hesabın var mı? giriş yap

  • beyaztv ve ülketv’yi azaltması gereken bir yazarın gördüğü hezeyanları bize anlatması durumu. kanka istersen bulutlara da bak, nimbus bulutları da haarptan etkilenip pütür pütür olmuş o gün diyorlar. şinşek gibi bişi olmuş hatta maraşta. allahım millet deliye hasret biz akıllıya.

    edit: arkadaşa aktrol dediğimi düşündüğü için biraz sitem etmiş. sol görüşlü kişilerde de büyük resimciler var. (bkz: cemre demirel)

    edit2: arkadaşlar lütfen! simpson falan demeyin bana. 25 küsür yıldır yayınlanan dizi, zorlarsak benim doğum tarihimi bilebiler.

    edit3: ne cemre sevdalıları varmış ya!

    edit4: tamam arkadaşlar cemre’nin karl hakkındaki yazılarını okudum. alın size yeni düşman veriyorum has solcu (bkz: sezgin tanrukulu). cemre demirel hakkındaki görüşlerim değişmedi.

    edit5: bu entry’i de debeye sokmamak. neyse!!!

  • özelleştirme adı altında elde ettikleri, aslında türk milletine ait tüm mal varlıkları 1 (bir) kuruş bedel ile kamulaştırılmalıdır,

    aldıkları tüm ihaleler namuslu sayıştay denetçileri tarafından tek tek incelenmeli, haksız elde edilen tüm kazançlar yasal faizi ile geri alınmalıdır,

    silinen tüm vergi borçları da yasal faizi ile geri alınmalıdır,

    bu konuda tek yetkili, türk milleti adına karar veren türk mahkemeleri ( istiklal mahkemeleri ) olmalıdır. ingiltere monarşisine bağlı londra mahkemeleri yok hükmündedir.

    bir kez daha hatırlatalım; sivas kongresinde ilan edildiği günden bugüne manda ve himayenin bu topraklarda hükmü yoktur.

  • terste kalmamışlardır. terste bırakılmışlardır zira türkiye kötü değil düşmanca yönetilmektedir.

    zarar edenlere "mal" diyen şakşakçıları çekinmeden engelleyin ve geçin. onlar halkı bile isteye zarara sokmaya çalışan recep ve yandaşlarını görmezden gelecek kadar esnek omurgalılardır...

    not: terste falan kalmadım.

  • sonunda sözlükte takipçiler görünecek, dahası buna onay vermemiz isteniyor. ama onay vermezseniz de bütün takip listeniz silinecek. tam da sözlük tarzı demokrat bir uygulama.

    (bkz: ben yaptım oldu)

  • "siyasetinizi ulkenizde yapin, bize bulasmayin" demektir. buna turk dusmanligi deyip kendisini dunyanin merkezinde gorenler yalnizca ve yalnizca siyaseti okumayi bilmeyenlerdir.

  • bir cogumuz icin karanlik caglar denildiginde aklimiza ilk gelen dönem 800 ile 1400 lerin ortasi yani ortacag gelir. veba, fakirlik, hic bitmeyen savaslar...

    ama aslinda oyle degil.
    ınsanlik tarihinin en kotu donemi 536 senesinin ilk aylari ile 537 senesinin son aylari yani yaklasik 20 aylik bir dönem. tam anlamiyla karanlik cag da diyebilecegimiz bir tuhaf zaman dilimi.

    20 ay boyunca gunesin olmadigini dusunun. 20 ay boyunca yari karanlik bir dunya da yasiyorsunuz. gunes olmadigi icin tarim bitiyor, aclik had safhada.
    kuresel isi dusuyor. o zamanlarin istanbuluna yaz ortasinda kar yagiyor. hem de oyle bir iki dakikaligina serpistirmiyor 3 gun boyunca kar firtinasi ile bogusuyor bizans.
    cin ile misir da ayni durumda, avrupa ise daha da bitik.
    bugun ırlanda, almanya, fransa olan bolgeler bu doneme "times of the bad breads" diyor.

    ve tum bunlar krakatoa ve ilopango yanardaglarinin 5 ay arayla patlamasi ile olusuyor.
    tum dunya yaklasik iki sene surecek kalin bir toz tabakasinin altinda yasamak zorunda kaliyor.

    aclik yuzunden kanibalism basliyor. kucuk kasabalar biraz daha buyuk kasabalar tarafindan sadece biraz daha bugday bulabilmek icin yagma ediliyor.
    kuzey de feodal krallar fakir halktan hergun rastgele birini secip karinlarini doyuruyor arta kalan kemikleri ise yine fakirlere atiyorlar. o fakirler arasinda muhtemelen biraz once yenilen kisinin esi ya da cocuklari da var...ama aclik insanlari bu duruma getiriyor.

    dramatize ettigimi dusunuyorsunuz ama sahiden de tum bunlar yasaniyor.
    bizans'li tarihci procopius gunlugune " bugun 18. aya girdik, gunes hala dunya yi ay isigi kadar aydinlatmakta" diye not dusuyor.

    bizans imparatoru 1. justinian bir yasa ile 537 de imparator olur olmaz kanibalizmi yasakliyor.
    ama alinan hicbir onlem aclik ceken insanlari durdurmaya yetmiyor.

    roma imparatorlugunda binek hayvani kalmiyor. 537 senesinin ilk aylarinda imparatorluk ahirlari ac roma halki tarafindan yagma ediliyor. ne imparator ne de askerler hic birsey yapamiyor.

    bu donemde 18 ay boyunca gunes isigindan hic yararlanamayan insanlik "d" vitamini eksikliginden de muzdarip olmaya basliyor. normal bir sekilde attan inen bir erkek bacagini kirabiliyor. sakat kalan insanlarin ise hic sansi olmuyor. sakat kalanlar saglamlar tarafindan gida olarak gorulup ölduruluyorlar.

    yine d vitamini eksikliginden kel insan sayisi artiyor. dogan her 10 bebekten sekizi rasitizm hastaligi ile dogmaya basliyor.

    ekonomik olarak tuhaf gelismeleri de pesinden getiriyor bu donem. ınsanoglu uzun zamandir ilk defa paranin yenemeyecegini anliyor. kimse altin ya da zumrutun yuzune bakmiyor. ucretler bugday, yumurta, kurutulmus et gibi gida urunleriyle odenmeye baslaniyor.

    dunya nufusu 535 senesinde yaklasik 190 milyon. 537 senesine geldigimiz de bu sayi yaklasik 100 milyona dusuyor.

    ve bugun yasanan ya da gecmiste yasadigimiz bir cok felaket 536 ile 537 senelerinin karanligi yaninda gulluk gulistanlik kaliyor.

    ılgilenenlere link

    https://www.researchgate.net/…t_century_perspective

    https://history.fas.harvard.edu/…e_mag_re_ad536.pdf

    https://www.science.org/….1126/science.362.6416.733

  • o zamanlar ülkücü gençlerin hakim olduğu bir lisede okul genelinde yapılan sınıf aramasından sonra
    toplanan sigaraların hepsinin amerikan malı olması sebebiyle
    cuma istiklal marşı töreni öncesinde müdürün kalabalığa
    - milliyetçiyiz diye geziyorsunuz, hepiniz marlboro içiyorsunuz puştt herifler
    samsun için, maltepe için demesi. *

    (bkz: kasımpaşa lisesi)

  • çoğunlukla düğme pilli cihazlarda piller ve duylar arasında, kullanıcı tarafından satın alınmadan önce devrenin kurularak pilin tükenmesini önleyen ince bir yalıtkan film bulunur; demek ki aynı filmin bir benzerinden evrendeki madde ve anti madde arasında da var. sanırım bu kimilerine göre -subjektif- bir irade, kimilerine göre -nötr- bir rastlantı, kimilerine göre de henüz bilimin tespit edemediği -objektif- bir etken.

    “there are only two ways to live your life. one is as though nothing is a miracle. the other is as though everything is a miracle.”
    albert einstein

  • aynı besin desteğini başka bir yerden daha ucuza alınca "ama eczane malı başka olur, cart curt." diyen eczacıların birliği mi ?

  • türkiye'nin kazandığı taktirde büyük ihtimalle 3.lüğü garantileyeceği ve play-off'lara kalacağı maç olacaktır. 3 puan demek, hollanda her iki maçını kazansa dahi türkiye izlanda maçında 1 puanın bize yetmesi anlamına geliyor. türkiye, izlanda ve hollanda'ya 9. maçlarda 3 puan eklediğimiz taktirde son maçlara şöyle bir puan durumu ile giriliyor:

    izlanda 22
    çek cum. 19
    türkiye 15
    hollanda 13
    litvanya 4
    kazakistan 2

    bu durumda izlanda grup liderliğini %99 garantiliyor zira çeklerin lider çıkabilmesi için hollanda'yı deplasmanda yenmesi, izlanda'nın da bize kaybetmesi gerekecek. bu da yetmeyecek, bu galibiyet ve yenilginin toplamda 6 averajdan fazla olması gerekecek(çek farkı + izlanda'nın yediği fark >6).

    böyle bir durumda izlanda bizim maça aşırı rahat çıkacak. teorik olarak 1 puan almamız daha da kolaylaşacak. ama bizim kolayı sevmememiz göz önünde bulundurulduğunda bu bizim için avantaj mı yoksa dezavantaj mı bilemedim. yani uzun lafın kısası ne yapıp edip bu maçı kazanmamız gerekiyor işi zora sokmamak için. berabere kalsak bile izlanda galibiyeti durumunda biz yine 3. oluyoruz diğer maçlara bakmadan. her şey bizim elimizde. tek bir ihtimalin olmaması gerekiyor, o da yenilgi. öyle bir durumda hollanda 13 biz olurken biz 12 puanda kalıyoruz. son maçta hollanda çekleri konuk ederken biz de izlandayı konuk ediyoruz. biz böyle bir olasılıkta hollanda'dan daha fazla puan kazanmamız gerekiyor. hollanda kaybederse bize beraberlik de yetiyor, hollanda berabere kalırsa galibiyet mecburi oluyor. hollanda kazanırsa yapacak bir şey kalmıyor.

    not: türkiye'nin hollanda'ya ikili averajda üstünlüğü var. eşit puan durumunda ikili averaja bakılıyor. izlanda ve çekler arasında bir üstünlük yok zira ikisi de birer maçı 2-1 kazandı kendi aralarında ama izlanda'nın +6 averaj üstünlüğü bulunmakta ve bu da 2 maçta kapanmayacak kadar çok.

    edit: volkan b., şener - aziz - balta - caner, topal - selçuk - ozan, arda - hakan - burak 11'i bekliyorum.