ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
norveç'in kuzeyindeki adalar
-
norveç'in kuzeyindeki adalar
kimyadaydı sanırım kovalent bağlar
içimde bir hasretlik, yüreğim kan ağlar
niye gittin klaas-jan huntelaar
nerelisin sorusuna ilçe ismiyle cevap veren insan
-
yılmaz güney'dir. şöyle bir hikâye var, ne kadar doğrudur bilmiyorum.
"bir gün nereli olduğumu sordular.
- babam sivereklidir dedim.
siverek adına şaştılar, hiç duymamışlar.
- nerdedir bu siverek? dediler.
- siverek napoli'nin kazasıdır dedim.
düşündüler bir süre, birbirlerine bakındılar.
- biz italya'yı çok iyi biliriz. yanlışınız olmasın. napoli'nin böyle bir kazası yoktur.
siverek italya'da olsa bileceklerdi. siverek urfa'nın bir kazasıydı. urfa da türkiye'nin bir şehriydi.
bizim memleketin insanları iyidir, akılları çoktur; italya'yı bilirler, fransa'yı bilirler. çinistanı, falanistanı bilirler, lakin kendi yurtlarını bilmezler. dünyanın öte ucundaki ülkelerin yardımına koşmak için can atarlar. onlar için şiirler yazar, onlar için ağıt yakarlar. falanistan köylüsünün acısını anlatan kitaplar kapışılır, benim memleketimin insanlarına sırtları dönüktür, onları görmezler, göremezler."
yılmaz güney
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''iki tane birbirini aramayan arkadaştan ilk önce hangisi "lan hayırsız hiç arayıp sormuyorsun" derse, o hemen otomatikman hayırlı insan olur.''
öğretmenlerin deprem anında kaçmaması
-
dün deprem anında müşterilerini koltukta bırakıp kaçan berberleri, altınlarını bırakıp sokağa fırlayan kuyumcuları, müşterilerini içerde unutan işletme sahiplerini, çocuğu markette bırakıp kaçan kasiyerleri gördük. bir tane öğretmenin öğrencilerini bırakıp kaçtığını görmedik. marifet diye yazmıyorum. olması gereken olmuştur. bir çok öğretmen arkadaş önce öğrencilerinin telaşına düşüp, kendi çocuğu daha sonra aklına gelmiştir. sözlükte ve sosyal medyada her fırsatta öğretmenin tatili, maaşı konuşanlar bunu da konuşsun.
tanım : sözlükte gündem olması gereken örnek davranıştır.
suriyelilerden zarar gördünüz mü anketi
-
bizzat fiziki zarar görmek gerekmiyor. kültürümüz, tarihimiz, etnik yapımız zarar görüyor. milli sermayemiz zarar görüyor. hadi şimdiki zamanı geçtim, çocuklarımızın geleceği zarar görüyor. bunu görmeyen, birkaç on yıl sonra türklerin azınlık duruma düşmesini ön göremeyip çocuklarını ateşe atanlar en çok zarar görenler ama farkında değiller.
cb amblemli maske poşetinde hediyedir yazması
-
gerçekten sorulması gereken soru üstte sorulmuş. cebinden mi verdi?
7 maaşını bağışlayıp butun turkiyeye maske kolonya ikram edebiliyor mu?
yoksa bu devletin karşıladığı bişey mi?
ne zamandır kişiler devlet oldu?
edit:
an itibariyle 809 fav almış bu entri debe'de yokken, 15 favlı bir westworld spoileri 13 favlı bir hakan ural eleştirisi 12 favlı bir fatih altaylı gafı 3 favlı bir "yasak elma" dizisiyle ilgili ne olduğu anlaşılmayan 258471263418723. entri ve daha niceleri debe'de.
şahane gerçekten.
tamam bu entri de bi bilgi değil belki, ben de debeye gireyim diye yazmıyorum. kendi kendime söylenmek için yazıyorum da neyse ben bişey demiyorum. sansüre karşıyız.
yıldız tilbe sözleri
-
"çok güzel kararlar aldım, muhtemelen uygulamam."
yeni yıl için başucu eseri.
türkşad kunthan uçuk
-
maksiumum 13 ay sonra gorevinden şutlanacak kisi. internetten bulabildigim resmi sudur:
https://www.avantajport.com/…89/big/izgara-masa.png
kimsenin yemediği küçük esnaf üçkağıtları
-
hesap makinesi üçkağıdı
misal, takım elbiseyi beğendiniz. içine gömlek ve kravatı da kattı fiyatı söyledi.
"çok söyledin hocam, olurunu söyle" dediniz
hemen hesap makinesini alır, tuşlara hızlı hızlı vurur, çıkan rakama bakar, siler yeniden bir hesap daha yapar, sonuca bakar belki sizede gösterir.
"abi son yapacağım fiyat budur"
ulan zaten yaptığın en fazla yüzde on, ne öyle büyük ekonomist ayakları, bankacı numaraları. sanki sekizinci beş yıllık planı hazırlıyorsun, sanki dpt uzmanısın.
1980 yılında beşiktaş'ta çekilen fotoğraf
-
o karşıda görünen yer beykoz ormanları olsun lütfen
(bkz: iki damla göz yaşı)
erotomania
-
karşılıksız aşk sendromu diye de geçen erotomania; bir kişide, herkesin kendisine aşık olduğunu ve onu arzuladığı yanılgısının oluştuğu bir psikolojik hastalıktır. ilerleyen safhalarda klinikte tedavi boyutuna ulaşabilecek kadar kritik bir hastalıktır. kişi, herkesin ona âşık olduğunu iddia etmekte ve ilerleyen safhalarda bunu kanıtlamak için çok büyük uğraşlara girebilmektedir. hastalık genelde 35-55 yaşları arasındaki bayanlarda kendini daha sık göstermektedir. patronunun, bir sanatçının veya iş arkadaşının kendisine aşık olduğunu ama açılmakta zorlandığına inanan erotomanialar, bunu kanıtlamak için farklı yollar deneyebilirler. basit bir hastalık gibi gözükse de artan paranoyalarla yakınlarına büyük zararlar verebilirler. genellikle hastalığı kabul etmez ve tedavi görmeyi reddederler. erotomaniaların bazı ileri vakalarında sadece karşı cinslerinin değil hem cinslerinin dahi kendilerine aşık olduğu iddiasında bulunabilirler. tedavisi mümkün olmakla birlikte, şizofreni ve paranoya başlangıcı da olabilecek kadar ciddi bir psikolojik hastalıktır.
atatürk yönetimdeyken olan bilimsel gelişmeler
-
okur-yazar oranının %5'lerden %95'lere çıkması,
1925 - ankara hukuk fakültesi'nin kurulması
1928 - hıfzısıhha müessesesi'nin kurulması
1932 - türk dil kurumu'nun kurulması
1935 - maden tetkik arama enstitüsü'nün kurulması
yüksek ziraat enstitüsü, devlet istatistik enstitüsü, halkevleri, türk kuşu gibi bilim öğreten kurumların kurulması... saymakla da bitmez.
en çarpıcı olanı ise, 1936 yılında ilk türk uçağının imali için araştırma geliştirme çalışmalarının başlatılıp, 1940 yılında ilk türk uçağının imal edilmesinden sonra, atatürk'ün ölümünün ardından 1950'de uçak fabrikasının adnan menderes tarafından amerikadan alınan maddi destek karşılığında kapatılması.
bu kez kendi ayağına sıktın sıtark.