ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
emniyet kemeri takmamaktan trafik cezası almak
-
emniyet kemeri takmayan butun barzolarin yasamasini diledigim, belki bazi seyler duzelir diye umit ettirmis eylem.
birisinin canini korumak için onu parasiyla tehdit etmek zorunda kalmak ne aci.
"sıkıyor be abi"
evlilik
-
market ya da ormanda yürüyüş dışında dışarı çıkmadığım, eşim dışında hiç kimseyle fiziki olarak görüşmediğim karantina sürem 1 ayı geçti.
neredeyse her gün ne kadar şanslı olduğumu düşünüyorum bu aralar. evlenirken “hayatı beraber geçirmek istediğin insan”ı seçtiğini düşünüyorsun ama birebir yaşayıp görmek çok değişik bir duygu.
mutlu olunca “kesin bir bokluk olacak” diye düşünen bir insan olduğum için, şimdiye kadar hep içimde evlendik ama belki birkaç yıl sonra aslında doğru insan olmadığızı anlarız belki gibi bir korku vardı. “ya hata yaptıysam” korkusu. şu bir ayı geçirdikten sonra, anladım ki çok doğru bir karar vermişim.
başka hiç kimse olmadan, 1+1 ufacık evde mutlu mutlu yaşayabildiğim bir insanı bulmuş olmak inanılmaz.
o kadar insan içinden nasıl oldu da böyle harika bir insanla ikimiz de bekarken tanıştık, ikimiz de birbirimizi çekici bulduk, zaman geçti iyice bağlandım, o da bana bağlandı ve mutlu olduk. nasıl bu ufak ihtimal gerçekleşti? aklım almıyor.
ilerde daha ufak bir yere taşınsak şehir hayatını özler miyiz, beraber sıkılır mıyız tantana olmadan diye düşünüyordum arada. çok daha mutluymuşuz meğer.
mutlu evde büyümediğimden herhalde bana öyle olağanüstü ve inanılmaz geliyor ki... neyse hayat bu ama şimdilik pek güzel.
sevgiliye ingilizce mesajlar göndermek
-
ingilizler arasında oldukça popüler bir aktivite.
eski sevgilinin unutulmayan sözleri
-
odtü mezunu, kücük bir kızdı, aramızda bir sürü şey yasandı, evlilik istiyordu, olmadı.
ayrıldık.
benim üzerime ama onun kullandığı bir hat vardı, mecidiyeköy'de turkcell timlerden birisinde buluştuk, evraklar hazırlandı(kimlik fotokpoisi, yeni adres icin fatura vss), orda çalışan çocuk " hatın devredilmesi için gelin imza atın" dedi: hat artık onun oldu, o arada konuştu, gözleri doldu: nerden nereye, buraya imza atacağımız varmış amk, dedi o kız.
içimde yaradır. sikseler unutmam.
http://www.youtube.com/watch?v=vg1jyl3cr60
son 20 yılın en gıcık lafı
-
(bkz: sen kimsin ya)
4 eylül 2023 ankara'da f-4 yakıt tankı düşmesi
-
3 aracın etkilendiği, ilan sitelerinde "üzerine f-4 yakıt tankı düştüğü için" açıklaması ile ilan okurken tebessüme yol açacak hadisedir.
o değil de otopark değil beyaz eşya deposu mübarek
kamuda çalışmanın zorlukları
-
çok üst kalifiye insanların dünyanın en gerizekalilari ile birlikte aynı pozisyonda aynı maaşa çalışmasıdır. ve genelde üst yönetim hep bu torpilli cahillerden oluşur..
işi yapanlar hep bu kalifiye elemanlardir. is verilse de yapamayacak o sığır kesim ki yaklaşık %70dir hiç bir is yapmadan torpil bularak hep yükselirler. kamu hep o %30 sayesinde ayaktadır.
drone için türkçe karşılık önerileri
-
(bkz: çipetpet) diyelim la. lütfen.
evde tost yapıp işyerine getiren varoş kız
-
la oglum bu kıza kimsenin varoş dedigi yok, taa yillar önce biri baslik açıp gitmis, millet de hayali karakterlere karsi bu kızı savunuyor mk, açın bir okuyun herkes bu kizı savunuyor işte, kimi linç ediyonuz , don kisot gibi yel degirmenleriyle savasiyorlar yaw.
izmir'de çöken 20 apartmanın müteahhitleri
-
(bkz: izmir manavkuyu'ya imar izni veren zihniyet)
çöken 20 bina var.
gidin bakın bakalım manavkuyuya çökmek üzere olan kaç bina var? veya depremden ciddi hasar görmüş kaç bina var.
manavkuyu, bamya tarlasıdır. portakal tarlasıdır.
üstelik öyle 50-60 yıl önce değil. ben 89 doğumluyum, ve küçükken manavkuyu'da bir tanıdığımızın bostanına giderdik ziyarete, hayvanları otlardı. ve her yer bostandı, ilerileri portakal bahçeleriydi.
buranın altı artezyen kuyu. başka bir deyişle, tamamen boşluk manavkuyunun altı. binaları yutuyor şuan o kuyular.
buraya imar izni veren, imar izni vermek için rüşvet alan; o dönem bu izinlerde imzası olan en küçük memurdan, en büyük belediye başkanına kadar herkesi teker teker yargılayacaksın. başka bir çözüm yok.
memurlara cumartesi mesaisi getirilmesi
-
- "solitaire oynamak için de cumartesi daireye mi gidilir allah aşkına?"
bir memur, 2012