hesabın var mı? giriş yap

  • kimseyi kırmadan dökmeden yapılan en geçerli yol, şifreyi vermektir. ama, modemin arayüzünden sadece izin verilen cihazlara evdeki cihazların mac adresleri yazılırsa, izin verilen cihazlar dışında kimse zaten bağlanamaz.

    hatta bu yöntemle modemin şifresi dahi kaldırılabilir. kimse sizden şifre istemez ama bağlanamadıklarını görünce de en fazla internette bir arıza vardır diye düşünüp kişinin peşini bırakır.

    denendi, %100 çalışıyor.

    gelen sorular üzerine debe editi: gerçekten işini bilen biri, wpa2 ile korunan ve hatta gizli ssid'yi dahi kırabilir. gerekli donanıma sahip kişiler için girilemeyecek modem, kırılamayacak wifi yoktur. bu konuda ele aldığımız ise basit internet bilgisine sahip wifi şifresi soran düz komşu.

  • bim'den içeri girildiğinde insanın dört bir yanını saran kocaman bir boşvermişliğin, zihnin en ücra noktalarına sirayet eden o anlamsız hiçliğin tüm bedendeki tezahürüdür. evet, gözyaşartıcı bir gerçek bu anlamsızlık. o gelişigüzel sıralanmış, ilk bakışta reçel mi yoksa otlu peynir mi olduğu anlaşılmayan ürünlerin arasından geçerken, sağa sola atılmış kolilere basa çarpa ilerlerken hissedilir. çalışanların o android görüntüsünü izlerken sorgularsınız hayatı. neden allah'ım, neden!!? diye isyan edersiniz ama artık çok geçtir her şey için. bim'in sarmalları arasında yok olmaya, hiçliğin içine doğru yol almaya başlamışsınızdır çoktan. çok geç. evet. çok. geç.

  • özel şut çekmek için; top havadayken şut tuşuna basılırdı.

    en güçlü takım, oyunun yaratıcıları japon takımıydı, her futbolcunun kendine has özel şut gücü vardı. en havalı en cool karakteri uzun saçlı bir futbolcuydu ve onla takım arkadaşın kafasına çıkabiliyorduk.

    özel şuta değen futbolcu göğe yükselirdi.

    gol yiyen takımın oyuncuları salya sümük ağlayıp, tırnaklarını yerken gol atan takımın oyuncuları çocuk gibi sevinirdi.

    penaltı atışlarında kaleciler çıkışabilirdi.

  • ülkemizde değerli önder reis-i cumhur ve "yol arkadaşları" tarafından verilen emirlerle itinayla sürdürülen fetö operasyonları kapsamında fg harfli araç plakalarının toplatılması kararı alınmıştı. ben olayı biraz daha genişletiyorum ve ülkemizde çoğunluklu kullanımda olan qwerty klavyede yan yana bulunan f ve g harflerinin yerlerinin değiştirilmesini talep ediyorum. yan yana bulunan bu harfler açıkça fetullah gülen'i sembolize ediyor ve genç beyinlerin algılarına bu iğrenç zatın baş harflerini kazıyor.

    şimdi geliyoruz en bomba olaya.

    işin başka boyutu da var. f ve g harfleri bu klavyeye rastgele yerleştirilmemiş. şimdi klavyeyi kimin icat ettiğine bakalım. bu klavyenin mucidi christopher latham sholes amerika doğumlu. ancak bilin bakalım amerika'nın neresi?

    doğru tahmin ettiniz, pensilvanya. kaynak

    görüyorsunuz değil mi oynanan oyunları. yıllar önceden planlanmış bu oyunu bozmak için türkiye cumhuriyeti devletini göreve davet ediyorum.

    debe edit: ülkemizde maalesef bu tarz komik durumlar bile ciddi ciddi ele alınıp tartışılabiliyor, gerekirse karar verilip uygulanabiliyor. şimdi güldüğümüz şeylerin gelecekte gerçekleşmeyeceğine de kimse emin olamıyor. 2011'de fetö ile olunan içli dışlı durumu temizlemek için o dönemki gazeteler imha ediliyor, internet sitelerindeki haberler bir bir kaldırılıyor. eski ortaklar şimdi birbirine bıçak çekiyor. türkiye'yi daha iyi idrak edebilme adına debe vasıtasıyla tanpınar'ın saatleri ayarlama enstitüsü ve orwell'ın 1984 kitaplarını tavsiye ediyorum.

  • hayal etsenize. türkiye'nin gururu olarak bir basketbolcu nba yolunu tutuyor. büyük umutlarla bütün ülke arkasında.

    tarihin en iyi basketbolcularından biri, belki zirvede olan lebron james'in takım arkadaşı oluyorsun. adam benim çaylağım diye seni bağrına basıyor. bütün rüzgar arkanda.

    milli takıma gelip, yeni jenerasyonun lideri oluyorsun. abd maçında 0/2 serbest atış atıp, ardından tatum'a üçlükte faul yaparak tarihimizin en büyük maçlarından birini kazanma fırsatını teptiriyorsun. bütün takımın emeği yok oluyor. herkes olur, gençtir deyip arkanda.

    cleveland geri dönüp bütün gücünle çalışmak gerekiyor. lebron ayrılmış, yeniden yapılanan takım ana ve rol oyuncuları arıyor. sen de en büyük adaysın. acunla vakit geçirmeler, özel hayatını basketbol önüne koyup magazinsel haberlerle her yerdesin. yine tutunamadın.

    bugün geldin, takımın lideri olman gerekti. hatalarından ders çıkarıp, milli ruhu yaşatman beklendi. iyi oynamana gerek yok. mirsad ruhunu yansıtsan yeter. ne mi yaptın? aynı hatayı yapıp 0/2 serbest atış atıp, üzerine topu kenardan rakibe hediye ettin. yine bütün takımın emeği yok oldu. bu kadar insanın hevesi kursağında kaldı, üzüntüden kahroldu.

    hiç mi utanma duygusu olmaz bir insanda, kameralara çıkıp konuşacak yüz bulamaz insan. şimdi tatil süren uzadı, sevgili eşinle güzel bir tatil yapmak hakkın.

    yazacak çok şey var da, yazıklar olsun.

  • bunlrin bug'ini buldum, bana paket gelecegi zaman eger secenek varsa kapida odeme istiyorum, ese dosta da soyledim onlar da bisi gonderecekleri zaman karsi taraf odeyecek diye seciyorlar.

    sonra kargocular beni bulabilmeye basladilar.

  • ülkemizde akademisyenlerin ve öğrencilerin önemli sorunlarından birisi makalelere erişimdir. makaleyi arayıp bulmak google ile yapılan bir işlem gibi görünse de makalenin tam metnine ulaşmak o kadar kolay değildir. araştırmacılar aradıkları makalelere öncelikle kendi üniversitelerinden sonra ulakbim'den ulaşmayı denerler. ulakbim veya kendi üniversitelerinin ise hangi yayınların veri tabanlarına abone olacağı ise tamamen rasgele oluşturulmuş gibi görünmektedir. mesela aydın adnan menderes üniversitesi, hacettepe üniversitesi'nin abonelik sağlamadığı bazı dergilere abonelik sağlamakta iken bazı dergilerde tam tersi bir durum söz konusudur.

    araştırmacılar kendi okullarından veya ulakbim'den ilgili makalelere ulaşamazlarsa ellerinde kalan tek şans 15 dolar ödeyip makaleyi satın almaktır. bir çalışma için yaklaşık 20 makaleyi incelemesi gereken sefil bir araştırma görevlisinin 300 dolar ödemesi o kadar da kolay değildir. bu sebeple aklıma gelen fikirdir makale aranıyor duyuruları.

    bu duyurular sayesinde bir makaleye ihtiyacı olan sözlük yazarları diğer sözlük yazarlarından yardım isteyebileceklerdir. mesela ben kendi üniversitemin sağladığı online aboneliklerle ulaşılabilen makaleleri sağlayabilirim.

    edit: şöyle bir imkan da varmış: (bkz: sci-hub.org)

  • mantıksız bir hesaplama.

    300bin tl karşılığında 30 yıl konaklama hizmeti almakla, 300bin tl karşılığında mal sahibi olmak nasıl karşılaştırılıyor anlayamadım. ev senin oluyor, istediğin zaman satarsın birikimin boşa gitmez. hele ki ev sahibine hiç gitmez.

    ev almak ancak şu şekilde mantıksız olabilir. eve vereceğiniz nakit paranız vardır, fakat bu parayı eve yatırmak istemezsiniz. parayı kullanırsınız. paranızla para kazanırsınız. yani ticari zeka işlerine girersiniz. o zaman anlarım.

    lakin; memursan, maaşlı çalışansan ev almak her türlü mantıklıdır efendim. en kötü; al başkan evi kiraya ver, kendi borcunu ödesin.

  • organize suç örgütüne 3 tane polis baskın yapıyor. baskın yapan polisler kapıya sertçe vuruyor. suç örgütü hiç aranmıyormuş gibi kapıya sertçe vurulduğunda kapıyı hemen açıyor. sonra birileri tiyatro deyince fırat tanış alınıyor, kırılıyor.