hesabın var mı? giriş yap

  • sadece "ööö öö" ibaresini aratınca (tırnaklar hariç elbette) sürpriz öğütler veren sözlük eğlencesi:

    aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
    aaööööööaaaöööööööaaaaööööööaa
    aööööööööaaööööööööaaööööööööa
    aööaaaaööaaööaaaaööaaööaaaaööa
    aööööööööaaöööööööaaaööööööööa
    aööööööööaaööööööaaaaööööööööa
    aööaaaaööaaööaaaööaaaööaaaaööa
    aööaaaaööaaööaaaaööaaööaaaaööa
    aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

  • ''erkekler takım elbise giyip önüne bakınca cezası iniyor, benim takımım, kravatım yok. annem apar topar bu tişörtü bulabilmiş. bir de ne yalan söyleyeyim hayatta kalmış olmanın saklayamadığım bir sevinci var içimde. o ölmese ben ölecektim. o size, beni pazarlamaya karar verdiğini söylemeyecekti, başka adamların koynuna beni sokma planlarını anlatmayacaktı, benim patlıcan fazla pişti diye, perdeler azıcık kirlendi diye, masada kırıntı kaldı diye yediğim dayakları söylemeyecekti, kaç kere hastanelik olduğumdan bahsetmeyecekti.

    çay bahçesinde çekilmiş bir fotoğrafım var. biraz yan gülmüşüm. belki de o fotoğrafı gösterip namussuz karılar gibi çıkmış filan diyecekti.
    karısını başka adamlara satan o değilmiş gibi “namusumu temizledim” diyecekti.

    siz onu 3-5 yılla yargılayıp, namusu kirlendi diye mazur görüp, yandan gülüşümü tahrik sayıp bir de üzülecektiniz adama.
    oysa namus benimdir hakim bey, bir kağıda imza attık diye kimselere bırakmam.
    sonuna kadar idare edebilmiş olmam, elaleme değil de başıma gelenleri hep karakollara anlatmış olmam, kızıma hiç fark ettirmemiş olmam namusumdur.
    o utanmamış yaptıklarından, benim utanacak bir şeyim yoktur.

    içimdeki hayatta kalma mutluluğunu atamıyorum hakim bey.
    ağlayamamam bundandır.
    ne yalan söyleyeyim aynı acının çemberinden geçmiş, sağ kalabilmiş kadınlarla aynı koğuşta, bir ömür kazasız belasız da yaşarım ben ama benim bir kızım, bir de memleketin aç kaldığı bir adalet var.
    gel sen, ölmedim diye beni cezalandırma, benim bir derdim; kızımın bari mutlu olmasıdır.
    yanında ben olayım.
    can alan bir katil değil, can derdinde bir kadın de bana.
    kurşunla yatıp kurşunla kalkan, yastığın altında silahla yatan adamlar hiç eceliyle ölmüş mü?
    hem sevebilseydi o da ölmezdi di mi ama?
    öldüyse hepsi benim suçum mu?''

    edit: yanlış bilgi aktarımı olmaması adına düzeltmek istedim. yazı çilem doğan ın karar duruşması sırasında, mahkemeyi takip eden bir arkadaşım tarafından yayınlandığı için çilem'in kendi ifadeleri olarak düşünmüştüm fakat yazı ayşen aksakal tarafından kaleme alınmış. çilem'in yaşadıklarını ve hiç kaybetmediği dik duruşunu çok iyi yansıttığını düşündüğüm için yazıyı bu haliyle editliyorum.

    edit 2: dahili meddah tarafından böyle de güzel bir kampanya başlatılmış; (bkz: çilem doğan'a mektup yolluyoruz)
    ben yazacaklarımı düşünmeye başladım.

  • gunlerdir kardesimin ve arkadaslarinin sop'larini duzeltmekten ici gecmis biri olarak icerikten ziyade sekil-semalle ilgili bir kac nacizane tavsiyem olan omur torpusudur (ben tanimimi yapayim da…)

    ama once su:
    bizim zamanimizda hocalarin bize en buyuk tavsiyesi sop’u bizi calismak istedigimiz konuya iten seyle ilgili kisisel bir hayat tecrubesi, bir olay, bir laf safsatasiyla acmamizdi –hani yani alti yasimdan beri merak ediyorum bu olaylari, icim icimi kemirir durur o gunden beri tarzinda hikaye yazmanin bize sacma gelse de ecnebiyi cok etkileyecegini filan soylerlerdi. ki en cok canimi cikaran ve yazimi sirasinda en cok alkol tukettigim kismisi olmustu kendi sop’umun. simdi dusunuyorum da allasen kim yer ki bunlari, ben o yasimda bile yemezdim, hele ki komite uyesi filan olup da her sene onlarca insanin hayatinda siyaset bilimi doktorasi yapma istegiyle yanip kavrulmalarina yol acacak travmatik tecrubelerini okusam kicimla gule gule bir hal olurum herhalde. neyse, zamane genclerinin sop’larinda boyle kaygilar gormedim ve acikcasi cok seviniyorum. siz gene de saginiza solunuza bir danisin son kararinizi vermeden de sonradan elin zirzobu yuzunden harvard’a neyim alinmadim diye beddualar edilmesin arkamdan…

    evet, gelelim sop’umuzun organizasyonuna:
    - once kompozisyon derslerimizin bir numarali kuralini uyguluyor ve kaaadin en tepesinden baslamiyoruz, birazcik bosluk birakiyoruz.

    - saga dayayacak sekilde tarih atabilirsiniz, hatta atiniz.

    - dear mear kismini ben “dear members of the selection committee” diye yaziyorum, sanki dear sir/madam yazmaktan daha kisisel gibi geliyor, bilemiyorum. bazi bolumler zaten direk olarak hitap etmeniz gereken sahsin adini filan veriyor, aman dikkat!

    - ilk paragraf: oyle langgadanak diye olaya dalmiyoruz. biliyorum cok hevesli ve isteklisiniz bir an once ne kadar muhtesem bir aday oldugunuz anlatmak icin ama sakin, sakin. once genel bir girizgah yapiyoruz. ben sizin bolumunuze sunu bunu calismak icin basvuruyorum, vs denen kisa bir paragraf. opsiyonel olarak ekte de size bu belgeleri gonderiyorum diye bir cumle de eklenebilir.

    - ikinci paragraf: burada bolume basvurmaktaki amaciniz, sizi ilgilendiren sorun nedir, geceleri yastiginiza basinizi koydugunuzda bunun cevabini ogrenmek icin illa ki master yapmaliyim, doktora yapmaliyim diye sizi durtukleyen o uhrevi soru nedir, kisaca acikliyoruz. bu paragrafa ben su anda surada ogrenciyim, ya da mezun oluyorum vs diye baslayip daha sonra egitimim boyunca da (ya da ne bileyim aldigim su derslerde) bu konu kafami karistirdi filan… diye baslamayi, baslatmayi seviyorum ben. ama cok da detaya girmeyiniz, ayrica basvurdugunuz bolumu yikayip yaglamaya gerek yok daha. ilerki paragraflarda yapacagiz butun bunlari.

    - ucuncu paragrafta o alanda calisma yapmak icin yeterli background’unuz oldugunu belirten cumleleri ard arda diziyorsunuz. aldiginiz dersler, gittiginiz kurslar, yazdiginiz paper’lar, stajlariniz, alakaliysa okul disi aktiviteleriniz (misal sozluk yazarligi…) bunlari bir bir anlatiyorsunuz. yalniz tabii ki calismak istediginiz konuyla ilgili olanlari cimbizlayip yaziniz buraya, yoksa kimya doktorasi yapacak adamin bes yasinda resim yarismasinda aldigi odulle pek ilgileneceklerini sanmiyorum komite uyelerinin.

    - dorduncu paragraf: evet derdimizi acikladik, qualification’larimizi siraladik, sirada bolume kabul edildigimiz takdirde neler yapmak istiyoruz, calismak istedigimiz konulari biraz daha detayina inerek anlatiyoruz. burada ne kadar detaya ineceginiz bolumun beklentilerine bakar artik, ama standart 1-2 sayfalik bir sop icin birkac duzgun cumle yeter saniyorum. sonrasinda bu calismak istedigim konular sizin bolume ne kadar da uygun, zaten siz bu isin pirisiniz, sizin bolumde yapilmaz da bunlar nerede yapilir guzel abilerim, ablalarim tadinda bir kac cumle yaziyoruz. aslinda burada amacimiz basvurdugumuz bolumu yikayip yaglamaktan ziyade calismak istedigimiz konularin bolume uygun oldugunun farkinda oldugumuzu belirtmek (pek cok insan basvuru dosyasi iyi oldugu halde sirf calismak istedikleri konulari basvurduklari bolumde calisan olmadigi icin reddediliyor netekim) bazilari belirli insanlarin ismini filan veriyor ama ben biraz killaniyorum bu islerden. belki adam bolumden sepetlenmek uzere, ya da iki seneye emekli olacak. belki adama kil olan insanlar toplasmis komitede. artik bu kismi size kalmis.

    - son paragraf… toparliyoruz: bakin gordunuz iste hevesli, caliskan, cevval bir insanim. sizin bolume kabul edilirsem gece-gunduz calisacagim, kendimi ilim-irfana adayacagim. benden iyi aday nah bulursunuz. bir an once haber verin da ona gore ben de planimi programimi yapayim koduklarim (sinirler iyice lacka olmus artik burada)

    sincerely
    adiniz soyadiniz

    bir kac ufak nokta daha:

    - allasen edebiyat filan parcalayacagim diye kasmayin. bir kere ne kadar uzun cumle kurarsaniz o derece anlatim bozulugu, gramer hatasi vb yapma riskiniz artiyor. hele ki yurt disi basvurusu yapiyorsaniz kendinizi komik duruma dusurebilirsiniz. korkmayin, bolun o cumleleri! dedigim gibi adamlarin derdi sizin ne kadar da uzun ve edebi cumleler kurabildiginiz degil, sadece motivasyonunuz ve birikiminizle ilgili bilgi edinmek.

    - bitirdiginiz bolumden, onceden calistiginiz konudan bambaska isle yapmak pesindeyseniz ikinci ve ucuncu paragraflari biraz uzatmakta hatta ek paragraflar yapmakta beis gormeyiniz. ben bu bolumu bitirdim ama aklimda hep su vardi, ya da kendi bolumumu okurken bir de baktim ki su da cok alakaliymis aslinda vs.. gibi cumlelerle olaya nasil motive oldugunuzu anlatin. daha sonra bu konuyla ilgili birikim edinmek icin ne tur saklabanliklar yaptiniz, sayin dokun.

    - muhakkak ki ingilizcesi’ne guvendiginiz arkadaslariniza, hatta mumkunse hocalariniza okutun. sadece word’un spell-check’ine guvenip de basinizi yakmayin.

    kolay gelsin.

  • modlarla alakalı çok fazla entry giriliyor. özellikle ara ara oyunun ücretsiz dağıtımı ile oyuna yeni başlayanlar dalga dalga oyunu keşfetmeye çalışıyor. bu entry'de bence oyunun olmazs olmaz modlarını paylaşacağım. mod işi bir dehliz ben öncelikle oyunu oynamamı rahatlatan modları paylaşıcam. ileride daha farklı modları da eklerim. bu arada dikkat etmeniz gereken bir konuda dlc'ler. oyunu aldınız ama zibille dlc var. bazı modlar ve skinler belirli dlc'ler olmadan çalışmaz. bu yüzden mod yüklemeden önce sizde olmayan bir dlc'yi istiyor mu diye kontrol etmeyi unutmayın.

    tm:pe v11 stable (traffic manager: president edition)
    en önemlisi ve tartışmalı olanla başlayalım. trafik düzenleme modu. öncelikle menü açıklamasını bırakalım.

    bu modda benim en sık kullandığım özellik trafik düzenleme özelliği. özellikle otoban çıkışlarını ve katılımlarını düzenlemek için birebir. menüde lane connector olarak geçiyor.
    ikinci en sık kullandığım özellik ise geçiş önceliği ayarı.
    bu da menüde priority signs diye geçiyor. dönel kavşak veya 4 yol ağızı fark etmez her türlü kesişim noktasındaki karışıklıkları kolayca çözebilirsiniz.
    trafik ışıklarını açıp kapatabilirsiniz
    yolu kullanıcak olan araçları açıp kapatabilirsiniz.

    bunun dışında da özellikleri var ama benim en sık kullandıklarım bunlar.

    precision engineering yol yaparken bir viraj yapacaksını diyelim 90 derecelik bir açı ile dönmek istiyorsunuz. işte size bu bilgiyi yol çekerken ekran gösteriyor. yolun dönüş açısı gibi bilgileri görerek yaparsanız mükemmel simetriklite parseller yapabiliyorsunuz. şöyle görünüyor.

    move it yaptığınız şeylerin yerini değiştirmek bazen çok maliyetli oluyor. çoğu zaman da bi yolu geçirmek için azıcık kenara almak istiyorsunuz. işte bu tip ufak kaydırmaları rahatca yapabileceğiniz bir mod.

    extra landscaping tools adından anlaşılacağı gibi harfiyat işlerinizde size yardımcı olabilecek bir mod. oyunun kendi harfiyat aletleri biraz yetersiz. bu mod ile haya ettiklerinizi daha kolay yapabilirsiniz.

    automatic bulldoze v2 yine ismi ile müstesna bir mod. terk edilmiş, yanmış, yıkılmış binalar otomatik olarak yıkıyor. bu mod olmazsa bu binalar tek tek sizin tespit edip yıkmanız gerekiyor. yoksa bu binalara başka yeni insanlar gelip yerleşmiyor. önce yıkılması şart. şehir büyüyünce de bunu takip etmeniz gerçekten zorlaşıyor. özellikle de bazen şehirde beklenmedik sıkıntılar yaşandığın bir anda büyük popülasyon kayıpları yaşayabiliyorsunuz ve bir anda yülerce terk edilmiş bina oluyor. bunları da tek tek yıkmak çok can sıkıcı. mesela bir deva benim kanalizasyon çıkışım su pompasına fazla yakın olmuş bütün şehir içme suyundan zehirlendi ve bir anda kitlesel ölümler yaşandı. bir yandan insanları hastanelere yetiştirirken bir yandan da terk edilmiş binaları yıkmak çok zor bir şey. o yüzden bunu da kurun bence.

    roundabout builder 4 yol ağızları trafiğin 1 numaralı kaynağı. bu yüzden yoğunluk olan yerlere roundabout yani dönel kavşak yapmaya çalışın. özellikle otobanların şehre bağlandığı ilk noktalara mutlaka yapın. bazen de 4 yol ağızı olan bir yer oyun ilerledikçe yoğunlaşıyor. orayı sonradan dönel kavşak yapmak için bu mod ideal. çapını belirliyorsunuz, hangi tip yol yapmak istediğinizi seçiyorsunuz, 4 yol ağızının ortasını seçiyorsunuz ve tıklıyorsunuz mükemmel yuvarlaklıkta bir dönel kavşak yapıyor. bu da şöyle görünüyor.

    auto line color
    bence bu mod oyunun buglarından birini kapatıyor. diyelim ki metro hatları döşediniz ve birden fazla hattınız var. bu hatları harita açtığınızda her hattın aynı renk olduğunu göreceksiniz. bu renkleri değiştirmeniz gerekiyor. hangisi hangisi anlamak için. işte bu küçük mod yeni bir hat açtığınızda ona otomatik farklı bir renk veriyor. tekrar girip değiştirmenize gerek kalmıyor.

    clouds & fog toggler
    bu özellikle bilgisayarı zorlananları rahatlabilir. oyundaki bulut ve sisleri ortadan kaldırıyor.

    city vitals watch
    şehir büyüdükçe takip etmeniz gereken ve büyütmeniz gereken bazı temel metrikleri düzenli olarak devamlı ekranda tutan bir mod. mesela elektrik, su, kanalizasyon kapasitenizi falan devamlı ekranda tutuyor böylece kesinti yaşanmadan gerekli büyütmeleri yapabiliyorsunuz. ekranda sağda city vitals watch diye bir pencere var. o siz kapatmadığınız sürece sabit duruyor. bu alanı kişiselleştirebiliyorsunuz da.

    one-way street arrows
    tek yön olan yolların yönlerini sürekli gösteren mod. yol menüsüne girdiğinizde görebiliyorsunuz biliyorum ama ben bu bilgiyi almak için her seferinde yol menüsüne girmiyim her an göreyim isterseniz bu mod çözüm.

    unlimited money + everything son olarak da bu mod işin kolayına kaçma isteyenlere herşeyi limitsizce kullanabiliyorsunuz.

    bunlar dışında çeşitli skin modları var. nedir bu skin modları mesela tırları dhl kamyonu gibi gösteren mod var. şehirlerin mimari tarzını değiştiren mod var. mesela yeni bir yerleşim bölgesi yaptınız. bu bölgeyi districts'den ayrı bir bölge olarak oluşturun. bölgeyi oluşturduğunuzda oraya otomatik bir isim atayacak. o isme tıklayın. şöyle bir menü açılacak. bu menüde european yazan şey o bölgedeki binaların mimarı çeşididir. işte indireceğiniz bu tip modlarla farklı mimari özelliklere sahip bölgeler yaratabilirsiniz. bendeki seçenecekler mesela şöyle. bunları ben indirdim yüklü gelen şeyler değil. steam'de nerde bunlar derseniz işte burda.

    şimdilik benden bu kadar. ara ara tazelerim burayı. sorusu olan olursa da yeşillendirsin. ben steam üzerinden oynuyorum bu arada. steam dışındaki platformlarda modlar nasıl kurulur vs. o konulara hakim değilim.

  • aklı olan bu tipleri içeri alan aqua parklara gitmez. geldiği ülkede aşı politikası diye bişey olmayan insanların getirdiği hastalıklar yüzünden hiç adını duymadığım hastalıklar duydum bu sene çocuklarda. isterseniz ırkçı deyin faşo deyin türkiye'nin bunlardan temizlenmesi şart.

  • dövmekle az bile etmiştir. kendini kurtarmak için başkasını riske atanın hakkı kötektir. adam ceza yese bi allah'ın kulu sahip çıkmaz. artı mühürü kesmişler adamın başı sadece bundan dolayı bile belaya girebilir. show tv boş yapma

  • katılmadığım önerme.

    ___________________________________________________________________________________
    i5-2500k@4.50ghz ocz vendetta 2 cpu cooler and ac mx4 termal compound*-*msı p67a-gd65 motherboard*-*gskill ripjaws 4*4gb 1866 mhz ddr3*-*ati hd7870 pcs+ ez edition display card*-*tagan force ıı 800 watt psu*-*1tb caviar black*-*2tb seagate hdd
    aerocool s9 pro case

  • her modelini gördük yıllardır. bugüne kadar ki favorim çeviri hatasıydı. (bkz: #7741976) gelgelelim gün itibariyla beterin beterini de gördük. şöyle ki:

    hazırlık ingilizce ara sınavı. word formation sormuşuz. bi kaç tane cümle vermişiz, birer kelimeyi boş bırakmışız. parantez içlerine de boşluğa gelmesini istediğimiz kelimenin başka bir formunu yazmışız. boşluğa kelimenin uygun formu yazılsın, biz de not verelim istiyoruz. cümlelerden birisi şöyle:

    -his ....... (ambitious) is to have his own business

    boşluğa gelmesi gereken: ambition

    (maalesef) gelen: ambiti...

    yorumsuz...

  • miami de 300.000$ parayla bir villa alınıp, peşinden düşük kilometreli bir lamborghini huracan (200.000$) alınıp, miami beach civarında dondurmacı ya da küçük bir kafe işletmesini de 200.000$ paraya devir alınıp cebinde de 600.000$ para kalarak hayat kurabilirsin.

    tercih sizin tabi tarsus da güzel yerdir.

  • evinde bir kediyle yaşayanların sıklıkla şahit olduğu bir tür kedi davranışı.

    efendime söyleyim kedi evin herhangi bir köşesinde kendini unutturmuşken, bir tıkırtı, şangırtı, patırtı olur. hani böyle siz bir an böyle irkilmiş kırık döküğe bakarken, kedi içeriye koşar adım gelir, durur, olay mahaline, size benlik bi şey var mı der gibi bakar sonra ki sessizliğin akabinde kafasını çevirir sanki hiç bi şey yokmuş gibi karizmatik, soğuk kanlı adımlarla yine bilinmez bir köşeye doğru kendi döktü kendi toplasın dercesine çeker gider.

  • yurt dışındakiler reklama, yurt içindekiler rakının fiyatına ağlıyor.

    reklamı seyrederken bile cebimden 20tl vergi çıktı