hesabın var mı? giriş yap

  • sting'in büyük ayıbıdır.

    inanmayanlar olabilir ama maalesef var böyle bir klip... inanılmaz ama gerçek...

    sting'in çektiği desert rose isimli klip, serdar ortaç'ın klibinden çalıntı çıktı.

    bu orijinali:

    http://www.youtube.com/watch?v=yhvkuawxvpq

    bu da sting'in yaptığı fikir hırsızlığının belgesi:

    http://www.youtube.com/watch?v=c3lwwbslwqg

    neyse ki sting efendi, deli gibi uğraşmasına, klibi birebir şekilde taklit etmesine rağmen serdar ortaç'ın karizmasını ve yakışıklılığını taklit etmeyi başaramamış. ee kolay mı arka koltukta oturan serdar olmak... önüne kadın şoför oturtup, eline bi de kamera falan almış ya, özenti sting!

    yalnız serdar abimiz... karizma tamam ama şarkının ismi biraz garip olmuş sanki? bazı insanlarda farklı çağrışımlar yapabilir.

  • sarkinin sozleri kemalettin tugcu tarafindan turkceye de cevrilmistir.. ustadin 'hunhar suclu' adli eserinden aynen aktariyorum:

    pencereye yanastigi vakit
    bir de ne gorsundu
    cresendoya kesmisti ortalik
    kizcagizin evine girmis
    halida kan lekeleri falan
    anlatilir gibi degil yani
    yavrucak masanin altina saklanmis
    caresiz bir haldeymis
    usuyormus ayaciklari
    oradan yatakodasina seyirtmis
    sonu gelmismis minik yavrunun

    ayse iyi misin evladim
    ayse iyi misin
    iyi misin ayse
    ayse iyi misin
    evladim iyi misin
    iyi misin ayse
    ayse iyi misin
    iyi misin ayse
    sana diyorum ayse
    iyi misin
    ayse iyi misin
    iyi misin ayse

    ayse iyi misin
    ayse konusur musun lutfen
    bir isaret var pencerede
    bagirttirmis seni herhalde
    ayseeee!
    kizcagizin evine girmis
    halida kan lekeleri falan
    anlatilir gibi degil yani

    seyirtmissin yatakodasina
    ne fayda
    vaden yetmis aysecik

    ayse iyi misin
    cocugum iyi misin
    ayse iyi misin
    iyi misin
    hunhar bir suclunun
    saldirisina ugradin

    avluya gelmisler
    gunlerden pazarmis
    ne kara bir gun, yazik
    suni teneffus mu dersin
    usuldan kalp atislari mi
    kar etmemis
    ahh ayse ah
    ayse iyi misin
    evladim ayse iyi misin
    iyi misin ayse
    ayse iyi misin

    ayse konusur musun lutfen
    iyi misin

    ayse iyi misin
    cocugum iyi misin
    iyi misin ayse
    ayse iyi misin
    iyi misin ayse
    hunhar suclu
    vurdu seni

    tamam, tantana yaratmayin
    toplanmayin lan dagilin

    iyi misin aysecik
    gulec yuzlu cocuk
    iyi misin
    ayse iyi misin

  • birçok ortamda kendisine rast gelinebilen bu tür, ülkesine gelen her yabancının kendisi ile konuşmak dışında bir arzusunun olmadığını düşünür. turisti kitleyip ingilizce idmanı yaparken kullandığı metodlar vakit vakit hunharca olabilir. türkçe atasözleri ingilizce'ye çevirmekten tutun da, kurtuluş savaşını ingilizce anlatmaya varana kadar türlü türlü garip huyları vardır. misafirperverlikle alakası olmayan bu davranışı bir yere kadar turist tarafından hoş görülecektir kuşkusuz, ama bayma sınırı da yakındır.

    - turkey is a bridge. on one side, asia, on the other, europe! very geopolitical, very.
    - ehih
    ...
    ...
    - we have a saying... in turkish... drop by drop, aaaa, turned into a lake!!!
    - ehih
    ...
    ...
    - and then he said... armies! first target is mediterranean sea! hoo! forward!
    - ehih
    ...
    ...
    - the umbrella... you stick in ass... does not open. it doesn't.
    - ehih

  • askeri tarih alanında çalışan biri olarak şunu diyebilirim ki bu dönemden döneme farklılık gösterir. sayın yazarların değindikleri ya da adlarını saydıkları isimler kendi dönemlerinde savaş meydanlarından muzaffer ayrılmış ya da meydandaki taktik ve stratejileriyle farklılık göstermiş kişilerdir. benim şahsi düşüncem kesinlikle her dönemi ya da bütün bir dünya tarihini kapsayan yegane komutan olmadığıdır. şüphesiz her döneme ve savaş teknolojisine damgasını vuran bir ya da birkaç komutan olmuştur. eski çağlar için milattan önceki dönemlerde 5. yüzyılda themistokles ve thucydides, 4. yüzyılda büyük iskender, 3. yüzyılda pirus zaferi söylemine adını veren meşhur epirli pirus ve yine 3. ve 2. yüzyıllarda hannibal barca ile mete han -bilindiği gibi mete han ya da motun ya da börü tonga, orduda ondalık sistemi ilk kullanan komutandır ve bu gerçekten askeri bir devrimdir- ve 1. yüzyılda iulius caesar. roma ordusunda ondalık sistem çok geç kullanılmaya başlanmıştır, roma ordusundaki lejyonlar ondalık sistemden ziyade kendine özgü olan bir sistem kullanmıştır. bir lejyonda ilk kohort hariç sonraki 9 kohort 555 piyade ve 66 süvariden oluşmaktadır. tabi ki birçok başka general vardır ancak bu saydıklarım savaş alanında imkansızı başaran ya da yeni taktik strateji üretenlerdir. yoksa lusitannilerin variatus'u, cheruskilerin arminius'u ve icenilerin boudicasını unutmuş değiliz ancak bu isimlerin askeri alandaki başarıları sınırlıdır. tuzak kurma ve akınlar düzenleyerek yıpratma taktiği üzerine kuruludur. bu isimler bu şekilde uzar gider. milattan sonraki dönemde de bu şekilde yüzyıl yüzyıl komutan adlarına değinebiliriz ancak bunu çok lüzumlu görmüyorum o yüzden kendi mühim gördüklerimi yazmak istiyorum.

    m.s. 6. yüzyılın en önemli komutanlarından biri belisarius'tur. doğu roma'nın magister militarium'u olarak sasanilere karşı ülkemiz sınırları içinde bulunan dara'daki(mardin'de antik bir kent) müdafası dillere destandır. daha sonra 1. juatinianus'un romayı yeniden kurma çabası ile kuzey afrika'da ve italya'da da birçok askeri başarı elde etmiştir.

    m.s. 7. yüzyıl için de tartışmasız bu isim halid bin velid'dir. yarmuk ve mute muharebelerindeki başarıları dillere destandır. kalabalık doğu roma orduları karşısındaki başarıları kendisini benim listeme yerleştirmektedir.

    m.s. 8. yüzyıl için de tartışmalı da olsa benim listeme girmeyi başaran isim tarık bin ziyad olmuştur. tartışmalı olmasının sebebi o dönemde ispanya'nın içinde bulunduğu otoritesiz durumdur ancak bu tarık bin ziyad'ın kısıtlı lojistik destek ve asker ikmaliyle kazandığı başarıları gölgede bırakmaya yetmemektedir.

    m.s. 10. ve 11. yüzyıllara damgasını vuran komutan bana göre doğu roma imparatorluğu'nun başına geçen en haşin imparator olan 2. basileios'tur. roma üzerinde baskı kuran ve adeta şamar oğlanına çeviren bulgarları öyle bir hezimete uğratmıştır ki adının önüne “bulgar kıran” lakabı getirilmiştir.

    13. yüzyıl komutanlar bakımından epey kalabalık bir asırdır. adını ilk saymamız gereken kişi tabi ki cengiz han'dır. ancak cengiz han'ın komutanlarından yine bu asra adını altın harflerle yazdıran ve benim de çoğu platformda adını mahlas olarak kullandığım büyük general, ulu noyan subutay'dır. yine bu asra damgasını vuran bir başka komutan da memluk sultanı baybars'tır. kendisi her ne kadar ayn calud muharebesiyle bilinse de aslında o muharebede ordunun başında bulunan isim baybars değil kutuz'dur. baybars öncü kuvvetlerin başındadır ve nitekim memluk öncü kuvvetleri savaşı belirleyen isim olduğu için kendisi listeme girmiştir.

    14. yüzyılın muzaffer komutanlarından olan ve benim listeme adını yazdıran isim osmanlı padişahı 1. murad'dır. kendisini bu listeye sokan özelliği muharebe sahasında müstahkem mevki savunması ya da taarruzu olmamasına rağmen top kullanmasıdır. özellikle kosova muharebesinde düşman piyadesine karşı kullandığı toplar fazlasıyla etkili olmuştur.

    15. yüzyıla gelince timur'u atlamak resmen ihanettir. tez kellesi vurulaa dedirtir. timur tarihin gördüğü ender generallerdendir. üzerine yürüdüğü herkesi yerle yeksan edip geçmeyi başarmıştır. bu hususta tam emin olamıyorum ancak sanırım hiç yenilgisi yok, bu onun en ayırt edici özelliği olmakla beraber benim listeme adını yardıran özelliği bilime verdiği değer ve savaş meydanındaki taktikleridir.

    15. yüzyıldan devam edersek eğer bana göre en iyi komutanlarından biri ve buraya adını yazdırmayı başaran isim ingiliz kral 5. henry'dir. 100 yıl savaşlarının bir parçası olarak 1415 tarihinde avrupa ana karasına geçerek agincourt'ta sayıca az olmasına rağmen süvari cambazı fransızlara karşı kazandığı zafer sonraki süreçte bütün kuzey fransa'nın britanya krallığı egemenliğine girmesine sebep olmuş ve fransa ordusunun devrim yapmasını sağlamıştır.

    15. yüzyılın bir diğer önemli ismi şüphesiz osmanlı padişahı 2. mehmet'tir. kendisini bu listeye sokan unsur şahi topu ve istanbul'un fethi değildir. çünkü yukarıda değindiğim ingiliz fransız savaşında zaten surlara karşı top kullanılmış ve aslında büyük toplar terk edilerek yerine küçük toplar kullanılmaya başlanmıştır. nitekim 1443-47 yılları arasınsa fransa, batısındaki ingiliz hakimiyetini bu yolla kırmıştır. meseleye dönecek olursak fatih'i bu listeye sokan ve benim çok kıymetli bulduğum asıl mesele bir askeri savunma devrimi olan ve italya'da 14. yüzyıl sonunda geliştirilen yıldız şekilli surları hemen kullanmaya başlaması ve istanbul boğazında venedik gemilerine karşı denizin yüzey gerilimini kullanarak uyguladığı gülle sektirme taktiği. bu sayede birçok venedik gemisini bertaraf etmeyi başarmıştır. eşi ve benzeri yoktur.

    17. yüzyıla geldiğimizde en önemli komutanlardan biri tabi ki gustavus adolphus'tur. isveç kralı olan 2. gustav öyle bir askeri devrim yapmıştır ki tüfeğin muharebe alanındaki etkinliğini arttırmış ve savaşlara yeni bir soluk getirmiştir. nitekim kendisi bulduğu yöntemle beraber birçok zafer de kazanmıştır. bulduğu yöntem ise örnek olarak verecek olursak 20 en 8 derinlikli bir hat piyadesi düzeni düşünelim. flintlock tüfekler kullanan bu hat piyadelerinda birinci saf ateş ettikten sonra 2. saf 1. safın önüne geçmiş ve ateş etmiştir. 2. safın ateşi ile birlikte 3. saf 2. safın önüne geçmiş ve ateş etmiştir. bu sayede hat öne doğru hızlı bir şekilde hem ateş etmekte hem de ilerlemektedir. düşmana göz açtırmadan bir anda süngü hücumuyla nihai zafere ulaşmaktadır.

    18. yüzyıla geldiğimizde karşımıza çıkan isim bende yeri ayrı olan ve yine listeme adını atın harflerle yazdıran prusya kralı 2. friedrich'tir, nam-ı diğer friedrich der große. kendisi muharebe sahasına yeni bir soluk getirmiştir. oblique order yani eğik düzen çok eski bir taktik olmasına rağmen ateşli silahların ve özellikle tüfeğin tam olarak etkinlik kazandığı ilk yıllarda askeri bir devrim yaratmıştır. bunu örnekleyerek anlatacak olursak eğer birbirine ateş eden karşılıklı iki hat düşünün, hatlardan biri rezerv kuvvetlerini eşit dağıtırken diğeri sadece bir noktada yoğunlaşıyor, dolayısıyla yoğunlaştığı noktada düşmanı hızlıca bozguna uğratıp arkasına sarkarak sarıp imha ediyor. görselde görüldüğü şekildegörsel.

    18. yüzyılın sonu ve 19. yüzyılın başlarında ise bu isim hiç ama hiç tartışmasız napoleon bonapart'tır, ta kendisidir. “vive l'empereur” allah allah, aman aman. yani kendisini ne kadar methetsem azdır efenim. inanılmaz bir komutandır. hangi birini saysam bilemedim, say say bitmez. şüphesiz 1805 austerlitz bunlardan biridir, inanılmaz bir zaferdir. avusturya ve rusya yerle yeksan olmuştur.

    19. yüzyılın bir diğer önemli isimlerinden biri de japon mucizesi saigo takamori'dir. takamori'nin buşin savaşlarındaki başarısı dillere destandır.

    19. yüzyıldaki listeme girme hakkı kazanan komutan ise helmuth karl bernhard von moltke'dir. nam-ı diğer baba moltke ya da der große schweiger. kendisi 1839 yılındaki osmanlı devleti ile mısır valisi kavalalı mehmet ali paşa'nın oğlu ibrahim paşa'nın komutasındaki mısır kuvvetleri arasında cereyan eden nizip savaşında da bulunmuştur. ancak moltke'nin bu listeye adını yazdıran özelliği howitzer yani obüs topunu çok çok etkili kullanmasıdır. bana göre bu askeri bir devrimdir, bugün hala aynı taktik kullanılmaktadır. öncelikle yoğun bir obüs atışı ve ardından gelen ani saldırı. bu taktik 1864'teki ikinci schleswig savaşı'nda danimarka ordusunu dehşete sürüklemiştir. ardından savaşlarda siper ve hendek daha da önem kazanmaya başlamıştır.

    20. yüzyıla gelindiğinde yine komutanlar deryası içinde buluruz kendimizi. şüphesiz bizim gönlümüzü fetheden kişi ulu önderimiz mustafa kemal atatürk'tür. büyük taarruzda birden fazla taktiği aynı anda uygulamayı başarmıştır. topyekün bir harp, hattı müdafa yoktur, sathı müdafa vardır ve o satıh bütün vatandır sözü ile hat stratejisinin tarihe karışması ancak oblique order olarak adlandırılabilecek bir asker kaydırma ve 1,5 saatlik top atışının ardından gelen ve ağırlık noktasını belli etmeyen taarruz, süvarinin düşmanın gerisine sarkması ve ikmal hatlarıyla birlikte iletişimi kesmesi… ne desem bilemedim, yazarken hayranlığımı nasıl tarif etsem az gelecek. anlatılmaz yaşanır diyorum ve meraklılarını büyük taarruzu incelemeye davet ediyorum.

    20. yüzyıl dediğim gibi komutanlar deryasıdır ve içinde boğulmadan yüzmek gerçekten yetenek gerektirir. birinci dünya savaşında siper yüzünden cephelerin kilitlenmesi ve ardından milli mücadelede hat müdafaasından daha etkili olan satıh müdafaası stratejisinin güdülmesiyle gelen zaferle birlikte blitzkrieg yani yıldırım harbi doktrinine gereken altyapı oluşmuştur. işte o altyapı üzerine heinz guderian öyle bir harekat stratejisi inşa etmiştir ki önünde dağlar tepeler duramamıştır. bu harekatı önemli kılan en önemli özellik motorize ordularda işlevsellik göstermesidir. ayrıca havadan destek almadan bu taktiği uygulamak pek mümkün değildir. hafif ve orta sınıf tanklar, motorize piyade ve stukalar. pike sesleri kulağımda yankılandı resmen, cehennemin yeryüzündeki yansıması olsa gerek.

  • kiz arkada$i tillie ziegler'i baltayla dograyarak öldürmek sucundan carptirildigi ölüm cezasi, 6 agustos 1890 tarihinde auburn hapishanesinde yerine getirilmi$tir..

    sabah 6.32'de hücresinden cikarilan ve hapishanenin bodrum katindaki infaz odasina getirilen william kemmler sandalyeye kendisi oturmu$, görevliler tarafindan sandalyenin elektrik ileten aksamlari, ellerine, bacaklarina ve kafasina baglanmi$tir.

    kaynaklara göre hapishane müdürü charles durston "good bye william" dedikten sonra edwin davis 2000 voltluk akimi verecek olan $alteri indirmi$; tekrar kaldirmak icin 17 saniye beklemi$tir..

    akim kesildikten sonra dr. spitzka ve dr. southwick tarafindan yapilan kontrolde william kemmler'in nefes aldigi farkedilmi$, akimin tekrar verilmesi gerektigi ortaya cikmi$tir.. fakat daha ilk denemesinde olan ve eksik taraflari bulunan sandalye, bu kadar kisa sürede ikinci akimi verecek $ekilde tasarlanmami$ durumdaymi$.. sandalyenin tekrar akim verecek duruma gelmesi beklenirken kemmler iyice canlanmi$, elini kolunu oynatir durumda, acilar icinde bagirmaktaymi$..

    elektrik aksami 2000 voltu verebilecek duruma geldiginde, $alter tekrar indirilmi$, bu sefer 90 saniye boyunca kesilmemi$tir.. infazin bitiminde kemmler'in vücudundan dumanlar ciktigi ve infaz odasinin yanik et koktugu gözlemcilerin hatiralarinda kendine önemli bi yer bulmu$..

    bu nedenlerle, aslinda william kemmler elektrikli sandalye test pilotudur ve sandalyede yakilarak cezasi infaz edilen ilk mahkumdur..

    (10 küsür sene önce bitirdigim devlet lisesi ingilizcesiyle cevirdigim olay hakkinda "balta degil lan o ingiliz anahtari, hapisanede degil lunaparkta olmu$ olay ibi$" diyen olursa saygi duyarim ama kin beslemeden de duramam haberiniz olsun)

  • kardeşim 6 yaşında iken arkadaşlarıyla ninja kaplumbağalar'ı izlemeye gitmişti sinemaya. sinema evin hemen yakınındaydı, ancak evden çıktıktan bir saat sonra döndü bunlar:

    - ne oldu erken döndünüz?
    - elektrikler kesildi abi..
    - ha nasıl yani?
    - ceryanlar gitti.
    - hmm....
    (bkz: 10 dakika ara)

  • yazarlara maaş yatmasının geyik olduğunu sanan safları ortaya çıkarmıştır. bir de diyor ki hostingcileri akıllı sanardım.. sabah sabah iyi güldüm..