahin korunde kahvalti hazirlamissin ve ben tam bir okuz gibi davrandim. ozur dilerim guzellik"

    diye, mesaj atmasi. iyi ki dogurmusum dedim sabah sabah...

  • kediler ölür, kadınlar gider, günler aylar geçer ama her ikisinin de saçları kıyafetlerinizden, eşyalarınızdan, evinizden, sağdan soldan çıkmaya devam eder.

  • evet diyenlere muavinlerin uygun muammeleyi yapacaklarına dair bir his sahibi olmama neden olan açıklamadır.

  • bein trio ekibinin yorumlarını toparlarsak:

    -> adana aleyhine tek bir yanlış kararı bile yok ali palabıyık'ın.
    -> fb'nin ise 1 nizami golü sayılmamış, 2 penaltısı verilmemiş ve ndiaye'nin kırmızısı atlanmıştır. daha maç içinde verilmeyen sarılar ve faullere hiç girmiyorum bile. çok büyük bir operasyondu.

    + bein trio ekibinden bülent yıldırım'a göre fb'nin iptal edilen golü nizami.

    elle oynama söz konusu olabilir, açılardan net bir çıkarım yapılamıyor ve ispatı yok dediler. ispatı olmayan bir pozisyonda, sadece hissiyat ile var devreye giremez diyorlar kısaca. (deniz çoban fizik kurallarına göre çıkarım yaptı doğru karar dedi, yine ispat yok aslında. deniz çoban da bence ele değmiş çünkü el yukarı gitmiş diyor)

    + bein trio ekibine göre batshuayi'nin pozisyonu çok net bir şekilde penaltı. ndiaye'nin de 2. sarı kartı atlanıyor. kırmızı görmesi gerekecekti.

    + bein trio ekibine göre altay'ın pozisyonunda sorun yok. kırmızı kart falan yok yani. topu ceza sahası içinde tutuyor altay.

    + bein trio ekibine göre adana'nın penaltı beklediği pozisyonda penaltı yok, karar doğru.

    + bein trio ekibine göre valencia'nın penaltı beklediği pozisyonda penaltı yok.

    + bein trio ekibine göre, ndiaye'nin 3. sarı kartı verilmiyor irfan'ın ayağına basması sonucunda.

    + bein trio ekibine göre, bir futbolcu risk alıp topa yükseliyorsa ceza sahası içinde, topa vurmalıymış. belhanda'nın samet'e yaptığı hareket de net bir şekilde penaltı.

    fenerbahçe'nin 2. penaltısı verilmedi şu ana kadar.

    + altay'ın yaptığı penaltının kararı doğru.

    + valencia'ya el çalınan pozisyonda el yok.

    + valencia'nın attığı golde ofsayt yok.

    + fb'ye son dakikada verilmeyen faul net bir şekilde faul.

  • dexter'ın kurbanları naylonlarla kaplanmış steril ortamlarda, kanın tamamını akıtarak kesmesi ve güzelce parçalayıp poşetlere koyması sebebiyle son derece mantıklı bir hareket olurdu. ama nasıl ikna edeceksin işte, ortak danaya falan girmek lazım.

  • debe editi: nefes...

    memursenli memura cok bile...
    yetkili sendika sagolsun tum yetkisini memuru ezdirmek icin kullaniyor.

    2010 yilinda yeni baslayan 8/4 teknik personel 1215 dolar alirken, simdi 1/4 30 yillik teknik personel 800 dolar aliyor...

    memur aileler calisirken evini alir, emekli ikramiyesiyle yazlik alir, yerli arabasina binerdi...

    birakin memuru eskiden herhangi bir okumus calisan tazminatiyla emekli oldugunda, bir ev ve bir adet 2. el araba aliyordu.

    zamanla bunu bir eve dusurduler, babalarimiz ev aldi ikramiyeyle.
    gectigimiz yillarda emekli olanlar sifir bir arac aliyordu cok degil 3 4 yil once.
    1 2 yil once 2. el iyi bir arac aliniyordu...

    bu sene emekli olanlar 30 yillik emekli ikramiyesiyle; dis implanti yaptirip olmeyi bekliyor...

    okuyani bitirdiniz,
    calisani bitirdiniz,
    emekliyi bitirdiniz,
    genclerin umutlarini tukettiniz...
    herkesi asgari ucretli yapin bari komunistiz dersiniz, onu da yiyen olur merak etmeyin...

  • köpekten korkan değil, "köpeğin saldırarak korkuttuğu genç" doğru tanım olacaktır.

    bu hayvanların yeri sokaklar değil. önerim: belediyeler bir kampanya başlatsın, barınaklar kursun, sahiplenilmeyen hepsini kısırlaştırsın. dileyen herkes bir miktar maddi destek sağlasın, ben şahsen katkı sağlarım.

    sokaklar artık güvenli hale getirilmeli. gece gündüz tedirgin olarak yürümekten sıkıldım.

    edit: güzel mesajlarınız için teşekkür ederim. bazı arkadaşlar çip sisteminin de sahipsiz hayvan sayısını azaltacağını belirtmiş.
    bir önerim de şu: proje tecrübesi olan biri olarak söylüyorum. bahsettiğim modeli belediyeler sosyal fayda sağlayacak bir ab projesi haline getirip maliyetin yüzde 75 ini de alabilirler. hem hayvan refahı hem de insan güvenliği sağlanmış olur.