hesabın var mı? giriş yap

  • "milli takıma alınmadığım için üzgünüm" demek kendi açısından masum ifade olduğu için kullanmaması gerekirdi. bunun yerine, "benim yerime haksız olarak tercih edilen bütün adamların yedi sülalesini *******, hakkımı da helal etmiyorum" dese daha iyi olurdu. herkesin anladığı dilden konuşulması gerekir.

    debe editi: selam. öncelikle böyle sığ bir entrynin debe'ye girmesinden dolayı özür dilerim. ama bana değil sedet'e kızın bununla alakalı. sizlerin bu entry'e oy verip, debe gibi ortalama entrylerin yer aldığı bir listeye sokmasını sedet sağladı. neyse şimdilik geçelim bunu, zaten bu konuda bir yere varamıyoruz ne kadar konuşsak da. kaldı ki yakında kanzuk sözlüğü dürüm yapıp yer.

    bu entry futbol tabanlı olmakla beraber, aslında bu ülkede adam kayırmanın, cehaletin, mayfacılığın, züppeliğin, karaktersizliğin, hırsızlığın her yere işlemesinden dolayı yazılmıştı.

    şimdi bu entry'de konuyu futboldan çıkarın. bir işe başvurduğunuzu ve o iş için yeterince de donanımlı olduğunuzu düşünün. ancak sizin yerinize, o şirkette çalışan bir müdürün çok sevdiği ve beş para etmez bir adamın alındığını düşünün. neler hissederdiniz acaba?

    ve daha bir çok alana çekebilirsiniz bu entry.

    şimdilik saygılarımla

  • 200 gr esmer şekeri 100 gr beyaz toz şekeri 1 yumurta sarısı ve 1 yumurtayı tümden 200 gr terayağı bunları koy kaba karıştır karışır karıştır sonra biraz kabartma tozu, vanilin ve bir çay kaşığı kadar tuz ekle yine karıştır sırada un var unu ara ara kıvam alana kadar koymak gerek ama diğer kurabiyelere katılan undan daha az olması gerek subway kurabiyesi gibi olması için tepsiye yuvarlak yapıp atacaksın o pişerken yayılacak unu çok koyarsan istenen şekilde yayılmaz. neyse unu koymadan önce 2 tane bitter bir tane sütlü tablet çikolatalardan al küçük küçük kes onu da kaba ekle hepsini iyice karıştır. baya karıştırmak gerek. sonra da dediğim gibi yuvarlak yap tepsiye at 15 dk pişir sütle ye.

    edit: unu ölçü kabıyla 600 gr koyuyorum ama daha sonra göz kararı yaklaşık 2 su bardağı ekliyorum. göz kararı ölçümde şöyle; harcı elime alıyorum küçük bir top şekli yapıyorum hemen kendini bırakıyorsa biraz daha un ekliyorum. diğer kurabiyeler gibi sıkı da olmamalı ortasını ayarlıyorum işte. bu arada unu fazla kaçırırsanız subway'dekiler gibi dairesel olmaz. son olarak ben kurabiyeleri fırına atmadan önce dolapta bekletmiyorum çünkü buzluktan çıkardığım donmuş terayağını yoğurarak eritiyorum. ama siz oda sıcaklığında ki bir terayağını kullanacaksanız elbette buzdolabında bekletmenizde fayda var.

  • sevgilisinin gözü dönmüş şerefsiz sapıklar tarafından hem göz hem de söz yağmuruna tutulmasını, taciz edilmesini hatta ve hatta tecavüz edilip boğularak öldürülmesini istemeyen; nasıl iğrenç bir ülkede yaşadığının ve bu ülkede sağ kalınan her saniyenin aslında bir mucize olduğunun farkında olan erkektir..

  • aynı yazarın, benzer hikayelerinden biri. okuyun entrylerini anlarsınız ne demek istediğimi. ya aldatır, ya aldatılır.
    kitap yazsana aslanım sen, buralarda heba oluyorsun.

  • polis memuru shawn currie, bir feribot iskelesinin park yasağı bulunan bölümüne motosikletini bırakan declan’a ceza kesti. neyse ki küçük declan’ı üzen ceza babasının tertiplediği bir şakadan ibaretti.

    okumayı öğrenirsek, muz cumhuriyeti olmaktan kurtulabiliriz belki